İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransa´ya `şamar´ çabaları!

Uğur Gürses

‘Fransa’ya nasıl bir şamar indiririz?’ Soru bu. Yanıt ise ‘Ayağa kurşun sıkmak’! ‘Fransız markalarını satın almayacağız’ başka, ‘Fransa’dan ithal edilen ürünleri almayacağız’ başka sonuçlar veriyor. Birincisinin, ‘ulusal istihdamı’ ilgilendiren sonuçları var. İkincisinin ise ‘Fransız istihdamını’! Pek alışkın olmadığımız ‘akıl yürütme’, boykot durumunda ikincisinin tercih edilmesini işaret ediyor. ‘Sorun akıl yürütmede değil, ifade özgürlüğü ile yeni yeni tanışıyor olmamız nedeniyle, neyi boykot edeceğimizi ifade etmekte zorluklarımız var’ deniyorsa, itiraz etmeyiz!

Soru ‘Nasıl şamar indiririz?’ olunca, bazılarımız ders çalışıp, ‘nereden ne buluruz?’ diyerek arşivlerin tozunu atmış. Sonunda ‘aranan kan’ bulunmuştur! Nerede mi? Kan Bankası’nda değil, tabii ki yine Merkez Bankası’nda! Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinde!

Nasıl mı? Malum Merkez Bankası 60 milyar dolara yakın döviz rezervi tutuyor. Artık Avrupa Birliği’nde ulusal paralar kalmadı, dolayısıyla Fransız Frangı da. Ancak, Fransız Hazinesi’nin ihraç ettiği avro cinsi tahviller bulunabilir değil mi? Tamam işte bulduk! Ne kadar? Tamı tamına 16.9 milyar YTL. Yani, 31 Aralık 2005 değeriyle tam olarak 10.7 milyar avro. Merkez Bankamız, Fransız hükümetinin ihraç ettiği avro cinsi tahvillerden 10.7 milyarlık (12.6 milyar dolar) bir portföy tutuyormuş!

(O tarihten bu yana, portföyünde çok değişiklik olduğunu tahmin etmek zor değil)

Böyle bir çalışmayı Bugün gazetesi yapmış. Kutlamak gerekir. Çünkü, Merkez Bankası’nın elindeki döviz rezervlerinin para cinslerine ve

mali araçlara göre dağılımı, bunların hangi ülkelerce ihraç edildiği bilgisi öyle kolay bulunacak bir bilgi değildir. Sadece yıl sonunda yayımlanan bağımsız denetçi raporlarında bulunur, o da ‘uluslararası muhasebe standartlarına göre’ olanındadır! Uzmanından istense ‘hemen bulunabilecek’ bir döküm değildir.

Gazete, ‘Bu Parayı Çek’ manşetiyle, Merkez Bankası’nın bu tahvilleri satıp ‘Fransa’yı finanse etmekten’ uzaklaşmasını ve ‘şamar indirmesini’ talep etmektedir!

Peki işe yarar mı? Peşinen doğrusunu söylemek gerekirse, Merkez Bankası’nda bulunan Fransız ihracı tahvilleri satarak Fransa’ya ‘şamar indirmek’ pek mümkün değildir. Fiske bile sayılmaz! Ayrıca, bu tahvilleri ihraç eden ülkeye ‘şamar indirmek’ için, ‘biz senin tahvilleri satıyoruz’ ya da ‘vadesi geldiğinde yeniden almayacağız’ falan denmesinin bir yararı olmadığı gibi, bunu yapana zarar getireceği bilinen bir olgudur!

İşin teknik ve ‘ilke’ tarafına gelince söylenecek birçok konu var. Örneğin, avro cinsi yükümlülükleri olan Merkez Bankası, bu yükümlülüklerin karşılığında, avro varlık tutmaktadır. Bu varlıkları da risk yönetimi ilkeleri çerçevesinde çeşitlendirmektedir. 31 Aralık 2005 bilançosuna göre, 52 milyar dolarlık döviz rezervi bulunan Merkez Bankası, bunun yaklaşık 43 milyar dolarlık bölümünü yabancı ülke hazineleri tarafından ihraç edilen tahvillere yatırmış. Avro cinsi tahvil yatırımlarının da Fransız ve Alman hükümetlerinin ihraçlarına bölüştürmüş. Ülkelere kızarak, ya da sempati duyarak döviz rezervi yönetimi yapılmaz. Hele uluslararası mali piyasalarda ‘öfkeyle kalkan zararla oturur’!

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=201941

Yorumlar kapatıldı.