İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni meselesi nasıl çözümlenir?

Hasan Celal Güzel

Önce, meseleyi doğru teşhis etmek gerekir. Bin yıldır bu coğrafyada Türklerle dostluk ve barış içinde yaşamış olan Ermeniler, Osmanlı Devleti’ni parçalamak için uğraşan Ruslar, Fransızlar, İngilizler ve daha sonra Amerikalılar tarafından Türkiye aleyhine kışkırtılmışlardır.

19. yüzyılın sonundan itibaren, emperyalizmin himayesindeki Ermeni çeteleri, tedhiş hareketleriyle huzuru bozmuşlar; 1. Dünya Savaşı esnasında düşmanlarla işbirliği yaparak Türkiye’yi arkasından vurmuşlar ve Ermenistan toprakları içinde düşündükleri illerimizde, Türk ve Kürt Müslüman halk üzerinde korkunç bir ‘etnik temizlik’ hareketine girişmişlerdir.

Savaş sırasında Ermenilerin, Osmanlı Devleti aleyhinde cephe gerisindeki saldırıları had safhaya ulaşınca, 27 Mayıs 1915’te çıkarılan bir Kanun-u Muvakkat ile isyan eden Ermenilerin gene Osmanlı toprağı olan güneydeki mahallere gönderilmesi sağlanmıştır.

1970’li yıllardan itibaren, Ermenistan’ın da teşvikiyle, ABD’de ve Avrupa’daki Ermeni diyasporası, günden güne eriyen ve asimile olan varlıklarını devam ettirebilmek için, ‘Türk ve Türkiye düşmanlığı’nı millî bir ideoloji olarak benimsemiştir.

Ancak, bu, basit bir siyasî tavır değildir. Ardındaki niyetleri iyi okuyabilmek lâzımdır. Ermeniler, evvelâ Türkiye’nin özür dilemesini sağlamak; sonra hayatlarını kaybedenler için tazminat almak; daha sonra şahıs emlâkinin miras yoluyla elde edilmesini temin etmek;

son olarak da Türkiye’den toprak talebinde bulunmak istemektedirler.

Batı’nın çirkin politikacısı da, küçük iç politika hesapları, Türkiye’yi kenara sıkıştırma arzuları ve hortlayan Haçlı zihniyetinin dürtüsüyle, bu müfterî diyaspora ile işbirliği içindedir.

* * *

Ermeni sorununu, taviz vererek çözümlemek mümkün değildir. Verilecek herhangi bir taviz, telafisi mümkün olmayan neticelere yol açabilecektir.

Ermeni konusunda, artık büyük bir devlete yakışır ciddîyetle düşünmenin ve saldırılar karşısında köklü tedbirler almanın vakti gelmiş de geçmektedir.

Bu konuda Türkiye’nin karşısında, bugüne kadar milyarlarca dolar harcayan ve sistemli bir iftira kampanyasıyla dünya kamuoyunu aleyhimize çeviren çok iyi organize olmuş bir diyaspora teşkilâtı vardır. Buna mukabil, Türkiye’nin bu konudaki çalışmaları yetersizdir. Bu faaliyetler, artık meselenin ciddiyetini anlamaya başlayan birkaç politikacı, diplomat ve bilim adamının gayretleriyle sınırlıdır.

* * *

Bu konuda yapılması gerekenleri, bir köşe yazısı çerçevesinde şöyle sıralayabiliriz:

1. Ermeni Araştırma Merkezi Kurulması: Türk Tarih Kurumu bünyesindeki Ermeni Masası’nın, ayrı bir teşkilâtlanma yapısıyla Başbakanlığa veya MGK Genel Sekreterliği’ne bağlı hâle getirilmesi ya da TTK içinde ayrı bir birim hâlinde faaliyetlerinin genişletilmesi gerekir.

2. Lobicilik Faaliyetleri: Türkiye’nin, diyasporanın iftiralarına ve bu konuda Batı’nın tavrına karşı lobicilik faaliyetlerini örgütlemesi lâzımdır. Bunun için, önce gerekli miktardaki finansmanın, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı örtülü ödenekleri ile Tanıtma Fonu’ndan karşılanması sağlanmalıdır. Öncelikle Avrupa ve ABD’deki Türk diyasporasının, ayrıca kardeş Türk ve Müslüman ülkelerin Batı’daki diyasporalarının örgütlenmeleri gerçekleştirilmelidir. Bu arada, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, bulundukları ülkelerin vatandaşlıklarına geçmeleri teşvik edilmelidir.

3. Arşiv ve Yayın Faaliyetlerinin Hızlandırılması: Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin açılmasından sonra soykırım iftiralarına cevap verilebildiği gözönüne alınarak, arşivlerin tasnif çalışmaları hızlandırılmalı ve arşiv belgelerine dair yayınların yabancı dillere tercüme edilerek yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Bunun için ayrı bir tercüme birimi teşkil edilmelidir.

4. Türk Kültür Merkezlerinin Kurulması: Dünyanın önde gelen bütün ülkelerinde Türk Kültür Merkezleri kurularak Türkiye’nin kültürel tanıtımı sağlanmalıdır.

5. Elektronik Ortamın Kullanılması.

* * *

Eğer Ermeni sorununu ve Türkiye’ye yönelik tehditleri ciddiyetle ele almazsak hüsrana uğramamız kaçınılmazdır.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=201952

Yorumlar kapatıldı.