İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Bu Kafayla Bu Toprakları Elde Tutamayız!”

Mehmet Şevket Eygi

ÇANLAR biz Türkiyeliler için çalıyor… Çanlar Türkiye için çalıyor… Biz duymuyoruz, biz gereği gibi ilgilenmiyoruz, biz tedbir almıyoruz, biz kendimizi korumak, ülkemizi korumak için yeteri kadar çalışmıyoruz.

Anlatacak, duyuracak o kadar şey var ki…

Birkaç tanesini yazayım:

BİRİNCİSİ:

(www.gamkonline.com) internet sitesi Ermeni milliyetçilerine ait. Fransızca yayın yapıyorlar. 25.04.2006 tarihli bir yazının son cümlelerini tercüme ediyorurm:

“Sevgili vatandaşlar! Türkiye’ye karşı örgütlenmeyi sürdüreceğiz. Daha iyi seferber olmak için örgütlenmek… Kazanmak için… Sadece Ermeni soykırımının tanınması için değil; aynı zamanda özgür, bağımsız ve birleşmiş bir Ermenistan için. Elbirliğiyle VAN, MUŞ, KARS, SAMSUN, BİTLİS ve ERZURUM’u geri alabilmek için.

Yaşasın Ermeni halkı!

Yaşasın Ermeni halkının mücadelesi!”

Ermenistan devletinin bir takım yüksek şahsiyetlerinin “Bizim Türkiye’den toprak talebimiz yoktur…” beyanlarına inanmayınız, kanmayınız. Ermenilerin topraklarımızda gözleri vardır.

Madem ki, onlar bizden toprak istiyorlar. Bizim de şöyle konuşmaya hakkımız olmalıdır: Revan (şimdiki Erivan) yakın tarihe kadar bir İslâm-Türk şehri idi. Biz de onu istiyoruz…

İKİNCİSİ:

5 Ekim 2006 tarihinde Türk Tarih Kurumu(TTK) Başkanı Profesör Yusuf Halaçoğlu, Türkiye’yi Edirne’den Kars’a, Sinop’tan İskenderun’a kadar ayağa kaldırması gereken bir konuşma yaptı. (www.haberte.com) sitesindeki haberden birkaç cümle:

“Bu kafayla bu toprakları elimizde tutamayız…”

“İki tane tank ihalesine sokmayacağım demekle, karşımızdaki güçle başedemeyiz. Türkiye çok daha kuvvetli restler çekmek zorundadır.”

“Tarih boyunca Türklerin kurduğu 16 devletin yıkıldığını, 17’nci devletin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu söyledi…”

Evet muhterem okuyucularım, Tarih Kurumu Başkanı “BİZ BU KAFA İLE BU TOPRAKLARI ELDE TUTAMAYIZ” demektedir. Bu kafa ile, bundan önceki 16 devletimiz gibi bugünkü devletimiz de yıkılır diyor.

On milyonlarca Türkiyeliyi ayağa kaldırması gereken bir uyarı çanı değil midir bu sözler?

Niçin uyanmıyoruz?

Şu bir kısım medyaya bakınız:

* Manken Şıllık kimden gebe kaldı?

* Futbolcu Tosun kiminle yattı?

* 100 kiloluk dev kabak!

* Hintli kobra yılanını öptü…

* Eski Ramazanlarda eski dolmalar nefis olurdu…

Yaşasın “Türkler bir milyon Ermeni kesti” diyen romancı Nobelli oldu!Bu kutlu ve mutlu ödül için kına yakalım, zil takıp oynayalım…

Yolda giderken bir Müslümanı gördüm. Ayak üstü birkaç dakika yârenlik ettik. Memleketin ve Müslümanların haline üzülüp, Tarih Kurumu Başkanı’nın “Bu kafa ile bu toprakları koruyamayız..?” sözlerini duyup kahr olduğu için ağladığını sanıyordum. Meğerse filan camide Sarı Hâfız çok yanık Kur’ân okumuş ona ağlıyormuş…

ÜÇÜNCÜSÜ:

Van gölünde Ahtamar adasındaki tarihî kilise, Türkiye devletinin bütçesinden ayrılan tahsisatla (ödenekle) müceddeden (yepyeni bir şekilde) restore edildi. Başbakan açacakmış. Bütün dünyaya “İşte biz böylesine toleranslıyız, biz bu derece diyalog taraftarıyız…” denilecekmiş. Adamlar avaz avaz haykırıyor: “Van’ı ve diğer doğu illerini Türklerden alıp büyük Ermenistan’ı kuracağız” diyor. Biz ise onlara karşı eski harap kiliseyi tamir ediyoruz.

DÖRDÜNCÜSÜ:

Ermeni Patriği Fransa’daki La Croix (Haç) gazetesine beyanat vermiş, şöyle diyor:

“Vaktiyle 200 bin Ermeni kızı ve kadını Müslüman yapıldı. Şimdi onların torunlarının sayısı 1.5 milyondur…”

Patrik cenapları ne demek istiyor?

*

Evet çanlar bizim için çalıyor.

Türkiye’nin parçalanması, bölünmesi çanları…

Biz milletçe toparlanacağımıza boş, faydasız, zararlı işlerle uğraşıyoruz.

Ermeniler “Van’ı, Muş’u, Kars’ı, Sassun’u, Bitlis’i ve Erzurum’u alacağız…” diye bağırıyor. Biz ise:

-İrtica var, yangın var, amanın dostlar lâiklik elden gidiyor… çanları çalıyoruz.

Siyonistler, Büyük İsrail ve Parçalanmış Büyük Ortadoğu (PBO) projesi için harıl harıl çalışıyor. Bizdeki bazı çatlak sesler ise:

-Müslümanlar, abdest almakta şifa vardır diyor. Amanın bu ne büyük bir hurafe ve safsatadır… diye saçlarını başlarını yoluyor.

Amerikalılar parçalanmış, küçültülmüş Türkiye’nin haritalarını basıp yayıyor. Bizim umurumuzda değil.

Adamın biri bundan yıllarca önce New York’ta ne demişti:

-Biz Yahudiler 20’nci yüzyılda iki devlet kurduk. Birisi (….), ötekisi İsrail’dir…

Avrupa bu adama arka çıktı ve onu ödüllendirdi.

Birtakım devlet adamlarımız yel yeperek, yelken kürek, etekleri zil çalarak bu adamı tebrik ettiler.

Çanlar bizim için çalıyor.

1912’de çanlar bizim için çalmıştı ama Müslümanlar duymamıştı. Sonra aniden Balkan Harbi patlak verdi ve Rumeli elimizden gitti.

Üzerinden daha yüz sene geçmedi. İstanbul’dan yola çıkıyordun ve taaa Adriyatik denizine kadar Türkiye… İşte o güzelim topraklar elimizden gitti. Bizim için çalan tehlike çanlarına kulak vermiş olsaydık, o toprakların hiç olmazsa bir kısmını elimizde tutabilirdik.

Girit nasıl elimizden çıktı… Çanlar çalındı ve biz dinlemedik.

Efendim Türkiye’ye bir şeycikler olmaz. Vatan bölünmez…

Ya öyle mi? Peki bundan önceki 16 Türk devleti nasıl battı?

http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=writersnews&id=8928

Yorumlar kapatıldı.