İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Nobel’li ’Türk’… Maskenin arkası

Emin ÇÖLAŞAN

NÜFUS káğıdında “Türk” yazan birinin Nobel Ödülü alması çok sevindirici oldu.

Hele bazıları sevinçten adeta göbek attı. İşin perde arkasını irdeleyenlerin sesleri medyaya fazla yansımadı. Bu ortamda yansıması da zaten beklenmezdi.

“Türk”e Nobel Ödülü verilmesi süreci uzun süredir başlamıştı. “Türkler bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt kesti” sözlerini o arkadaş boşuna söylememişti. Ödülü kapmak için bu ve benzer sözleri söylemek, romanlarında durup dururken Atatürk’ü aşağılamak gerekiyordu. Bu kulisler öylesine “ustaca” yapılacaktı ki, Bay Corc Bush İstanbul gezisinde kendisinden övgüyle söz edecek, Türkiye’yi abluka altına alan AB komiserleri onu evinde ziyaret edip övgüler düzecekti.

Corc Bush İstanbul’da yaptığı konuşmada o zattan boşuna “büyük yazar” diye söz etmedi. Elbet bir bildiği vardı.

Prof. Dr. Erol Manisalı, olacakları hepimizden önce görmüştü. 19 Aralık 2005 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazısının başlığı şöyleydi: “Orhan Pamuk Nobel’i garantiledi.” Özetle şunları yazmıştı:

“Pamuk popüler bir yazar. Pamuk meselesi bundan mı kaynaklanıyor? Hayır. Onun sözde Ermeni soykırım meselesinde, ABD ve AB siyasi çevrelerinin görüşlerine destek vermesinden kaynaklanıyor. Bu desteği verirken Türkiye’yi aşağılayıcı bir üslup kullanıyor. Başkan Bush, Ortaköy’de yaptığı konuşmasında Pamuk’tan övgüyle söz ediyor. Brüksel (AB) siyasi çevreleri de her an arkasındalar. Washington ve Brüksel siyasilerinin ve bürokratlarının dayatmak istedikleri emperyalist tutuma destek veren açıklamalar yapıyor. Bush ve Brüksel çevrelerinin Orhan Pamuk’a verdiği desteğin nedenleri ortaya çıkıyor. Ben söylemiyorum, kendileri söylüyor. Emperyalizmin çirkin yüzünün içimize yansıyan çarpıklığını yaşıyoruz.

Sömürgecilerin ekmeğine yağ sürüyorsunuz ve bunu özgürlük adına, demokrasi adına diye pazarlıyorsunuz. Ne acı…”

Erol Manisalı, bu arkadaşın Nobel’i hangi yöntemlerle, hangi pazarlıklarla garantilediğini taaa 10 ay önce yazmış.

* * *

Şimdi de TC uyruklu ve Nobel’li arkadaşın bir romanından Atatürk’le ilgili birkaç alıntı yapalım!

“Çocukluğunda kız kardeşiyle tarlada karga kovalayan sapık bir padişah… Sonra kasaba meydanına dolanır, Atatürk heykeline sıçan güvercinleri ayıplar… Atatürk kendini içkiye vermiş meyhane kalabalığına Cumhuriyet’i emanet etmiş olmanın güveniyle gülümsüyordu… Atatürk’ün leblebi zevkinin ülkemiz için ne büyük bir felaket olduğu…”

Rahmetli Ahmet Taner Kışlalı öldürülmeden kısa süre önce, 27 Ocak 1999 tarihli yazısında Orhan Pamuk için şöyle yazıyordu:

“İnandıklarını açıkça savunanlara hep saygı duydum. O düşüncelere karşı olsam bile. Ama o yürekliliği gösteremeyip de bunu sinsice yapmaya kalkışanlara, oraya buraya ’bityeniği’ sokuşturanlara hep tiksinerek bakmışımdır. Bunu hep zayıf bir kişiliğin, zavallı bir ruh halinin yansıması olarak görmüşümdür. Oyun maskesiz oynanmalıdır. Çirkinlikleri gizleyen maskelerin indirilmesini de tüm ’gerçek aydınlar’ görev saymalıdır… Ve Pamuk adlı yazarı isteyen okumalı, isteyen sevmelidir.

Ama ne olduğunu, kim olduğunu bilerek! Maskenin ardındaki gerçek yüzü görerek!”

* * *

Hayat öğrenmekle geçiyor! Şimdi bir şeyi daha öğrenmiş olduk. İsveç’ten Nobel kazanmak için Orhan Pamuk gibi olacaksın. O ülkelerde ağırlanacak, gelir elde edecek, lobi faaliyetini hem ABD, hem de AB nezdinde çok iyi sürdüreceksin.

Türklerin Ermenileri ve Kürtleri kestiğini engin bilginle açıklayacak, hatta bilançoyu bile vereceksin!

“Bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt!”

AB ülkeleri ve Nobel Ödülü’nü veren İsveç seni ayakta alkışlayacak, Nobel kulisleri kızışacak. “Bizim Orhan tam isteğimiz adam” sözleri Avrupa ve İsveç’te yankılanacak.

Ama o veciz sözlerinde Ermenilerin kestiği on binlerce Müslüman Türk, PKK’nın şehit ettiği altı bin askerimiz ve polisimiz yer bulmayacak.

Yazdıkların ve verdiğin demeçler için onlardan hep “aferin” alacaksın.

Ermenileri ve Kürtleri kestiğimizi, soykırım yaptığımızı savunacak, Atatürk’le alay edeceksin.

Yine de, ben bu arkadaşa Nobel Ödülü verilmiş olmasından dolayı çok mutluyum valla! Niçin?..

Çünkü onun kimliğinde “TC” yazıyor. O bir “Türk!”

İnanmayan nüfus káğıdına, pasaportuna baksın!

Arkadaş ABD ve AB’yi hoşnut kılmayı başarmış, kulisini yapmış ve yaptırmış, Fransız Parlamentosu Ermeni tasarısını onaylarken, aynı anda ödülü kapmış. Rastlantı!

Türkiye’de daha nice Orhan Pamuk’lar var, darısı onların başına!

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/5270583.asp?yazarid=5&gid=61

Yorumlar kapatıldı.