Fransa Meclisi’nde 12 Ekim’de oylanacak ve Ermeni soykırımının varlığını reddenlere cezai yaptırım öngören yasa tasarısı gerek Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi, gerekse de Türkiye toplumunun geçmişiyle yüzleşmesinin önünde yeni bir engel oluşturacaktır. Gerekçesi ne olursa olsun düşüncenin ifade edilmesini suç haline getiren yasal düzenlemeler kabul edilemez. Fransız parlamenterlerin çifte standartçı bu yaklaşımı düşünce özgürlüğünden ne anladıklarını gözler önüne seren ve ders çıkarılması gereken bir örnek olacaktır.
Toplumlar kendi geçmişiyle yüzleşmesini kendi dinamikleri ile gerçekleştirebilmelidir. 1915 trajedisiyle yüzleşme ancak acıların paylaşılabildiği, birbirini anlama kültürünün geliştiği, diyalog ve tartışmanın bir değer olarak kabul edildiği ve bilgiye ulaşma kanallarının sonuna kadar açık olduğu koşullarda mümkün olacaktır.
Başbakanın ve hükümet üyelerinin Fransa’yı düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlal etmekle eleştirmelerinin hiçbir ciddiyeti yoktur. Yurttaşlarını düşüncelerini ifade etmekten dolayı sürekli olarak yargılanma tehdidi altında bırakan bir ülkenin hükümetinin öncelikli görevi, başta TCK’nın 301. maddesi olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlayan her türlü yasayı kaldırmaktır.
“Misilleme” algılayışı çerçevesinde Fransa’nın Cezayir’de uyguladığı katliamlarla ilgili tasarılar oluşturma veya Türkiye’de çalışan Ermenistan vatandaşlarını geri gönderme gibi girişimler içinde bulunmanın milliyetçi histeriyi kamçılamaktan öte bir işlevi olmayacaktır.
ÖDP, Türkiye ve Ermenistan halklarının geçmişle yüzleşerek ortak bir gelecek inşa etmelerinin yolunun, her türlü düşüncenin ifadesinin önünün açılarak sağlıklı bir tartışma, diyalog ve karşılıklı anlama sürecinin yaşanmasını sağlamaktan geçeğine inanmaktadır.
Fransız parlamenterleri böylesi bir zeminin sağlanması için sorumluluğa davet ediyoruz.
Hayri Kozanoğlu
Genel Başkan
10 Ekim 2006
Yorumlar kapatıldı.