İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Nobel Edebiyat Ödülü Orhan Pamuk´un…

DÜNYANIN en prestijli ödüllerinden Nobel Edebiyat Ödülü’nü bu yıl ünlü yazar Orhan Pamuk kazandı. Daha önceki senelerde de adı adaylar arasında geçen Orhan Pamuk, böylece Nobel’i kazanan ilk Türk olma başarısını gösterdi. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından bugün Stockholm’de yapılan açıklamada, Pamuk’un ’memleketinin melonkolik ruhunu arayışında kültür çatışması ve kesişmesini anlatımında yeni semboller bulduğu’ için bu ödüle layık görüldüğü vurgulandı.

Orhan Pamuk, çok mutlu olduğunu ve ödülü kazanmaktan kıvanç duyduğunu söyledi.

Ödülü kazandığını Amerika’da öğrenen Pamuk, İsveç gazetesi Svenska Dagbladet’in sorularını telefonla yanıtladı.

Gazetenin internet sitesinde çıkan habere göre Orhan Pamuk, “Çok mutluyum.

Ödülü kazanmaktan büyük onur duydum. Ödülü almak için Stockholm’e geleceğim” dedi.

Ödül töreni 10 aralıkta Stockholm’de düzenlenecek.

• Orhan Pamuk kimdir?

‘PAMUK OSMANLIDAN BATI YAŞAM TARZINA DÖNÜŞÜM DENEYİMİNİ ANLATTI’

Açıklamada, Pamuk’un, büyürken geleneksel Osmanlı aile ortamından daha Batı yönelimli bir yaşam tarzına dönüşüm deneyimini içeren bir anlatımının bulunduğu vurgulandı. Yazarın bu konuya, Thomas Mann’i takiben, bir ailenin üç neslinin hikayesini anlattığı ilk romanında (Cevdet Bey ve Oğulları) değindiği kaydedildi.

‘BEYAZ KALE İLE ULUSLARARASI TAKDİR KAZANDI’

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nden yapılan açıklamada, Pamuk’un uluslararası başarısının üçüncü romanı “Beyaz Kale” ile geldiği belirtilerek “Bu romanın 17. yüzyıl İstanbul’unda geçen tarihi bir roman olarak yazılmakla birlikte, içeriğinin farklı türdeki öyküler üzerinden egomuzun nasıl oluştuğuna ilişkin bir öykü” olduğu, kitapta kişiliğin değişen bir yapı olarak gösterildiğine dikkat çekildi.

‘DOĞUDA BİR YILDIZ YÜKSELDİ’

Beyaz Kale’yle ilgili olarak New York Times Gazetesi, “Doğu’da bir yıldız yükseldi” yorumunu yapmıştı. “ABC, kitabın “Kitapçı dükkanlarında gelmiş geçmiş satılan en mükemmel hayal ürünü” olduğunu savunmuş, Publishers Weekly de “Ustaca kurulmuş paradokslarla ölüm, hayranlık uyandıran zarif bir postmodern hikaye” demişti.

BEYAZ KALE TÜM BATI DİLLERİNE ÇEVRİLDİ

Romanda 17. yüzyilda Türk korsanlarınca tutsak edilen bir Venedikli, Istanbul’a getirilir. Astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bu köle, aynı ilgileri paylaşan bir Türk tarafindan satın alınır. Garip bir benzerlik vardır bu iki insan arasında. Köle sahibi, kölesinden, Venedik’i ve Batı bilimini, ögrenmek ister. Bu iki kişi, efendi ile köle, birbirlerini tanımak, anlamak ve anlatmak için, Haliç’e bakan karanlık ve boş bir evde, aynı masanın iki ucuna oturur, konuşurlar. Hikayeleri ve serüvenleri, onları, veba salgınının kol gezdiği Istanbul sokaklarına, Çocuk Sultan’ın Düssel bahçelerine ve hayvanlarına, inanilmaz bir silahın yapımına , ’Ben neden benim ?’ sorusuna götürecektir.

1.9 MİLYON YTL ÖDÜL ALACAK

Pamuk bu prestijli ödülün yanı sıra 10 milyon İsveç kronu (yaklaşık 1.9 milyon YTL) para ödülünün de sahibi oldu. Bu sene Nobel Edebiyat Ödülü için şanslı görülen adaylar arasında Orhan Pamuk’un yanı sıra Suriyeli şair Adonis, İsveçli şair Tomas Tranströmer, Joyce Carol Oates, İsrailli yazar Amos Oz, Philip Roth, Mario Vargas Llosa, Çek yazar Milan Kundera ve Doris Lessing, Amerikalı yazar Paul Aster, Inger Christensen’in de adı geçiyordu.

MEMLEKETİ İSTANBUL’A VURGU YAPILDI

Nobel ödüllerini veren İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi Orhan Pamuk’un memleketi İstanbul’un melankolik ruhunu arayışına dikkat çekildi. 1952’de istanbul’da doğan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları ve Kara Kitap adlı romanlarında anlattığına benzer bir ailede, Nişantaşı’nda büyüyüp yetişti. New York’ta geçirdiği üç yıl dışında hep istanbul’da yaşadı. Liseyi Robert Koleji’nde bitirdi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde üç yıl mimarlık okudu.1976’da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi. 1974’den başlayarak düzenli bir şekilde yazı yazmayı kendine iş edindi. İlk romanı Cevdet Bey ve Oğulları 1979’da Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nı kazandı. 1982’de yayımlanan bu kitap 1983 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü de aldı. Aynı yıl ilk baskısı çıkan Sessiz Ev ile 1984 Madaralı Roman Ödülü’nü ve bu kitabın Fansa’a çıkan çevirisiyle de 1991 Pix de la Decouverte Européenne’i (Avrupa Keşif Ödülü) kazandı. 1990’da yayımlanan Kara Kitap, karmaşıklığı, zenginliği ve doluluğuyla çağdaş türk edebiyatının üzerinde en fazla tartışılan ve en çok okunan romanlarından biri oldu. Ömer Kavur’un yönetmenliğini yaptığı Gizli Yüz filminin senaryosunu da Pamuk 1992 yılında kitaplaştırdı. 1994’te yayımlanan ve esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli gençleri hikâye ettiği Yeni Hayat adlı romanı Türk edebiyatının en çok okunan kitaplarından biri oldu. 1998’de yayımladığı Benim Adım Kırmızı adlı romanı olağanüstü bir ilgi gördü. Romanları yirmi dile çevrilen Orhan pamuk 25 yıldır tuttuğu defterler, dergi ve gazetelere yazdığı yazılar, denemeler, eleştiri yazıları, röportajlar ve gezi notlarından yaptığı titiz bir seçme ile daha önce yayımlanmamış “Pencereden bakmak” adlı uzun hikâyesini aralık 1998’de Öteki Renkler başlığıyla kitaplaştırdı.

PAMUK’UN YAYINCISI: ”VERİLEN BU ÖDÜL EDEBİYATIMIZ İÇİN KIVANÇ VERİCİDİR”

Nobel 2006 Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Orhan Pamuk’un kitaplarının yayıncısı İletişim Yayınları, Pamuk’a verilen ödülün Türk edebiyatı için kıvanç verici olduğunu belirtti.

İletişim Yayınları tarafından yapılan yazılı açıklamada, 2006 Nobel Edebiyat Ödülü’nün Orhan Pamuk’un olduğu anımsatılarak, Orhan Pamuk’un modern romanın dünyadaki en önemli temsilcilerinden biri olduğu, bu nedenle Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmasının olağan olduğu belirtildi.

Açıklamada, ”Yayıncısı olarak Orhan Pamuk’u kutluyoruz. Orhan Pamuk’a verilen bu ödül edebiyatımız için kıvanç vericidir. Bize bu onuru yaşattığı için kendisine teşekkür ederiz” denildi.

1982’den bu yana ödülü alanlar

Nobel Edebiyat ödülünü 1982’den bu yana kazananların listesi şöyle:

2006: Orhan Pamuk (Türkiye).

2005: Harold Pinter (İngiltere).

2004: Elfriede Jelinek (Avusturya).

2003: John Maxwell Coetzee (Güney Afrika).

2002: İmre Kertesz (Macaristan).

2001: V.S. Naipaul (İngiltere).

2000: Gao Şingcian (Çin).

1999: Günter Grass (Almanya).

1998: Jose Saramago (Portekiz).

1997: Dario Fo (İtalya).

1996: Wislawa Szymborska (Polonya).

1995: Seamus Heaney (İrlanda).

1994: Kenzaburo Oe (Japonya).

1993: Toni Morrison (ABD).

1992: Derek Walcott (St. Lucia).

1991: Nadine Gordimer (Güney Afrika).

1990: Octavio Paz (Meksika).

1989: Camilo Jose Cela (İspanya).

1988: Necib Mahfuz (Mısır).

1987: Joseph Brodsky (ABD).

1986: Wole Soyinka (Nijerya).

1985: Claude Simon (Fransa).

1984: Jaroslav Seifert (Çekoslovakya).

1983: William Golding (İngiltere).

1982: Gabriel Garcia Marquez (Kolombiya).

http://www.milliyet.com.tr/2006/10/12/son/sondun22.asp

Yorumlar kapatıldı.