İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İbret lâzım!

Güngör Mengi (09.10.2006)

Türkiye’yi kaybetmek pahasına Ermeni tetikçisi olmayı Fransa neden kabullenir acaba?

Fazilet timsali olduklarını, adalet uğruna her özveriyi göze alabileceklerini ispat için mi?

Olamaz çünkü Cezayir’de 200 bin Müslümanı öldürüp 2 milyon köylüyü toprağından söküp süpüren sömürgeciler onlardır!

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı tebaası Ermenilerin mecburi göçe niçin tabi tutulduğunu Ruslar ve İngilizler kadar yakından bilenler;

Anadolu’nun Fransız işgaline uğrayan bölgelerinde rahat kıyım ve yağma yapsınlar diye Ermeni çetelerine Fransız üniforması giydirenler de onlardır.

Akıl erdirmesi zor bir olay bu.

Riske sokulan değerler, Fransa’daki Ermeni kökenli seçmenlerin oylarını almakla dengelenecek şeyler değildir.

Beşeri vicdan uyandığında o rüşvet oylar utancın hançeri haline gelmeyecek mi?

Fransa’da yaşayan Türkler ve öbür Müslümanlar yakın bir gelecekte bu köktenci ayrımcılığın suçlularını pişman edecek kaliteye hiç ulaşmayacak mı?

Engizisyon kafası

Fransız meclisi Ermeni soykırımını zaten 2001 yılında tanımıştı. Bu yetmedi; 12 Ekim’de Ermeni soykırımının inkârını suç sayan teklifi yasa yapacaklar.

Başbakan Erdoğan önceki gün İstanbul’da görüştüğü Fransız Ticaret Odası heyeti üyelerine “İlişkilerimizi üçüncü tarafların ipoteğinden kurtarmalıyız” çağrısı yaptı.

Böyle çağrılar ancak mantıklı muhataplar üzerinde etkili olur. Fransa’da Türk ve yabancı düşmanlığı, siyasetçilerin körüklemesi ile ulusal bir hastalık haline geldi. Parlamentoda tarih yazıp mahkemelerde bunu belletmeye dayalı engizisyon kafasına daha net, daha sert uyarılar gerekir.

Ankara’daki siyasetçiler keşke Avrupa’daki gurbetçilerin bize kıtayı yerinden oynatacak güçte bir kaldıraç sağladıklarını görecek kadar uyanık olsalardı.

Bu gücü kullanmayı bilsek sorunu çoktan çözerdik.

Dört milyon Türk

Bu rezil öneri beş ay önce Fransız meclisinde uykuya yattığında yazarımız Bülent Akarcalı Ankara’yı “gevşemeyin” diye uyarmıştı. Bizim mecliste de Cezayir soykırımı yasası ile misilleme hazırlandığına göre belli ki uyarı işe yaramamış.

Oysa Fransa’da yaşayan 10-15 bin yurttaşımızın imzasını taşıyan ve “Bu yasa yüz karasıdır, vazgeçilmelidir” yazan bir bildiri örgütlenebilirdi.

Taa Ankara’dan gelen cılız bir tehdit sesindense, siyasetçileri tarafından dünyaya rezil edildiklerini Fransız halkına, kulağının dibinde haykıran bir koro çok daha etkili olurdu.

Hatta oradaki Türk dernekleri “vatan için” yapılacak bir görev çağrısı söz konusu olunca, Cezayir kökenli Fransız vatandaşların yardımını bile sağlayabilirdi.

Bizim bu sistematik Ermeni şantajnın önünü kesecek bir ibret yaratmaya ihtiyacımız var.

Başbakan Fransız siyasetçileri bıraksın; Avrupa’da 4 milyon Türk yaşıyor, onların yardımını istesin!

http://www2.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&tarih=09.10.2006&Newsid=89607&Categoryid=4&wid=2

Yorumlar kapatıldı.