Ermeni diasporası, perşembe günü Fransa Milli Meclisi’nde görüşülecek olan sözde soykırım yasa tasarısına karşı muhalefetin önüne geçmek için atağa geçti.
Ermeniler, tasarıya ‘Tarihçilerin araştırma özgürlüğü kısıtlanacak’ gerekçesiyle karşı çıkan kesimleri ikna amacıyla araştırmacıların ve tarihçilerin yasadan muaf tutulmasını önerdi.
İktidardaki Halk Çoğunluğu Birliği Partisi’nin önemli isimlerinden Ermeni asıllı siyasetçi Patrick Devedjian, bu amaçla meclise değişiklik önergesi sundu. Devedjian’ın tek cümlelik önerisinde “Bu düzenlemeler, akademik ve bilimsel araştırmaları kapsamaz.” deniyor. Tasarının mimarlarından Ermeni Davasını Savunma Komitesi ise 12 Ekim için Fransız parlamenterlere yaptığı çağrıda, “tarihçiler arasında olması gereken normal tartışmaların ötesine geçerek”, ‘insanlık haysiyeti’ için tasarıya onay vermelerini istedi. Muhalefetteki Sosyalist Parti tarafından sunulan tasarı, sözde Ermeni soykırımını inkar edenlerin beş yıl hapis ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılmasını öngörüyor.
Devedjian, önergeyle birlikte sunduğu açıklamada Türkiye’yi işaret ederek, “yasayla, özellikle yabancı bir devlet tarafından organize edilen, provokasyonlara ve kargaşaya neden olabilecek siyasi gösterilerin önüne geçilmesinin hedeflenmesi gerektiğini” ifade ediyor. Önergeyle “Tarih yazmak siyasetçilerin işi değil” ilkesini tanıdıklarını savunan Ermeni asıllı siyasetçi, tarihî araştırmaların ceza kapsamının dışında tutulmasını teklif ediyor. Şimdiye kadar, soykırım iddialarına eleştiri getiren araştırmacıların peşini bırakmayan Ermeni örgütlerinin bu beklenmedik çıkışı, tasarıya karşı olan Fransız tarihçilerin başlattığı muhalefetin önünü kesmek amacı taşıyor. Fransa’nın önde gelen tarihçileri, bir bildiri yayınlayarak aralarında sözde Ermeni soykırımı yasasının da bulunduğu Fransız parlamentosunun tarihî konulara ilişkin çıkardığı yasaların iptal edilmesini istemişti. Bu tarihçiler, inkar yasa tasarısının görüşüldüğü mayıs ayındaki oturumdan önce de mecliste girişimlerde bulunarak yasanın engellenmesi için çalışmıştı. ‘Tarih için özgürlük’ isimli dernek etrafında örgütlenen Fransız tarihçilerin, önümüzdeki günlerde yeni bir açıklama yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da, ‘Tarihin meclislerde yazılamayacağını’ bildirerek tasarıya karşı çıkmıştı.
Bugün Fransız kamuoyunu ikna etmek için ‘tarihçiler muaf tutulsun’ diyen Ermeni diasporası, 2001’de çıkan soykırım yasası yokken bile ünlü tarihçi Bernard Lewis’i, bir makalesinde ‘Ermeni soykırımı’nı tam yansıtmadığı için mahkum ettirmişti. Geçtiğimiz yıl da Ermeni derneklerinin başvurusu üzerine Paris Mahkemesi, Quid ansiklopedisini 1915 olaylarına ilişkin Türkiye’nin görüşüne de yer verdiği gerekçesiyle cezalandırmıştı. 2001’de çıkan soykırım yasasının hiçbir cezai yaptırımı olmamasına rağmen bunları yapan ve özellikle araştırmacıları ‘mercek altına alan’ Ermeni derneklerinin, inkar yasasıyla kamuoyu ve tarihçiler üzerindeki baskısını daha da artıracağı belirtiliyor.
Türk askeri, Fransız komutası altına girecek mi?
Türkiye, 12 Ekim’de Fransa Meclisi’nde görüşülecek olan soykırım tasarısına karşı sert tepki gösteriyor. Önceki akşam Türkiye’de yatırımı bulunan Fransız firmalarının temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Erdoğan, teklifin kabulü halinde Fransa-Türkiye arasındaki siyasi ve ticari ilişkilerin telafisi imkansız bir darbe yiyeceği uyarısında bulunmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ise Fransa ile askerî ve savunma alanlarında tüm ilişkileri askıya almayı masaya yatırdığı ifade edildi. Bu uyarıların ardından, teklifin meclisten geçmesi durumunda Türk-Fransız ilişkilerinin, 2001’deki gibi krize girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ankara’nın bu süreçte, 2001’deki gibi Paris büyükelçisini çekmesi beklenmiyor; ancak teklifin geçmesi, en çok Türkiye’de yatırım yapan ve milyarlarca Euro’luk ihalelere talip olan Fransız şirketlerini etkileyecek. Bunların başında, sonuna doğru gelinen nükleer santral ihalesi geliyor. İhale korkusu yaşayan Fransız şirketleri, teklifin engellenmesi için seferber olmuş durumda. Bir grup Türk-Fransız işadamı, görüşmeler yapmak için dün Paris’e geldi. Bu arada TSK’nın uyarısının ardından Afganistan ve Lübnan’daki Türk-Fransız askerî işbirliğinin geleceği de tehlikeye girmiş olacak. Özellikle, Lübnan’a giden Türk askerinin Fransız komutası altına girip girmeyeceği merak ediliyor. Türk askerinin, yasa gerekçesiyle Lübnan’da sorun çıkarmasının Fransa’yı zora sokacağı ifade ediliyor. Paris, Zaman
09.10.2006
Ali İhsan Aydın
Paris
http://www.zaman.com.tr/?bl=dishaberler&alt=&trh=20061009&hn=357333
Yorumlar kapatıldı.