İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AVRUPA OYUNLARI `AYDIN´ HOKKABAZLIĞI!

Altemür Kılıç

“Ermenilere soykırımı yapılmamıştır” diyenleri cezaevine sokacak yasa tasarısı, Fransız Parlamentosunda yarın onaylanıyor. Bizim “aydınlarımız” panik halinde!! Avrupa Birliği “idealleri”, TCK’nın 30l. Maddesinin “düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu” iddiaları bir çırpıda çöküyor.

Tasarı geçer veya geçmez; belki de -ufak bir ihtimalle- Senato’dan döner veya Cumhurbaşkanı tarafından veto edilir. “Ekonomik pabuçlar” pahalı geldiği için, şimdilik rafa da kaldırılabilir. Ancak, bu tür yasalar başka Avrupa ülkelerinde de çoktandır meriyette. Hatta “soykırımı olmamıştır, olanlar savaş şartları yüzünden, hem Türkler hem Ermeniler için trajedidir” diyen İngiliz tarihçi Bernard Lewis yargılanmış, ceza yemişti. Amerikalı tarihçi Stanford Shaw’un da başına aynı şey gelmişti. Bu sırada Hollanda’da “Soykırımını” alenen kabul etmeyen Türk asıllı milletvekili adaylarını aday listesinden çıkarılıyorlar. Kısacası AB’nin, kriterlerinin, “düşünce ve ifade özgürlüğü” dayatmalarının, bilumum “aydınların” ne kadar çifte standartlı ve de riyakâr oldukları, Avrupa Birliği’nin Türkiye için yanlış adres olduğu kanıtlandı. Ve TCK’nın 301. maddesinin kaldırılması için sürdürülen kampanya, hem de “Brüksel AB Sevdası” halkımız indinde ağır darbe yedi. Tasarı geçmese de, ne kadar tevil edilmeye, unutturulmaya çalışılırsa çalışılsın unutulmayacaktır.

ENTEL CANBAZLIKLAR

Önceki yazımda bu gelişme karşısında bizim sözde aydınlarımızın, liboş yazarlarımızın “suskunluklarından” söz etmiştim. Bu kişiler, Avrupa’da, en son olarak İsviçre’de, aynı tür yasalar çıkarıldığı zaman bile Türkiye’de üniversitelerde büyük bir tehalükle “Soykırımı yaptık” diye, aşırı gayretle sempozyumlar düzenlediler. Kendi milletlerini ve tarihlerini aşağıladılar. Romanlarında Ermeni kahramanlarına “soykırımı facialarını” anlattıranları, “düşünce ve ifade özgürlüğü” adına savundular ve 301. maddenin kaldırılması için mangalda kül bırakmadılar. Ama Fransız yasağı, onları Türk milleti huzurunda çok müşkül durumda bıraktı. Şimdi, taktik ricat ve tevil yolları aramaktalar, bu kolay unutulamayacak gerçeğe kulplar takmaya çalışıyorlar.

DİNK’E DANK ETTİ Mİ?

Bu kulpların, komik olmasaydı, calî- yapmacık- olanı şimdiye kadar “soykırımı olmamıştır diyemem” diyen Hrant Dink’inki… Hrant, “Fransa’ya gidip, ‘soykırımı olmamıştır’ diyeceğim” diyor. Kendi inanmadığına kim inanır? Fransız adli makamlarına bunu, göz kırparak tek ayağı üstünde söylese bile, asıl manasını anlamazlar mı? Hrant, Fransa’da, “kopuntu” himayesi altında, dokunulmazlığı olduğu için şimdi sahte kahramanlık yapıyor!

!

TRAJİ-KOMEDI

Siz komediye – resmi yüzsüzlüğe bakın; Fransa Dışişleri Bakanlığı dün tasarıya karşı olduğunu söylüyor. Pek ala, Erivan’a gidip, Koçaryan’a tasarının geçeceği sözünü veren Cumhurbaşkanı Chırac hangi devletin başı?

Başka yüzsüzlük ve “uluslararası” çifte standart da, bu tasarıyla eş zamanda, Avrupa Birliği üyeliğimize “ön koşul” olarak, 30l maddenin kaldırılması ve Ermeni Soykırımını tanıma için bastırıyor.

ASIL MAKSAT

Ermeni Diasporasının” Fransa’nın ve hatta Amerika’nın, nihai -asıl maksatları, sadece Soykırımcı tanımama değil, Ermenistan’la ilişkilerin düzenlemesinden, hudut kapılarının açılmasından başlayarak, Güneydoğumuzu içerecek, “Büyük Kürdistan”a yol verilirken, aynı zamanda da “Büyük Ermenistan”a kapı açmak.

Hasımlarımız amaçlarını gerçekleştirmek için zayıf zamanlarımız kollarlar, bir de içimizdeki, gafil ve hainleri! Şimdi ikisi de mevcut

Böylesine, kendi milletlerine ve tarihlerine ihanet eden “aydınlar” Ermenistan’da, Yunanistan’da, Fransa’da var mı? Neden bizde o kadar çok? Çetin Yetkin “Büyük milletlerin büyük ve bol hainleri de vardır!” diyor.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazidetay.asp?AuthorID=78&ArticleID=2686

Yorumlar kapatıldı.