İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hrant Dink, konuşmalarında artık her türlü `yasal çekinceyi´ gözden çıkarttı: KÜRT SORUNU TÜRKİYE´NİN BİR İÇ SORUNU DEĞİL DIŞ SORUNUDUR

DİNK’TEN: “YAŞANANLAR SOYKIRIMDI. BENİM ALGILAMAM VE BİLGİLERİM BU YÖNDE”

– “KÜRT KARDEŞLERİMİ UYARIYORUM. AYRILIK TEŞEBBÜSÜ ÇOK CANLARA MAL OLUR”

(4 Ekim 2006 Çarşamba)

HIRANT DİNK:

– “TÜRKİYE TARİHLE YÜZLEŞMEDİĞİ İÇİN ULUSLARARASI KAMUOYU ÖNÜNDE HAKSIZ BİR KONUMDADIR”

– “FRANSA’DA TASARI YASALAŞIRSA İÇİM YANA YANA FRANSA’YA GİDERİM VE BU SOYKIRIM DEĞİLDİ DERİM. BAKALIM O ZAMAN ÖNCE BENİ FRANSA MI TUTUKLAYACAK TÜRKİYE Mİ?”

– “YAŞANANLAR SOYKIRIMDI. BENİM ALGILAMAM VE BİLGİLERİM BU YÖNDE”

– “KÜRT KARDEŞLERİMİ UYARIYORUM. AYRILIK TEŞEBBÜSÜ ÇOK CANLARA MAL OLUR”

– “SÖZDE KÜRT SORUNU TÜRKİYE’NİN BİR İÇ SORUNU DEĞİL DIŞ SORUNUDUR”

– “PKK SİLAH BIRAKMA FIRSATINI 1999 YILINDA NE YAZIK Kİ KAÇIRDI”

– “ŞİMDİ TOP KÜRTLERİN ELİNDE”

İHA – Haftalık Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hırant Dink “Yaşananlar bir soykırımdı ve bizim yaşadığımız sorunlarla Kürtler karşı karşıya” dedi.

İHA muhabirine özel açıklamalarda bulunan Hırant Dink, “Fransa’nın Ermeni soykırımının inkarının suç sayılması yasa tasarısını tekrar gündeme getirecek olması yeni bir şey değil. Bundan önce denendi fakat o zaman Fransa’da iktidar olan partinin üyelerinin engellemeleriyle karşılaştı. Şimdi bir kez daha deneniyor. Anımsanacaktır biz Türkiye’den 9 arkadaş yasanın niçin yararlı olmayacağı ve yanlış olacağı konusunda düşüncelerimizi dile getirmiştik. Aynı düşünceleri bugün de koruyorum. Böyle bir yasa tasarısının sadece Fransa’ya veya Türkiye’ye değil hiçbir kesime Ermeni dünyasına da hiçbir yarar getirmeyeceğini açıkça söylüyorum. Çünkü bugün bütün dünyada evrensel insan haklarının temel özelliklerinden biri; insanların düşündüklerini ve bildiklerini özgürce ifade edebilmeleridir. Fransa’ya gelecek ve bu konuda Ermenilerin ya da Fransızların hoşuna gitmeyecek sözler söyleyecek bir Türk’ün ya da bir başkasının ceza yaptırımıyla karşı karşıya kalması her şeyden önce bırakın hukuku, ahlaken de doğru bir şey değil. O insan onu biliyor ve bildiğini konuşuyorsa ne diyeceksiniz ona? Bunun için siz onu nasıl suçlayabilirsiniz ve hiçkimse unutmamalı ki Türkiye’de insanlar ve büyük çoğunluk bugün bir inkar içerisinde değiller. Yani bildiklerini inkar ediyor değiller. Ne biliyorlarsa onu ifade ediyorlar. Dolayısıyla burada önemli olan o insanların bildikleri fikir içerisinde siz ne katkıda bulunabilirsiniz? Onların bildikleri eğer yanlışsa onlara nasıl öğreteceksiniz. Bunları cezayla mı yapacaksınız yoksa onlara öğreterek, onlarla konuşarak mı yapacaksınız? Türkiye geçmişteki tarihi olaylardaki gerçeği bugüne kadar günyüzüne çıkarmamış olduğu ve tarihle yüzleşmemiş olduğu için uluslararası kamuoyu önünde bence haksız bir durumdadır. Ve bu önemli bir haksızlıktır. Türkiye bu haksızlığı bertaraf etmelidir. Ama çıkarılacak bu yasayla Ermeniler şunu bilsinler ki ifade özgürlüklerini kullanamadıkları için haksız bir konumu haklı ve madur bir konuma yükselteceklerdir.Bu anlatılmaz anlaşılmaz bir yanlıştır” ifadelerini kullandı. Türkiye’de yaşananların soykırım olduğunu söylediği ve bunun yanlış olduğunu söylediği için yargılandığını belirten Hırant Dink, “Bunu yanlış olduğunu söylüyorum. Ama aynı derecede Fransa’da ‘hayır bu bir soykırım değildi’ diyen birinin de yargılanacak olmasının aynı derecede yanlış olacağını söyleyen bir insanım. Çok açık bir şey söyleyeyim. Eğer bu yasa yasalaşırsa ben hiç inanmadığım halde, gerçeği bildiğim halde ki bu olan biten bir soykırımdır. Çıkacak olan o yasaya inat gelirim Fransa’da ‘içim yana yana hayır bu bir soykırım değildi derim ve bundan da yargılanma hakkımı talep ederim. ‘O zaman Fransa ve Türkiye düşünsün hangisi beni önce hapse atacak? Hangisi cezalandıracak? Türkiye’de soykırım dediğim için mi Fransa’da hayır değil dediğim için mi? Böyle bir şey olamaz. Herkese fikir özgürlüğü şart. Eğer Ermeniler Türk toplumunun değişmesini istiyorlarsa Türklerle konuşmak zorundalar. Onlarla tarihi konuşmak zorndalar ki normalleşsinler. Ve şunu da hiçbir zaman unutmasınlar. İnsanlar kafalarındakileri boşaltacaklar ki yerine yeni bilgiler dolsun. Bu tür yasalar insanın konuşma, ifade ve düşünme hakkını ortadan kaldıran yasalardır. Bence Fransız siyasetçiler ve Ermeni diasporası bin kez daha düşünmelidir” dedi.

“BUGÜN YAŞANAN SÖZDE KÜRT SORUNU, TARİHTE YAŞANAN ERMENİ SORUNUNA BENZİYOR”

Bilgilerim ve algılamam yaşananların soykırım olduğu yönünde diyen Hırant Dink, “Ama bunu şu ya da bu kesim yaptı diye bugüne kadar bir açıklama yapmadım. Bundan sonra da yapmam çünkü o tarihte yaşanmış olaylar içerisinde sadece bir kesimin sorumluluğu yok. İttihak ve Terakki’ye soykırım planını hazırlatan ve uygulatan Almanların çok büyük rolü var. Ermenilere önce ümit verip sonra yalnız bırakan Fransız ve İngilizlerin çok büyük rolü var. Elbette İttihat’ın maşası olan ve özellikle Doğu Anadolu’da Ermenilere saldıran çok sayıda Kürt’ün de ki büyük rolü var, Türk’ün de büyük rolü var. Dolayısıyla bu olan biten de bir kesimi alıp da şu yaptı bu yaptı demem. Asıl suçlular çerçevesinde dolaşmıyorum, asıl suçlular aramıyorum. Hepimizin o yaşananlardaki sorumluluğu önemli. Bence herkesin yaşananlarda sorumluluğu vardı. Bunu bir başkasının üzerine yıkmakla da bir noktaya ulaşamayız. Burada ‘evet Kürtlerin de payı vardı’ derken Türkleri de masum göstermek istemiyorum” şeklinde konuştu.

Bugün yaşanan sözde Kürt sorunu tarihte yaşanan Ermeni sorununa çok benzediğine dikkat çeken Hırant Dink, “Hatta o kadar benziyor ki neredeyse tekrarı gibi. Ben o açıdan Kürt halkını Kürt kardeşlerimi de uyarıyorum. Aman dikkat edin. Geçmişte bizim düştüğümüz hatalara düşmeyin. Bizim yaptığımız yanlışları yapmayın. Nasıl birlikte yaşayabiliriz üzerine siyaset geliştirin nasıl ayrı yaşayabiliriz üzerine değil. Bu ayrılık teşebbüsü bu bölgede ne size ne başkalarına yarar sağlayacaktır. İnanın çok çok kayıplar verilir çok canlar verilir. Onun için ben şunu söyledim. İnşallah sonunuz bize benzemez” dedi.

PKK silah bırakma fırsatını 1999 yılında kaçırdığını ifade eden Hırant Dink, “O zaman ateşkes oldu ve o zaman keşke silah bırakma gerçekleşebilseydi. PKK’nın silah bırakmasını isteyenler gerçek anlamda istiyorlar mı yoksa bugün gelinen mevzi böyle bir politikanın devam etmesini mi gerektiriyor? Ben üzülerek şunu söyleyeyim biraz üzülerek ama biraz da şans olarak bunu görüyorum. Kürt sorunu artık Türkiye’nin bir iç sorunu değildir. Kürt sorunu artık Türkiye’nin önemli oranda da bir dış sorunudur. Bugün Kürtler Kuzey Irak’ta millet olmaktan devlet olmaya giden bir süreç yaşıyor. Kürt halkı bunun hakkını bilir. İran’daki Suriye’deki Kuzey Irak’taki bütün Kürtleri kastediyorum. Bu gidişatı çatışmasız komşularıyla iyi ilişkiler kurarak komşu ülkelerde yaşayan kendi halkından insanları esas olarak yanlış yollara sevk etmeyerek bir şans olabilir mi diye bunu yakalamak lazım. O yüzden Türkiye’nin bir muhatabı var artık Kuzey Irak’ta.Talabani bir açıklama yaptığında Türkiye’den hemen cevabını alıyor. Ama PKK öyle değil. Dolayısıyla bu iyi bir şey de sayılabilir. Ama bu kötü bir şey olarak da sayılabilir. Kuzey Irak’ta oluşmaya başlayan Federal Kürt Devleti bu oluşumunu sancısız bir şekilde komşularına kabul ettirebilir ve komşularıyla iyi ilişkiler kurabilirse bence o zaman İran Suriye ve Kuzey Irak’ta yaşayan kendi halkı olan Kürtlere de büyük iyilik yapmış olur ve Kürtlerin sorunlarına da demokratik yollardan çözülmesine katkıda bulunur diye düşünüyorum. Bence şimdi top Kürtlerin elinde. Bakalım onlar ne kadar akıllı davranacaklar ne kadar heyecanlı davranacaklar bence sorun orada” şeklinde konuştu.

Yorumlar kapatıldı.