İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransa kendisine bakmadan konuşuyor

Türkiye’nin AB üyeliğinin önüne ‘Ermeni soykırımını tanıma’ engelini koymaya çalışan Fransa, acaba kendi soykırımlarını tanımaya hazır mı?

HEYSEM EL SADIK

Türkiye AB’ye katılma yolunda büyük ve alçaltıcı engellerle karşılaşıyor. Ne zaman ufukta Türkiye’nin kendisini bu üyeliğe ehil kılacak kazanımlar elde etme imkânı belirse, Avrupa ülkeleri tek başlarına veya toplu halde Türkiye’nin üyelik isteğini bastırmak veya engellemek için daha da alçaltıcı yeni engeller çıkarıyor.

Bu engellerin sonuncusu, Türkiye’den 20. yüzyılın başlarında Ermenilere karşı işlenen katliamları tanımasının istenmesi. Oysa bu soykırımda en büyük sorumluluk Atatürk liderliğindeki ‘Türkiye’nin Avrupalılaştırılması’ yöntemine aitti. Bu katliamlar, 1915-1922 arasında Avrupa’nın işbirliğiyle sürdü. Avrupa ülkeleri, yüz binlerce Ermeni’nin Türkiye dışına sürülmesine ve 1.5 milyonunun kurbanı olduğu katliamlara karşı sessiz kaldı.

Batı’nın Doğu’ya bakışı aynı

Fransa, Avrupa’nın bu soykırımla işbirliği yaptığının farkında olsa da, Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunu engellemek için önlemler almakta tereddüt etmiyor. İslam ülkeleri ne kadar Batılılaşsa da Avrupa’dan olumlu yanıt alamıyorlar.

Bu tutum, emperyalist Batı’nın Türkiye’ye ve İslam ülkelerine yüksekten bakışını doğruluyor. Peki, bazı halkların kendi topraklarında maruz kaldığı Fransız emperyalizminin faşist soykırımını tanımayan Paris’in Türkiye’den böyle bir talepte bulunması ayıp değil mi? Fransa, sadece Cezayir’de 1,5 milyon insanı soykırımdan geçirdi. Bütün bu vahşi suçlarına rağmen de, kendi klasik emperyalizmine ve sömürülen halklar üzerinden sağladığı avantajlara ahlâksız övgüler düzmekten kaçınmıyor.

Maksat geçersiz

Fransa’nın Türkiye’den Ermeni soykırımı tanımasını talep etmesi doğru, ancak buradaki maksat geçersiz. Bu soykırımı tanımak, Türkiye’ye ekonomisinin ve şartlarının kaldıramayacağı kadar ağır tazminatlar getirir. Acaba Fransa kendi kolonilerindeki suçlarını tanıyacak mı veya bunların bedelini ödemeye hazırlık yaptı mı? Yoksa hâlâ eski kolonilerinin, emperyalist despotizm ve ulusal kurtuluş savaşları sebebiyle korkunç rakamlarda kurbanlar verdikleri kahır, baskı ve işgal yıllarını tazmin hakkını inkâr mı ediyor?

(Katar gazetesi Vatan, 2 Ekim 2006)

Yorumlar kapatıldı.