İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye raporu AP´de kabul edildi

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, bağlayıcı özelliği olmayan tavsiye niteliğindeki Türkiye raporunu kabul etti. Parlamento, Türkiye’nin AB üyeliği için ‘Ermeni soykırımı’nı tanımasını ‘önşart’ haline getiren maddeyi geri çekerken, reform sürecinin hızlandırılması çağrısında bulundu.

Üyelik öncesi ‘soykırım’ın tanınması çağrısında bulunan madde daha önce Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilmişti.

Sosyalist, Liberal ve Yeşil parlamenterlerin büyük bir bölümünün, raporda yer alan bu paragrafın geri çekilmesi yönünde verdikleri değişiklik önergesi 282’ye karşı, 320 ‘evet’ oyuyla kabul edildi.

Ancak kabul edilen metinde, “Ermeni soykırımının tanınmasının Kopenhag kriterleri içinde yer almasa bile, tam üyelik yolunda ilerleyen bir ülke için geçmişini kabul etmenin vazgeçilmez olduğu” yönünde bir ibare bulunuyor.

Değişiklik önergelerinin oylanmasının ardından Hollandalı Hristiyan Demokrat üye Camiel Eurlings tarafından kaleme alınan Türkiye raporu kabul edildi. Rapor oylamasında 429 lehte ve 71 aleyhte oy kullanıldı, 125 parlamenter çekimser kaldı.

Kabul ve reddedilen maddeler şöyle:

* Ermeni soykırımı iddiasını Türkiye’nin kabul etmesini ön şart haline getiren madde reddedildi

* Türkiye’ye imtiyazlı üyelik teklif edilmesine dair önergesi reddedildi

* Pontuslu Rumlara soykırım yapıldığını öne süren paragrafın eklenmesi önergesi reddedildi

* DTP’nin PKK’ya ateşkes çağrısına ilişkin önergeler kabul edildi

* Papa’nın Türkiye’ye ziyaretini destekleyen önerge kabul edildi

* PKK terörünü kınayan önerge kabul edildi

* Hrant Dink’e dair Yargıtay kararıyla ilgili önerge kabul edildi

* Erdoğan ile İspanya lideri Zapatero’nun ‘Medeniyetler Buluşması’ çalışmalarını destekleyen önerge kabul edildi.

Eurlings: “Bu sert rapor için üzgünüm”

Raporu hazırlayan Hollandalı parlamenter Eurlings, “raportör olarak beklediğim gibi bir sonuç. Böyle sert bir rapor olduğu için üzgünüm. Umarım bu rapor doğru ve dürüst bir şekilde açıklanır. Türk halkına ve siyasetçilerine, reform sürecindeki hızlarını kazanmaları için teşvik olur” dedi.

Türkiye’de 301’inci maddeyle ilgili tartışmaları da değerlendiren Eurlings, “ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülke AB üyesi olamaz” dedi.

‘Ermeni soykırımı’nın tam üyelik öncesi tanınması yolunda yapılan çağrının metinden çıkmasından memnunluk duyduğunu kaydeden Eurlings, Türkiye’ye yeni ön koşullar getirmenin doğru olmadığın ifade etti.

Rapor neler içeriyor?

Raporda, özellikle ifade özgürlüğü, dini haklar ve azınlık hakları, sivil-asker ilişkileri, kadın hakları, sendikalar, kültürel haklar ve yargının bağımsızlığı alanlarında reformların ve uygulamanın hızlandırılması istendi.

Pontuslu Rumlara ve Süryanilere soykırım:

Raporun oylaması sırasında, Yunanlı parlamenterlerin Ermeni soykırımının yanı sıra “Pontuslu Rumlara yapılan soykırım da tanınsın” şeklindeki önergesi reddedildi.

Kabul edilen metinde, Pontuslu Rumlar ve Süryanilerle ilgili bölüm Ermenilerle ilgili bölümün içine dahil edildi ve “Türkiye Pontuslu Rumlar ve Süryaniler gibi diğer azınlıklara da aynı tutumu benimsesin” ifadesi kullanıldı.

Metnin bu bölümünde, “Ermeni soykırımının tanınmasının Kopenhag kriterleri içinde yer almasa bile, tam üyelik yolunda ilerleyen bir ülke için geçmişini kabul etmenin vazgeçilmez olduğu” belirtildi.

Türkiye’nin Ermenistan’la diplomatik ilişki kurması ve ekonomik engelleri kaldırması çağrısında bulunulan raporda, tarihçi, akademisyen ve araştırmacıların tarih arşivleriyle ilgili çalışmalarının desteklenmesi ve cesaret edilmesi gerektiği vurgulandı.

Türkiye’nin sınır sorunlarını dostane bir biçimde çözmesi gerektiği kaydedilen metinde, Ermenilerin dışında, “Pontuslu Rum ve Süryaniler gibi diğer azınlıklara yönelik de aynı tutum içine girmesi gerektiği” ifade edildi.

Terörle Mücadele Yasası:

Hükümetin dokuzuncu reform paketi hazırlamasının memnuniyetle karşılandığı ifade edilen raporda, yeni Terörle Mücadele Yasası’nın temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı unsurlar içermemesi tavsiye edildi.

301’nci madde:

“Hükümet yetkilileriyle askeri personel ve güvenlik personeline ayrıcalık olmadan yargı önünde herkese eşit muamele yapılması” istenen raporda, Türk Ceza Kanunu’nda ‘keyfi yorumlamaya uygun olduğu’ savunulan 216, 277, 288, 301, 305 ve 318’nci maddelerin değiştirilmesi çağrısında bulunuldu.

PKK terörü:

Raporda, terör örgütü PKK sert bir dille kınanırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl yaptığı ‘cesaretlendirici’ açıklamanın ardından, “Türk hükümetinin Kürt sorununa demokratik çözüm araması” çağrısına yer verildi.

Ordunun rolü:

Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın görevden alınmasının “derin endişe kaynağı” olduğu belirtilen raporda, “Şemdinli olaylarından sonraki gelişmelerin, Türk toplumunda ordunun rolünün yeniden canlandığını değil, devam ettiğini gösterdiği” ileri sürüldü.

Seçim barajı:

Yüzde 10 olan seçim barajının indirilmesi istenen raporda, bu sayede “Kürt partileri de dahil olmak üzere TBMM’de daha geniş temsil sağlanacağı” görüşü savunuldu. AB yolunda yapılan reformları yansıtacak yeni bir anayasaya ihtiyaç olabileceği kaydedilen raporda, Danıştaya yapılan saldırı da şiddetle kınandı.

Azınlıklar:

Raporun ‘İnsan Hakları ve Azınlıkların Korunması’ başlığı altında, AP’nin son raporundan bu yana dini özgürlükler bağlamında ilerleme sağlanmamış olmasından “esef duyulduğu” belirtilirken, Türkiye’ye, dini azınlıkların ruhbanlarını eğitmede ve mülk edinmede karşılaştıkları sorunları ortadan kaldırması çağrısı yapıldı.

Raporda, Aleviliğin tanınması, cemevlerinin de dini merkezler olarak tescil edilmesi, dini eğitimin gönüllülük esasına göre düzenlenmesi gibi taleplere de yer verildi.

Koruculuk sistemi:

‘Güneydoğu’ başlığı altında terör örgütü PKK’nın saldırılarını yoğunlaştırmasının şiddetle kınandığı raporda, terörle mücadelesinde Türkiye ile dayanışma içinde olunduğuna vurgu yapıldı.

Raporda, Türkiye’ye “koruculuk sistemini lağvetmesi”, “Kürt sorununa demokratik çözüm araması” ve “gözaltı ve tutuklamalarda Avrupa standartlarını

uygulaması” gibi çağrılar yapıldı.

Kıbrıs sorunu:

Türkiye’nin limanlarını Rum gemilerine açması da talep edilen raporda, “Kıbrıs (Rum kesimi) dahil, tüm AB üyelerinin tanınması, müzakere sürecinin zorunlu parçasıdır” denildi.

AKP’Lİ VEKİLLER MEMNUN

AP’de temaslarda bulunan AK Parti milletvekilleri, bugün Genel Kurul’da kabul edilen Türkiye raporunun, Dışişleri Komisyonu’ndaki halinden daha iyi olduğu görüşünde. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Başkanı Murat Mercan ve AKPM Göç ve Mülteciler Komisyonu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu düzenledikleri basın toplantısında, özellikle Ermeni soykırımı iddialarının tanınmasının üyelik öncesi şart koşulmasını öngören bölümün çıkartılmasının sevindirici olduğunu ifade ettiler.

Bugünkü oylamada Fransız parlamenterlerin girişimiyle sunulan ve Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık verilmesi önerisini çağrıştıran bir teklifin de açık farkla reddedilmesinin sevindirici olduğunu belirten heyet, raporun 2004 ve 2005 yılında kabul edilen raporlardan ‘daha geri’ olmadığını savundu.

Hükümetin reform sürecini kararlılıkla devam ettirdiğini belirten heyet üyeleri, raporda yer alan reform sürecinin yavaşladığı yolundaki görüşlere katılmadıklarını söyledi.

Yorumlar kapatıldı.