İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Azınlık vakıflarına 36 gayrimenkul devredilecek

AB’nin çıkmasını beklediği Vakıflar Yasa Tasarısı, iktidar ve muhalefet arasındaki tansiyonu yükseltiyor. CHP, tasarının yasalaşması halinde ‘Sevr’ günlerine geri dönüleceğini; Ayasofya Camii ile Sümela Manastırı’nın azınlık vakıflarına geçeceğini savunuyor.

AK Parti ise iddiaların asılsız olduğu görüşünde. Vakıflar Kanunu Alt Komisyonu Başkanı Recep Özel, 36 adet gayrimenkulün cemaat vakıflarına iade edileceğini söylüyor. Beşiktaş’ta bir arsa Aya Yorgi Kilisesi Vakfı’na, Eminönü’ndeki bir dükkan Kumkapı Meryem Ana Vakfı’na verilecek.

Yasa tasarısı, bugün Adalet Komisyonu’nda görüşülecek. CHP, alt komisyon raporuna muhalefet şerhi koydu. CHP’ye göre, tasarıyla vakıflara tanınan, ayni ve nakdi yardım alma, ticaret yapma, mal edinme hakları Lozan Antlaşması’na ters düşüyor. Tasarının geçici 9. maddesinde, ‘nam-ı müstear veya nam-ı mevhumlar’ın 18 ay içinde tapu sicil müdürlüklerine müracaat edilmesi halinde vakıfları adına tescil olunacağı’ bildiriliyor. Tasarıdaki ‘nam-ı mevhum’ ve ‘nam-ı müstear’ ibarelerine dikkat çeken CHP’liler, bu tanımların peygamber ve azizleri de kapsadığını ileri sürüyor. Adını bir azizden alan ‘Ayasofya’ camiinin elden gidebileceği ileri sürülüyor. Akdamar Kilisesi, Sümela Manastırı, Ani Harabeleri gibi yüzlerce kilise ve arazinin de cemaat vakıflarına geçebileceği belirtiliyor. CHP’li Orhan Eraslan, “Büyükada’yı, Gökçeada’yı bile kaybedebiliriz. Hükümet ne yaptığının farkına varmalı. Tasarı yasalaşırsa Anadolu’nun her yerinde Aziz Paul, Aziz Piyer adını taşıyan kiliseler için talep hakkı doğar.” diyor.

Bakan Şahin, CHP’den destek istedi

Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, vakıflar ve özel okullarla ilgili düzenlemelere karşı çıkan CHP lideri Deniz Baykal’ı ziyaret ederek destek istedi. Görüşmede ikili arasında şu diyaloglar geçti:

Baykal: Azınlık vakfı konusunda sadece gelecek değil, geçmişte var olan haklar da gidecek. AİHM’ye müracaatlar olacak. Sıkıntı doğacak.

Şahin: Şu anda bile geçmişte azınlıkların elinde olan, ancak bugün Hazine’ye ait mallar konusunda AİHM’nin aldığı kararlar var. Bunu size sunacağız.

Baykal: Özel eğitim kurumlarının misyonerlik okullarına dönüşmeyeceği garantisini kim verebilir? Eğitim çok önemli. Bu işlerde ciddi olunması gerekiyor. Yunanistan’ın durumu ortada.

Şahin: Yunanistan’da hukuki sorun yok. Sorun uygulamada. Yunanistan mevzuatını da size getirdim.

Baykal: Benim önceden yaptığım açıklama bir uyarıydı. Ulusal yararlar doğrultusunda beraber bir tavır oluşturabilirsek mutlu oluruz. Bu çıkışımız size de destek olabilir. Sorumluluğunu beraber paylaşırız.

Şahin: Milli konularda en az sizin kadar hassasız. Habib Güler, Ankara

Meclis’te sert tartışmalar yaşandı

Vakıflar Yasası’yla ilgili tartışma, önceki gün Meclis’in açılışında da gündeme geldi. CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, tasarının ‘Türkiye’yi Sevr günlerine geri götüreceğini’ savundu. Anadol, hükümeti, Yunanlıların isteklerini kabul ettirmeye çalışmakla suçladı. Eleştirilerine cevap veren AK Parti Grup Başkan Vekili Salih Kapusuz’a CHP’li vekiller, “Sen memleketin neresindensin? Senin kan grubun ne? Vatan parçalanıyor.” diye sataştı. Kapusuz, çıkarılan yasaların AB sürecinde gerekli olduğunu belirtirken konunun Sevr’le ilişkilendirilmesine anlam veremediklerini söyledi. Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt da aynı görüşte. Cemaat vakıfları ile yabancı vakıfların birbirinden ayrı değerlendirilmesini isteyen Beyazıt, 1924’e kadar gayrimüslim vatandaşlar tarafından kurulan vakıfların cemaat vakfı olduğunu kaydediyor. Türkiye’de halen 161 cemaat vakfı bulunduğunu vurgulayan Beyazıt, bu vakıfların 1936-1974 arasında mal edinmeye devam ettiklerini, ancak daha sonra Yargıtay’ın kararıyla mal edinmelerinin yasaklandığını hatırlatıyor. Vakıflar Kanunu Alt Komisyonu Başkanı Isparta Milletvekili Recep Özel, Ayasofya’nın cemaat vakıflarına geçmesi gibi bir tehlikenin söz konusu olmadığını belirtiyor. Özel, Türkiye’de cemaat vakıflarına iade edilecek sadece 36 adet gayrimenkul bulunduğunu söylüyor. Ayasofya’nın tapusunun Sultan Mehmet Vakfı’na tescilli olduğunu belirten Özel, “Elden gitmesi gibi bir şey yok.” diye konuşuyor. Cemaat vakıflarına iade edilecek 36 gayrimenkulün Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından belirlendiğini anlatan Özel, Türkiye açısından sıkıntılı bir durum bulunmadığını vurguluyor. Tasarının yasalaşmasının ardından Beşiktaş’taki bir arsa Aya Yorgi Kilisesi Vakfı’na iade edilecek. Meryem Binti Ovagil adına kurulmuş Kumkapı Meryem Ana Vakfı’na ait olduğu belirlenen Eminönü Büyükçarşı’daki bir dükkan da bu vakfa verilecek.

Avrupa Birliği paketinde neler var?

Vakıflar Kanunu: Yabancıların Türkiye’de vakıf kurabilmelerinin önü açılıyor. Hırsızlık ve zimmet gibi suçlara karışanların yönetici olmasının önüne geçiliyor. Vakıfların izin almadan mal edinebilmelerine ve malları üzerinde tasarrufta bulunmalarına imkan sağlanıyor. Vakıf yöneticilerinin görevden alınma ve uzaklaştırılmaları idari kararlar yerine mahkeme kararlarına bırakılıyor. Vakıflara ait taşınmazların en fazla üç yıllığına kiralanabileceği belirtiliyor. Kiraya verilen veya tahsis edilen taşınmazlar için sigorta şartı getiriliyor. Vakıfların uluslararası faaliyet ve işbirliğinde bulunabilmelerine imkan sağlanıyor.

Sayıştay Kanunu: Devlete şeffaflık ve performans denetimini getiriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri dahil tüm kamu kurum ve kuruluşları, bunların ortaklıkları hatta AB fonları bile denetim kapsamına alınıyor. Raporlar TSK, MİT; Emniyet ve Jandarma’ya ait hesaplar dışında kamuoyuna açıklanacak.

Kamu Denetçisi: Devlet ile vatandaş arasında sorunların çözümü için getirilen bir sistem. Osmanlı’daki kadı sisteminden esinlenerek Batı’da hayata geçirildi. AB üyelerinin hemen hepsinde uygulanıyor. Kamu denetçisi halk adına kamu kurumlarının icraatlarını denetleyerek vatandaşa çözüm yolu önerecek.

İskan Kanunu: Çingenelere vatandaşlık hakkı getiriyor. Bulgaristan’dan zorunlu göçle gelen soydaşlara yaptırılan konutlarla ilgili de düzenleme yapıyor. Bu konutları almak için başvurarak para yatıranlardan konut sahibi olmayanlara, yatırdıkları bedel, kanuni faiziyle birlikte ödenecek.

Tohumculuk: Bugüne kadar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılan tohum üretimi özel sektöre açılıyor. Tasarı, Türkiye’de daha sağlıklı tohum kullanımının yaygınlaştırılması ve ürün veriminin artırılması amacıyla tohum üretimi alanını çokuluslu şirketlere açıyor. Tarla ve diğer kontrolleri yapılan tohumlara sertifika verilecek.

Özel Öğretim Kurumları: Yerli ve yabancı özel okulların yatırım yaparak kapasite artırmalarına imkan sağlanıyor. Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerler, okul binalarından en az yüz metre uzakta olabilecek. Yabancı okullar Bakanlar Kurulu izni ile yeni arazi alabilecek ve kapasitelerini en fazla beş katına kadar artırabilecek. Azınlık okullarında yalnız kendi azınlığına mensup TC vatandaşı çocuklar okuyabilecek. Özel okullarda okuyan öğrencilere devlet tarafından 1.000 YTL’lik destek sağlanması ve kredi faizlerinin yüzde 50’lik kısmının devlet tarafından karşılanmasıyla ilgili düzenlemeler tasarıdan çıkarıldı.

Avrupa Sosyal Şartı: Asgari ücretin belirlenme koşullarını düzenliyor. İstihdam ve meslek konularında fırsat eşitliği getiriyor. Ancak Türkiye ile AB arasında asgari ücretin belirlenmesinde farklılıklar olması nedeniyle tasarı komisyona geri çekildi.

Mesleki Yeterlilik Kurumu: Tasarı, iş alanlarına standart getirme amacını taşıyan bir kurumun kurulmasını düzenliyor. Kurum, teknik ve mesleki alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirleyerek, çalışanlara sertifika verecek.

21.09.2006
Fatih Atik

Yorumlar kapatıldı.