İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ankara´nın Doğusundaki Türkiye

Güngör Uras

Adıyaman’a gidiyorum. Yol üzeri Gaziantep, Atatürk Barajı ve Nemrut’a da uğrayacağım. Elimde Sevan ve Müjde Nişanyan’ın yazdıkları “Ankara’nın Doğusundaki Türkiye – Meraklısı içni gezi rehberi” isimli kitap var. (Boyut Yayın Grubu, Nisan 2006, küçük boy 394 s., 24 YTL).

Sevan Nişanyan diyor ki: “Tarih bilmeyenler için Doğu’nun dağını, taşını oluşturan eserlerin çözümü, güç birer muammadan ibarettir. Bu taş kimlerden kalmış? O kaleyi kimler yapmış? Şu kent neden terk edilmiş? Buralarda kimler yaşamış? Bizden önce kimler gelmiş, kimler gitmiş?” Bunları bileyenler içni Ankara’nın Doğusundaki Türkiye bir anlam ifade etmez.”

Nişanyanların kitabında Kapadokya, Hatay, Güneydoğu, Van, Hakkâri, Ağrı, Kars, Artvin, Erzurum, Elazığ, Harput yedi ayrı bölümde anlatılıyor. Doğu’da yaşamış hanedanlar hakkında bilgi ve hanedan listesi veriliyor.

Tarih ve kültür zenginliği var

Kitap hem gezi rehberi olarak, hem de gezilecek yerler hakkında tarih bilgisi vermek amacıyla hazırlanmış.

Ben ilkbahar ve sonbahar aylarında Doğu ve Güneydoğu’yu gezmekten pek hoşlanıyorum. Yörenin sadece tarihi, tabiatı değil, bugün o yörede yaşayanların durumu, yörenin ekonomisi de beni etkiliyor.

İmkânı olanlara tavsiye ederim. Kış mevsiminden önce, Ankara’nın doğusundaki Türkiye’de bir yerlere gidiniz. Günümüzde seyahat şirketleri özel turlar düzenliyor. Bu turlarda rehberler yöre hakkında bilgi veriyor.

Nişanyanların gezi rehberinde kalınacak, gezilecek, görülecek yerlerin isimleri var.

Doğu’yu geziniz, görünüz

Doğu Anadolu Türkiye için çok önemli bir bölge. Tarihi ve kültürel varlıkları yanında bu bölgede çok sayıda insan yaşıyor. Bunlar (maalesef) Türkiye’nin batı bölgelerinde yaşayanlara göre daha zor şartlarda yaşamlarını sürdürüyor. Bu insanların yaşamlarını sürdürmek için nasıl bir ekonomi savaşı verdiğini gözleriyle görmeyen anlayamaz.

Ankara’nın doğusunda sadece terör ve fakirlik yok. Her şeye rağmen devletin yıllardır bu bölgeye yaptığı altyapı yatırımlarını da görmek gerekir.

Yol, su, elektrik, haberleşme ağı batıyla aynı çizgide. Terör nedeniyle boşalan köylerde, halkın parasıyla devletin yaptığı okul, karakol binalarının, su depolarının, devrilen telefon ve elektrik direklerinin kalıntıları duruyor.

Ankara’nın doğusundaki Türkiye’de, sadece terör yok. Teröre rağmen özel sektörün sanayileşme, yatırım ve üretim çabası ile gelişen yıldızlaşan şehirler de var. Bu gezide ben bu şehirlerden biri olan Adıyaman’a da gideceğim. Gördüklerimi, öğrendiklerimi sayın okuyucularıma aktaracağım.

Yorumlar kapatıldı.