Avrupa Parlamentosu zehir zemberek bir Türkiye raporu taslağına imza attı. ‘Ermeni soykırımı’nı tanımanın üyelik şartı olması istenirken, türban için uzlaşı çağrısı geldi
GÜVEN ÖZALP
Strasbourg – Türk hükümetinin Avrupa Birliği’yle ilişkilerin her anlamıyla yolunda gittiğini ve reform sürecinin yavaşlamadığını savunmasına karşın Avrupa Parlamentosu, bu görüşün tam tersi verilerle dolu bir rapor taslağını Dışişleri Komisyonu’nda kabul etti. Müzakere sürecine girmiş bir AB adayı ülke için oldukça ağır eleştirilere yer veren belgeye Ermeni, Rum ve Yunan isteklerinin hemen hepsi sokularak süreçteki en kötü belgelerden birine imza atıldı. Parlamenterler ‘Ermeni soykırımını’ tanımayı üyelik için ön şart olarak yansıtan bir maddeye yeşil ışık yakarken türban da ilk kez AP raporunda yer buldu. Rapor taslağı altıya karşı 52 oyla kabul edildi.
‘Pontus, Süryani soykırımı’
AB Komisyonu’nun 24 Ekim’de yayımlayacağı İlerleme Raporu öncesinde eleştiri dozunu yükselten ve Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenter Camiel Eurlings tarafından hazırlanan Türkiye raporu taslağına, verilen değişiklik önergeleriyle birlikte daha önceki metinde yer almayan birçok unsur eklendi. Yapılan değişiklikle ‘Ermeni soykırımı’nın tanınmasının katılım açısından ön şart olarak görüldüğü vurgulandı. ‘Ermeni soykırımıyla’ hızını alamayan Avrupalı parlamenterler ‘Pontus soykırımı’ ve ‘Süryani soykırımı’ ifadelerini de metne soktular.
Şu ana kadar AB belgelerinde yer verilmeyen türban konusu da yer buldu. Bu konuda bir Avrupa kuralı bulunmadığı vurgulansa da üniversite öğrencilerinin türban takabilmesi konusunda bir uzlaşmaya varılması umudu ifade edildi.
AP rapor taslağında PKK terörü kınanarak, terörle mücadelede Türkiye’yle dayanışma içinde olunduğu dile getirilse de “DTP de dahil olmak üzere tüm Kürt partilerin PKK’ya mesafe koyması ve şiddeti kınaması” yönündeki çağrılarsa kabul görmedi.
‘Müzakereler durur’ vurgusu
Yunan parlamenterler de istediklerini aldılar. Verilen değişiklik önergelerinin kabulüyle Ankara’dan Atina’ya karşı tehditkâr davranmaması, FIR hattı kurallarına uyması ve Yunan hava sahasını ihlal etmemesini talep eden ifadeler konuldu. Ek Protokol’ün kabul edilmemesi halinde müzakerelerin durabileceği vurgusu korunurken Türkiye’nin adada bulunan askerlerini çekmesinin çözüme katkı yapacağı belirtilerek bunun belli bir takvime bağlı olarak yapılması istendi.
AP, bu eklemelerin yanı sıra ‘geleneksel isteklerini’ korudu. Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, yeni bir Vakıflar Yasası’nın devreye sokulması, Türk Ceza Kanunu’nun keyfi yoruma açık olduğu söylenen bazı maddelerinin iptali ya da değişikliği, Terörle Mücadele Yasası’nın temel ve bireysel özgürlüklere aykırı kullanılmaması beklentisi, Alevilerin tanınması, seçim barajının düşürülmesi bu isteklerden bazılarını oluşturdu. Şemdinli olaylarına da yer verilen raporda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin rolü de eleştiriliyor.
Rapora nihai hali eylül sonunda verilecek olsa da söylemde çok büyük bir değişikliğe gidilmesi öngörülmüyor. Diplomatik kaynaklar bu raporla AP’nin sürece katkıda bulunma rolünü tamamıyla kaybettiğini belirtiyorlar.
Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk sonuçtan memnun olmadığını ifade etti. Ermeni konusunun daha sert ifadelerle metinde yer aldığını kaydeden Lagendijk, Kıbrıs konusunda eklenen önergelerin de kendisini memnun etmediğini belirtti.
Bozkır: İlişkilere zarar verir
Türkiye’nin AB nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Volkan Bozkır, taslağın AB ilişkilerine zarar verecek unsurlar taşıdığını söyledi. Bozkır, “Sonucu daha dikkatli değerlendireceğiz, ancak görülen o ki dışişleri komisyonu üyeleri daha önce yaptığımız uyarıları dikkate almış görünmüyor” dedi.
Yorumlar kapatıldı.