İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Akdamar´ın açılışına Ermeni bakan davet edilecek mi?!

Arslan Tekin

Bir haber okudum… Akdamar kilisesinin açılışına Ermenistan Kültür Bakanı ve başka ülkelerin bakanları da sırf Ermeni iddialarının yanında yer aldıkları için davet edileceklermiş. Haberde “Başka ülkelerin kültür bakanları da davet edilecek” denilseydi, dikkatimi çekmezdi. Ama sadece Ermenistan Kültür Bakanının ve Ermeni iddialarını savunanların çağrılması düşündürücü…

Türizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç, kitaba düşkünlüğünden ve çok okuduğundan bahseder. Millî hislerinin de kuvvetli olduğu anlaşılıyor. (Üniversitede beraber vazife aldığım ilk gençlik arkadaşı bir profesör de Bakan Beyin “milliyetçi” yönünü öne çıkarmıştı.)

Bakan Beyin, başkasının akıl vermesiyle kendisine gelen bir kişi olmadığı açık. Öyleyse Ermenistan Kültür Bakanını ve diğerlerini Türkiye’nin malı bir kilisenin tamirinden sonra açılışına davet etmekteki gaye nedir?

Şu mu hatırlatılmak isteniyor: “Bu bir Ermeni kilisesidir. Sizindi, bizim oldu. Ama sizin için biz tamir ettirdik. Gelin kurdelayı beraber keselim… Gün olur tekrar size geçebilir!”

Akdamar kilisesini bilirim. Van’ın Ercis İlçesine yakın bir küçük adada. Yüzyıllardır ayakta durabilmiş nadir eserlerden… Ama zaman ve hoyrat eller çok yıpratmış, artık dayanma gücü kalmamıştı. Bu küçük ada Vanlıların piknik alanıydı. Hatırladığım kadarıyla badem ağaçlarının da en bol olduğu yer… Eserin kimliğini düşünmeden, şahsen böyle bir eserin harap vaziyette olmasına çok üzülmüş, birilerinin el atmasını çok arzu etmiştim.

***

Komplekse kapılmayalım… Eseri yok etmekle tarihi silemezsiniz. Zamanımıza pek çok yazılı eser ulaşmış ve Anadolu’nun önce ve sonra kimlerin olduğunu ortaya koymuştur. Tarihî yapılar yıkılsa bile nerede ne olduğu zaten bilinmektedir. Kimse tarihi tahrif de edemez, inkâr da…

Bilinmeyen tarihten beri insanlar birbirleriyle kâh savaşmışlar, kâh dost geçinmişler, kâh iç içe girmişler, kâh ayrışmışlar, kâh göçmüşler, yeni vatanlar kurmuşlar ve mütemadiyen tarihe yeni bir sayfa eklemişlerdir. Onun için bu eser buradaysa, bu eserinin kimliği belliyse, eser, kiminse ona verilmelidir, gibi bir iddia tarihin akışına set vurmak demektir ki, tarihin akışını hiçbir bent durduramamıştır!

***

Akdamar kilisesinin açılışına Ermenistan Kültür Bakanı gelir elbette… Ama hususî davet edilirse, bizimkilerin niyetinin de pek hâlis olmadığı ortaya çıkar. Bizimkiler, ya eski bir Ermeni kilisesi olduğu için bu eserin asıl sahipleri Ermenistan’daki Ermenilerdir, diye düşünmüşlerdir ya da Ermenilerin ve diğerlerinin sırtını sıvazlamak: “Bakınız neler yapıyoruz, siz de şu ‘Türkler Ermenileri kesmiştir!’ iddianızı hafifletseniz.” demek istemektedirler. Bu da devlet yönetimini bilmediklerini gösteren bir başka nişane olur.

Ayasofya’yı tamirden sonraki açılışında Yunanistan Kültür Bakanını mı çağıracağız?!

Kendimize gelelim hanımlar beyler! Bu ülke Türklerin… Biz ne kadar başkalarına fırsat verirsek bir o kadar kendi hayatımızı güçleştiririz. Ermenistan Kültür Bakanı ve diğerleri kendi talepleriyle bir başka zaman gelirler ve başka yerleri gezecekleri gibi Akdamar’ı da gezerler.

***

Suudîler ülkelerindeki Osmanlı kalıntılarını bir bir yıkıyorlar.

Tarihî eserler kimin eseriyse fark etmez; insanlığa aittir. Suudîler belki dedelerini Osmanlı idam etmiştir, diye eserleri de yıkmaları mümkündür, tarihî eserlerin ne olduğunu bilmedikleri için de… Nerede kim neyi yıkarsa karşısında olmalıyız. Türk eserlerinin yok edilmesi bizi ziyadesiyle üzer ama bütün dünyayı harekete geçirmenin yolu, “Türk eserlerini yıkıyorlar uyanın!” demek değildir. Tarihin şartları içinden dönüp gelmişiz; o topraklar şu an Suudîlere aittir ve kalkıp harp açacak hâliniz yoktur.

Ezcümle: Akdamar, bizim topraklarımız içinde nadide tarihî bir eserdir. Biz tarihî eserlerimize sahip çıktığımız için yenilettik. Bütün ülkelerin kültür bakanları açılışa davet edilmişse amennâ! Yok eğer yalnız Ermenistan Kültür Bakanı ve Ermeni tezlerini savunanlar gelecekse, daha ağır yazı yazacağımı şimdiden duyururum Muhterem Bakan Bey!

Yorumlar kapatıldı.