İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Patrikhane ’yabancı’ mı ’bizden’ mi?

M. Yılmaz

TÜRKİYE’de yaşayan, vergi veren, erkekse askerlik yapan, seçimlerde oy verme hakkı olan bir Türk vatandaşının, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumları ile ilgili bir sorunu olduğunda başvurması gereken yer neresidir?

Bu sorunun garipliğinin farkındayım elbette.

Bir Türk vatandaşının sorunu, devletin hangi dairesiyle ilgiliyse normal olanı oraya başvurmasıdır.

Orada çözülemeyen sorunlar da, konunun niteliğine göre daha üst makamlara ve gerekiyorsa yargıya kadar gidilerek çözülebilir.

Ama herhalde bir Türk vatandaşının, Türkiye’deki bir sorunla ilgili asla başvurmayacağı yer de görev tanımı gereği Dışişleri Bakanlığı olmalı.

O zaman, işte size günümüz Türkiye’sinden bir haber:

Ermeni Patrikhanesi’nin bazı çalışma koşullarını ve yetkilerini düzenleyen bir yönetmelik taslağı son şeklini almış.

Yönetmeliği inceleyen Patrikhane, “dini bir kuruluş olduğu için” İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenmesiyle ilgili hükme karşı çıkmış ve Diyanet İşleri’nin bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığı tarafından denetlenmesi gerektiğini savunmuş.

Ve Patrikhane, -şimdi sıkı durun- yönetmeliğin bu şekilde yeniden düzenlenmesi için Dışişleri Bakanlığı’nın girişimlerde bulunmasını talep etmiş.

İlk bakışta bu gariplik nedeniyle Patrik Mesrob’u eleştirmek mümkün.

Ama unutmayın ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı azınlıkları “yabancı” olarak değerlendiren de bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarından başkası değildi.

Azınlık vakıflarını “yabancı tüzel kişilik” olarak görmenin, azınlık mensubu vatandaşlarımızı “yabancı vatandaş” gibi garip ifadelerle nitelemenin doğal sonucu bundan daha başka bir şey olamazdı zaten.

Yorumlar kapatıldı.