İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`DDK Anayasal Bir Suç İşledi´

İHD İstanbul Şubesi, Gayri müslim yurttaşlarında bu devletin doğal ve asli unsurlarından olmalarının bir türlü sindirilememesinin endişe verici olduğunu ifade etti; Devlet Denetleme Kurulu’nun bu yanlışı bir an önce düzeltmesini talep etti.

——————————————————————————–

BİA Haber Merkezi

17/08/2006

——————————————————————————–

BİA (İstanbul) – İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Türkiye Cumhuriyeti (TC) yurttaşlarının kurduğu, TC kuruluşu olan azınlık vakıflarını “yabancı tüzel kişilik” sayan Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunun, devlet ve toplumda yerleşmiş “farklı olanı yok sayma!” kültürünün, halen var olduğunu bir kez daha hatırlattığını ifade etti.

İHD yaptığı yazılı açıklamada, “Raporda Gayri Müslim Cemaat Vakıfları ‘Yabancı Tüzel Kişilikler’ kategorisinde sayılarak; sadece yanlış bir tasarrufta bulunulmamış, aynı zamanda insan haklarını yok sayan, Anayasal bir suç işlenmiştir” dedi.

Laiklik ilkesiyle de çelişiyor

Gayri müslim yurttaşlarında bu devletin doğal ve asli unsurlarından olmalarının bir türlü sindirilememesinin endişe verici olduğunu ifade eden İHD, DDK’nin bu yanlışı bir an önce düzeltmesini talep etti.

İHD, gayri müslim yurttaşların “yabancı” ve “gayri yurttaşlar” olarak değerlendirilmesinin cumhuriyetin değişmez ilkelerinden olduğu sıkça vurgulanan; hatta sivil veya militer yöneticilerin, onu korumak adına, uygulamalarda “rutin dışına çıkmayı” göze aldıkları “laiklik” ilkesiyle çeliştiğini belirtti.

İHD, söz konusu anlayışın “bir arada, özgür, eşit koşullarda, barış ve kardeşlik içinde yaşama” kültürlerini zedelediğini ifade etti.

DDK azınlık vakıflarını nasıl yabancı tüzel kişilik yaptı?

DDK’nin “Yabancı Uyruklu Gerçek Kişiler İle Yabancı Ülkelerde Kurulan Tüzel Kişiliğe Sahip Ticaret Şirketlerinin Türkiye Cumhuriyeti Sınırları İçerisinde Taşınmaz Edinmeleri Uygulamalarına İlişkin İnceleme Raporu” nda, “cemaat vakıfları” adıyla anılan azınlık vakıfları, birçok yerde yabancı tüzel kişi olarak anılıyor.

Raporun “Yabancı Tüzel Kişilerin Türkiye’de Taşınmaz Edinmeleri” başlıklı dördüncü bölümünde, azınlık vakıfları yabancı tüzel kişiler arasında sayılıyor.

“Yabancı Tüzel Kişilere Ait Taşınmazlara İlişkin İstatistiksel Analizler”başlıklı beşinci bölümde de, “cemaat vakıfları” yabancı sermayeli şirket ve yabancı şirket başlıklarıyla birlikte şöyle yer alıyor:

Cemaat Vakfı: Aynı dinden veya soydan olanların kurmuş oldukları, toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluştur. Vakıflar Yasasına göre, bunlar vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın Vakıflar Genel Müdürlüğünün izniyle dinsel, eğitsel, sosyal ve kültürel alanlardaki gereksinimleri karşılamak üzere taşınmaz edinebilmektedirler.

Ülkemizde; Türk Ortodoks, Rum, Ermeni, Musevi, Bulgar, Gürcü, Süryani, Maruni ve Keldanilere ait cemaat vakıfları bulunmaktadır. 31.12.2004 itibarıyla; Türkiye’de 161 cemaat vakfı bulunmakta olup, Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre, bunlardan 159’unun ülkemiz sınırları içinde taşınmazı vardır.(KÖ)

Yorumlar kapatıldı.