İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Putin, Zidane’a benzer mi?

MİRZA ÇETİNKAYA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile son zamanların efsanevi futbolcusu Zidane arasında paralellik kurulabilir mi?

Bilinmez; ancak ‘Rusya hele bir başarmasın’ yönündeki bazı temennilere rağmen G-8’e kusursuz bir ev sahipliği yapan Putin’in, ülkesi açısından oldukça bereketli geçen mevcut sezonun finalini BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) liderlerinin resmî olmayan zirvesiyle oynaması, Zidane’ın aylardan beri süren provokasyonlara son anda gösterdiği tepkiyi biraz çağrıştırıyor.

Dünya mal ve hizmet üretiminin yüzde 51’ini gerçekleştiren sanayileşmiş 8 ülkenin yanı sıra Çin, Hindistan, Brezilya ve AB liderleri ile dünyanın saygın uluslararası örgütlerinin başındaki insanları bir araya getiren Rusya’nın bir hafta sonra BDT liderleriyle 15 yıldan beri sonu gelmeyen bu örgütün ‘adam edilmesi’ne dönük reformları konuşması, Zidane’ın kupayı İtalyanlara armağan etmesine benziyor. Bazı kalemlerde türbülanslı yılları geride bırakarak tek kutuplu dünya sisteminin tahtını sallayan Rusya, zaman zaman kategorisini unutarak amatörlerin arasında kalan profesyonel sporcu rolüne soyunuyor.

ABD Başkanı Bush’un, ‘Irak demokrasisi’ bahsine gerçek demokrasi manifestosuyla cevap vererek dünyanın saygısını kazanan Putin’in, Sovyet otomobilleri gibi artık çalıştırılamayacağı açıkça görülen BDT’ye enerjisini harcaması yazık olur. Başarılı sonuçlandığını belirttiği G-8 zirvesinde alınan kararların hayata geçirilmesi için durmadan çalışma sözü veren Putin, herhalde global meseleleri, BDT’nin yerel sorunlarına tercih etmeyecektir.

Hafta sonunda Moskova’da eksik kadro ve at yarışları eşliğinde bir araya gelen BDT liderleri kasım ayında Belarus’un başkenti Minsk’te gerçekleşecek zirvede ‘somut reform’ paketlerini görüşme hususunda hemfikir olduklarını açıkladı. Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı, âdet olduğu üzere zirveye katılmadı. Moskova’daki toplantıya ‘yumuşak devrimciler’ Viktor Yuşenko (Ukrayna) ve Mihail Saakaşvili’nin (Gürcistan) yanı sıra rahatsız olan Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan da iştirak etmedi. Yaşça en küçük olan Vladimir Putin’in, eski kardeşlere abilik etmesi, örgütü yerinden kımıldatmaya yetemiyor. Üstelik pek çok açıdan Rusya’ya ayak bağı oldukları da söylenebilir. Dikkat edilirse uluslararası demokratik çevrelerin büyük ümitlerle bel bağladığı Batı destekli ‘kadife devrim’ler de BDT coğrafyasının mâkus talihini yenemiyor bir türlü. Buralarda cereyan eden her olay, şu ya da bu şekilde Moskova ile irtibatlandırılmak suretiyle sorunun kaynağını örtme eğilimi taşır. Söz konusu ülkelerdeki sorunlar ve güvensizlik SSCB’nin son aylarıyla paralellik gösteriyor adeta. Durum değişikliği için nesiller gerekiyor. Eskiden beri St. Petersburg bilge ve entelektüellik, Moskova ise kabaca ele geçirmeyle özdeşleştiriliyor ya. Son bir araştırmada dünyanın 36 metropolü arasında ‘kabalıkta’ 30’uncu sırada yer alan Moskova’nın kibarlaştırılması için beş neslin geçmesi gerektiği sonucuna varıldı.

Dondurularak yaşatılsa bile Bağımsız Devletler Topluluğu’nun verimli çalıştırılması için de herhalde birkaç neslin değişmesi gerekecek anlaşılan. Ancak iyi yolda olan Rusya’nın performansı buna kurban edilmese…

Yorumlar kapatıldı.