İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Soykırım Oldu´ Diyen Dink´e Yeni Soruşturma

Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, Reuters ajansına verdiği bir demeçte, Ermeni soykırımına inandığını söyleyen Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink hakkında, “Türklüğe alenen aşağılama” iddiasıyla soruşturma açtı.

——————————————————————————–

BİA Haber Merkezi

18/07/2006 Erol ÖNDEROĞLU

——————————————————————————–

BİA (İstanbul) – Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, “Reuters” ajansına verdiği bir demeçte, Ermeni soykırımının gerçekleştiğine inandığını söyleyen “Agos” gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink hakkında, “Türklüğe alenen aşağılama” iddiasıyla yeni bir soruşturma başlattı.

Hrant Dink’in, 14 Temmuz’da ajansa verdiği demeçte Ermeni soykırımını savunduğu belirtilerek “Elbette bu bir soykırımdır diyorum. Çünkü sonuç kendini zaten tanımlıyor ve adını koyuyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın bu olaylarla birlikte artık ortadan yok olduğunu görüyorsunuz. Bu zaten kendini anlatıyor” dediği belirtiliyor.

“Soykırımdan kuşku duymuyorum” deyince soruşturmalık oldu

Reuters Ajansı’ndan Daren Butler ve Osman Şenkul’un cezasının Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda onaylanmasının ardından röportaj gerçekleştirdiği gazeteci Dink, “Soykırımdan kuşku duymadığını” söylediği söyleşisinde, ceza aldığı için susmayacağını ve ülkeyi terk etmeyeceğini söylemişti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmak durumunda olduğunu da ifade eden Dink, Türkiye’de ifade özgürlüğünün durumu hakkında bilgi de verdiği röportajında “Gidersem, bu ülkede demokrasi mücadelesi veren insanları yalnız bırakmış hissederim; bu onlara ihanet olur, bunu asla yapmam” demişti.

Suça gerekçe gösterilen sözler

Dink’in, “Soykırımdan kuşkum yok” şeklindeki sözleriyle ilgili bir şikayetin ulaştığı Şişli Cumhuriyet Savcılığı, gazeteci hakkında soruşturma başlattı. Gazeteci, röportajda konuyla ilişkin şunları söylemişti:

“… Elbette ‘bu bir soykırımdır’ diyorum; çünkü, sonuç kendini zaten tanımlıyor ve adını koyuyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın bu olaylarla birlikte artık orada yok olduğunu görüyorsunuz. Bu zaten kendini anlatıyor. Siz isterseniz bu halkı altın uçaklarla alın bir yerden bir yere götürün; başlarına hiçbir şey gelmeden götürün…

“…Her halkın, kendi atalarının yaşadığı topraklarda, kendi kültürünün köklerinin bilindiği yerde yaşama hakkı vardır. Başka yerde yaşaması da mümkün değildir. Ben bunu böyle kabul eden biriyim. Ama bir Ermeni olarak da, ne Türkiye’den, ne de Türklerden ‘bunu kabul edin, özür dileyin’ diye beklentileri olan bir insan da değilim.” (EÖ/AD)

Yorumlar kapatıldı.