İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gökkuşağının renkleri Harbiye´de buluştu

Geçen akşam Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosunda bir renk cümbüşü, bir halklar geçidi vardı. Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu, Kardeş Türkler; Kürtler, Lazlar, Romanlar, Mıtrıblar, Ermeniler, bir araya gelip, coğrafyamızın en büyük, en renkli korosunu oluşturup, barış ve kardeşliğe giden yolu gösterdiler. Kardeş Türküler, halklarımızın özgün, otantik müzikal birikimini modern ve çok sesli formlarla yeniden üreterek, kültürün yerelden evrensele açılım sürecine de coğrafyamızdan yeni katkılar sunuyor.

Açıkhava Tiyatrosu’nda yaratılan atmosfer, bu toprakları her yandan kuşatmaya çalışan şovenizm-militarizm rüzgarına verilebilecek güçlü ve anlamlı bir yanıttı. Mezopotamya’dan Balkanlar’a, Kafkaslar’dan Anadolu’ya uzanan kültürel çeşitlilik içinde yol alan Kardeş Türküler, coğrafyamıza egemen olması gereken dilin imkanlarını ve zenginliğini bu konserle ortaya koydu. Kardeş Türküler’e konserde eşlik eden dostlarının bileşimine baktığımızda, söylemeye çalıştıklarımız daha da anlaşılır olacak.

Kürtçe ve farklı dillerde şarkılar söyleyen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Çocuk Korosu ile yine Diyarbakırlı Mıtrıb çocukların oluşturduğu Gedên Bajêr (Sur Belediyesi Ritim Atölyesi), Lazca müzikler yapan Dalepe Nena Kadın Korosu, Ermeni şarkıları seslendiren Sayat Nova Korosu ve Sarıköylü Tevfik ve Arkadaşları konserde Kardeş Türküler’le birlikte sahne aldılar. Coğrafyamızın kültürel ve tarihsel birikimini tektipleştirmeye çalışan şoven yaklaşımlara inat, zenginliğimizin parçaları bir araya geldiler.

Bir süre önce Diyarbakır’da öldürülen çocukların kardeşleri, arkadaşları; dillerinde inat ve umudun türküleri, kocaman yürekleriyle Açıkhava’da barış ve kardeşlik düşlerini kendi yorumlarıyla anlatmaya çalıştılar. Seslerini tüm coğrafyaya yayabilmenin, çağrılarına karşılık bulabilmenin heyecanıyla söylediler türkülerini. Kardeş Türküler solisti de konserin başında, ‘Çocuklar öldü, yüreğimiz sızladı. Çocuklar oynasınlar, gülsünler, dillerinde türküler söylesinler diyoruz’ sözleriyle, gecenin anlamını vurguluyordu.Binlerce kişinin coşku ve heyecanla halaya durduğu gecede, dostluk ve barış atmosferi sürekli yükselerek her yanı sardı. Uzun zaman unutulamayacak bir şölene dönüştü. Halklar bahçesinin her köşesi kendine ait bir yer buldu. Bu geceye emeğini katan herkese kocaman bir teşekkür borçluyuz.

İSTANBUL

CENK AĞCABAY

Yorumlar kapatıldı.