İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ruhban Okulu´na `kürsü´lü çözüm

Ankara, Ruhban Okulu baskısını, İstanbul Üniversitesi’ne bağlı teoloji kürsüsü kurarak aşmak niyetinde. Ermeniler kendi önerileri kabul edildiği için mutlu. Rumlar ise özerklikte ısrarlı

SERKAN DEMİRTAŞ

ANKARA – Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için AB ve ABD’nin sıkıştırdığı Ankara, yeni bir adım atıyor. Ermeni Patrikhanesi’nin önerisi doğrultusunda İstanbul Üniversitesi bünyesinde karşılaştırmalı teoloji kürsüsü kurmaya hazırlanan Türkiye, böylece Hıristiyan vatandaşlarının papaz yetiştirebilmesinin önünü açmak niyetinde. Okulun nerede açılacağına ise YÖK karar verecek. Ancak bir sorun var. Ermeni Patrikliği’nin formülüne Fener Rum Patrikhanesi karşı çıkıyor.

12 Haziran’da AB ile yaşanan Kıbrıs restleşmesinin ardından sonbaharda daha ağır bir krize hazırlanan Ankara, İlerleme Raporu’nda dile getirilmesi beklenen olumsuzlukları olabildiğince gidererek elini rahatlatmayı hedefliyor. AB’nin Ankara’dan beklentilerinden biri de Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması. 1971’de Anayasa Mahkemesi’nin kararı üzerine kapatılan okulun açılmasını yıllardır kabul etmeyen hükümet, AB süreciyle birlikte başladığı formül arayışında Ermeni Patriği 2. Mesrob Mutafyan’ın önerisini benimsedi. Öneri, İstanbul’daki devlet üniversitelerinden birinde karşılaştırmalı teoloji (dinbilimi) kürsüsü açılmasını, kürsünün Ermeni, Musevi, Süryani Kadim, Protestan, Katolik, Rum ve Antakya Ortodoks birimlerinde, bu din ve mezhep gruplarının dil, din kültürü, tarih, doktrin ve benzeri derslerin verilmesini içeriyor.

Bu öneriye göre İstanbul Üniversitesi’ne bağlı Karşılaştırmalı Teoloji Kürsüsü kurulacak ve din adamları burada yetişecek.

2. Mesrob YÖK’le de görüşmüş

Ermeni Patrikhanesi’nden isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Türkiye’deki Ermeni sayısının 70 bine yaklaştığına dikkat çekerken, 38 kilisede 25 civarında din adamının hizmet verdiğini söyledi. Ermeni din adamlarının bir kısmının yaşlı olduğunu ve cemaatin ihtiyacının ‘had safhada’ olduğunu belirten yetkili şöyle konuştu: “Bir devlet üniversitesinde din adamı ve öğretmen yetiştirmek için bir kürsü kurulmasını istedik. Bizim önerimiz Ermenilere yönelikti. Ama tabii ki Hıristayan dini kürsüsü kurulursa diğerleri de istifade edebilecektir.” 2. Mesrob’un bir süre önce YÖK’teki yetkililerle görüştüğü de ifade edildi.

Fener Rum Patrikhanesi ise, okulun özerk olmasını istiyor. Patrikhane avukatı Kezban Hatemi, okulun açılmasını isterken, Ermeniler ve diğer Hıristiyanlarla birlikte eğitim yapılmasına karşı olduklarını, “Sıcak bakmıyoruz. Bize uymaz” sözleriyle dile getirdi.

Hükümetten üst düzey bir yetkili ise Patrikhane’nin tepkisinin önemli olmadığını söylüyor: “Bu formül Rumları tatmin eder, etmez bizim için önemli değil. Bu hizmetten yararlanacak olan Türk vatandaşlarıdır. Bu kürsüden yetişecek olan papazlar, Hıristiyan vatandaşlarımıza hizmet edecekler.”

Konunun gelecek ay Reform İzleme Grubu’nda (RİG) ele alınması, ardından YÖK’e iletilmesi bekleniyor. Aynı yetkili, “Bundan sonrası YÖK’ün bileceği iş. YÖK’ün de karşı olmasını gerektirecek bir unsur görülmüyor. Dolayısıyla kısa sürede engel aşılır” dedi. YÖK yetkilileri ise kendilerine resmi başvuru yapılmadığını belirterek değerlendirmede bulunmak istemedi.

Yorumlar kapatıldı.