Erdal Güven
Dink’e cezaya itiraz: Başsavcıdan özgürlük çıkışı…Başsavcılık, Yargıtay’ın Hrant Dink’e ‘Türklüğe hakaret’ten ceza verilmesinin yolunu açan kararına itiraz etti. Gerekçede, ‘Yasal dayanak olmadan düşünce kısıtlanamaz’ denildi. Dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu karara bağlayacak…. Yargıtay Başsavcılığı, düşünceye özgürlükte ısrar etti ve gazeteci Hrant Dink’e ‘Türklüğe hakaret’ten ceza verilmesini onaylayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararının bozulmasını istedi. Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Dink, 2004’te, “Türkten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan Ermeni’nin Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur” ifadelerinin yer aldığı yazıları nedeniyle Şişli 2. Asliye Ceza’da yargılanmış ve eski Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘Türklüğü aşağılama’ suçuyla ilgili 159. maddesi (yeni TCK’nın 301. maddesi) uyarınca altı ay hapse mahkûm edilmişti. Mahkeme sonra cezayı ertelemişti. (7 Haziran 2006, Radikal)
Roman kahramanı 301’lik mi olacak?… TCK’nın 301. maddesi yazar ve gazetecilerin başını ağrıtmaya devam ediyor. ‘Baba ve Piç’ adlı romanın yazarı Elif Şafak ile Metis Yayınları’nın yöneticisi Semih Sökmen, kitaptaki kahramanların konuşmaları nedeniyle Beyoğlu Basın Savcılığı’na ifade verdi. 301’den yargılanan Orhan Pamuk ve gazetecilerin duruşmalarında gerginlik yaratarak gündeme gelen avukat Kemal Kerinçsiz, bu kez ‘Baba ve Piç’ kitabında Türklüğü aşağıladığı iddiasıyla yazar Elif Şafak ve kitabı yayımlayan Metis Yayınları Yayın Yönetmeni Semih Sökmen hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kerinçsiz, Zeytinburnu Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusunda, kitapta yer alan “… bütün akrabalarını 1915’te kasap Türklerin ellerinde kaybetmiş bir sülalenin torunuyum, köklerime ihanet etmeyi öğrendim, soykırımı inkâr etmek üzere yetiştirildim…” gibi, soykırım yanlısı Ermeni karakterlerin ağzından verilen ifadeleri yazar aleyhine kullandı. Beyoğlu Basın Savcılığı, dün hazırlık soruşturması kapsamında yazar Elif Şafak ve yayıncı Semih Sökmen’in ifadelerine başvurdu…Elif Şafak ‘Baba ve Piç’ kitabındaki karakterlerin kurgu ürünü olduğunu söyledi… (7 Haziran 2006, Radikal)
Terör estirdiler… Gazeteci-yazar Perihan Mağden’in davası küfür ve tehditlerle başladı. Protestoculara destek verenlerin arasında Danıştay soruşturmasında gözaltına alınan eski binbaşı Zekeriya Öztürk de vardı. Mağden, ‘Vicdani ret hakkını savunmak benim hem hakkım hem de görevim’ dedi… ‘Düşünce suçu’ davalarında dün sanık olma sırası gazeteci-yazar Perihan Mağden’deydi. Vicdani ret hakkıyla ilgili yazısı nedeniyle halkı askerlikten soğutmakla suçlanan ve üç yıla kadar hapsi istenen Mağden, tıpkı daha önceki ‘düşünce suçu’ davalarında olduğu gibi küfür ve tehditler eşliğinde duruşmaya girdi. Mağden adliyeden de koruma altında ayrıldı… Mağden savunmasına “Halkı askerlikten soğuttuğum gerekçesiyle hapis istemiyle yargılanıyor olmama da inanmıyorum, oturup kendimi savunma gailesi ile bu yazıyı kaleme almak zorunda kalmış olmama da” diye başladı ve “Yazım yalnızca vicdani reddin bir insan hakkı olması halini savunmaktadır. 1970’lerde BM tarafından tanınan bir haktan söz ediyoruz. Avrupa Konseyi’ne üye 46 ülke arasında yalnızca Türkiye ve Azerbaycan’ın tanımadığı bir haktan. Vicdani reddi savunmak benim hem hakkımdır hem de işimin tanımı gereği görev alanıma girmektedir. Bu dava yurdumuzda düşüncenin, vicdani kanaatleri belirtmenin suç olmaktan çıkarılmasına herhangi bir katkıda bulunacaksa bu çileyi de hakikaten sevgi ve sevinçle çekerim. Dramatik ve yürekten bir son olacak: Buyrun elim, taşın altındadır” dedi. (8 Haziran 2006, Radikal)
Pınar Selek için mutlu son… Yedi kişinin öldüğü Mısır Çarşısı’ndaki patlamanın faili olarak 2.5 yıl hapis yatan, sekiz yıldır da suçsuzluğunu ispat etmeye çalışan Pınar Selek, dünkü duruşmada beraat etti… (9 Haziran 2006, Radikal)
Murat Belge’nin iki davası düştü…
Radikal yazarı Murat Belge’nin ‘yargıyı etkileme ve aşağılama’ suçuyla yargılandığı iki yazıdan biri için beraat, diğeri için davanın düşürülmesi kararı verildi…
(9 Haziran 2006, Radikal)
Şu halimize bakın…
Yorumlar kapatıldı.