İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kibir

Gündüz Aktan

Londra Büyükelçimiz Akın Alptuna büyük bir hata yaptı. İsminin Fistula mı ne olduğunu hatırlayamadığım birine mektup yazıp, Ermeni soykırım iddialarının geçerli olmadığını anlatacak oldu. Büyükelçiler maalesef böyle yanlışları sık yaparlar. Layık olmayan birilerini muhatap alırlar. Oysa onlar adam yerine konmanın verdiği küstahlıkla her türlü hakareti yapmaktan çekinmezler.

Büyükelçi için kullandığı ‘doody’ lafının anlamını bilmiyorum. Sözlükte de bulamadım. Ama aynı lafı onun için kullanmakta herhalde bir sakınca olmamalı.

‘Doody’ bir de sinirli ki sormayın. İtiraza hiç tahammülü yok. Nasıl olur da Londra’daki Türk büyükelçisi 1.5 milyon Ermeni’yi çoluk çocuk soykırıma tabi tuttuğumuzu inkâr edebilirmiş? Alman büyükelçisi Yahudi soykırımını inkâr etmeye kalksa kapı önüne konurmuş. Maşallah ‘doody’ pek de zeki değil mi? Nasıl da anlamış Holokost ile Ermeni olaylarının aynı şeyler olduğunu. Bunu bir de Shimon Peres’e kabul ettirse iyi olacak.

Nüremberg mahkemesinden filan da haberi yok ‘doody’nin? Mahkeme kararı olmadan soykırım suçunu işlemekle kimsenin suçlanamayacağını da mı bilmiyor? Sözleşmenin 6. ve 9. maddelerine bir zahmet bakıverse, öğrenecek.

Büyükelçi söyleyememiş, ama ben söyleyeyim: Neden Ermenistan’a yürü mahkemeye veya hakemliğe deniyor acaba? Neden Ermeniler bunu duymazlığa geliyorlar? Şimdi anlıyor musunuz? Bunun gibi ‘doody’leri konuşturarak ortalığı bulandırmak istiyorlar da ondan?

İnsan, ‘Peki sen İngiliz hükümetinin de soykırımı tanımadığını bilmiyor musun, ‘doody’?’ diye sormaktan kendini alamıyor. Her yıl Lordlar Kamarası’nda yapılan tartışmada İngiliz dışişlerinden bir bakan yardımcısının, 1948 sözleşmesindeki soykırım tanımına atıf yaptığından ve 1915 Ermeni olaylarının bu tanıma uymadığını söylediğinden de haberi yok ‘doody’nin? Yerevan’daki İngiliz büyükelçisi, onun gibi, soykırım var demesi üzerine, 2001 Temmuz ayında Ankara’daki İngiliz büyükelçiliğinin yayımladığı bildiride de ‘soykırım inkârcılığı’ yapıldığını duymamış olmalı ‘doody’?

Ama aferin ona! Hangi Ermeni söylediyse iyi anlamış. Çünkü Ermeniler de bu hatayı bilgisizliklerinden değil, gerçekleri saptırmak için yaparlar. Neymiş, Rafael Lemkin, ki soykırım kavramını icat etmiş, 1948 sözleşmesindeki soykırım tanımını da o yapmış. Yapma ‘doody’? Yapmak istedi, öneride de bulundu, ama müzakere heyeti kabul etmedi. ‘Siyasi Grubu’ diğer dört grupla birlikte 2. maddeye sokamadı. Ermenilerin ‘siyasi grup’ olduğunu, bağımsızlık için Rus ordularıyla işbirliği içinde saldırdığını ve ölen Ermenilerin üç katı Türk ve Müslüman’ın öldürüldüğünü bilmiyor musun ‘doody’?

Bir de ‘müjde’ veriyor: Arşivlerde yeni belgeler çıkmaya başlamış. Bunlar soykırımı açıkça ortaya koyuyormuş. Ermenilerin gözü aydın. Zira büyük belge sıkıntısı çekiyorlardı. Viyana’da bir avuç belge sunamadıklarından toplantılar kesildi. Yeni Danimarka arşiv belgesi onları kurtarır umarım.

Bir de 1919’da Osmanlı hükümetinin, bu ülke dahil beş tarafsız ülkenin, Ermeni olaylarını incelemek üzere bir heyet göndermesi talebine neden olumlu cevap vermediği açıklansa iyi olacak. Belki de o zaman bu kıymetli belge ellerinde yoktu.

Bu arada maalesef Rus arşiv belgeleri de ortaya çıkıyor. Ve onlarla birlikte korkunç Türk ve Müslüman katliamları. Aksilik bu ya ‘doody’, tam da Büyükelçi’ye ‘saçmalama’ dediğin ve kendi ‘saçmalıklarını’ ortaya döktüğün sırada bu iş oluyor.

Duyduğuma göre İstanbul’a gelecekmişsin ‘doody’. Tanışmaktan şeref duyduğun birkaç ‘cesur Türk’ün’ davetlisi olarak. Türk milleti seninle teşerrüf etmekten sonsuz bir mutluluk duymayabilir ‘doody’. Bizim gibi korkunç soykırımcı bir millet sana sonra neler yapabilir, değil mi ‘doody’? Bizimkileri senin oraya yollasak daha güvenli olmaz mı ha, ‘doody’ vb.?

Şaka bir tarafa, 16 Mayıs 2006 tarihli IHT başyazısı gibi, Batı’nın bu kendini beğenmiş, karşısındakinin insanlığını hiçe sayan, tezlerini yalan yanlışlarla destekleyen kibirli tutumu devam ettikçe, dünyadaki kargaşaların da devam edeceğini tahmin etmek zor mu?

Yorumlar kapatıldı.