İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kim, kiminle dans ediyor?

Ayşe Karabat

‘Çevre ülke doktorini’ İsrail dış politikasının temellerindendir. ‘Arap düşmanlarla’ kuşatıldığını düşünen İsrail, gözünü hep yakın çevresindeki Arap olmayan ülkelere dikmiştir. İkili ilişkileri geliştirmek için, her

yöntemi de denemiştir ve sanırım Türkiye-İsrail ilişkileri bunun en iyi örneklerindendir.

İsrail’in, bugünlerde iyi geçinmek istediği ülkelerin başında Azerbaycan geliyor. Aslında Azeri-İsrail ilişkileri yeni değil. Ticari, kültürel ve askeri ilişkiler hayli ilerlemiş durumda. Azeri-Ermeni çatışmasında, Azerbaycan’ı tutan İsrail, geçenlerde Bakü’ye, Aşkelon-Eylat petrol boru

hattını da kullanabileceği önerisi götürdü.

İsrail için, Azerbaycan’ın önemini artıran unsurlardan biri de İran.

İran’ın, Ermeni tarafını tutması, Hazar Denizi konusunda Azerbaycan’ın bazı haklarını tanımaması, Bakü-Tahran ilişkilerini gölgeliyor. Tabii,

İran’da yaşayan Azeriler de ayrı tartışma konusu. Bazıları, acaba Azerileri kaşısak İran’ı yavaşlatabilir miyiz’ planları yapmakta…

Geçen yıl, Irak ve Afganistan’a giden 142 ABD savaş uçağının Azeri havalimanlarını kullanması, ‘İran’a saldırı olursa Bakü karışır mı’ diye düşündürmekte. Ama böyle bir lojistik desteğe ihtiyaç yok. Ayrıca Bakü temkinli durmakta kararlı gözüküyor.

İsrail’in 1993’ten beri, Bakü’de elçiliği var. Ama Azerbaycan’ın henüz Tel Aviv’de elçiliği yok. Bugünlerde, ABD, Azerbaycan’dan, İsrail’de temsilcilik açmasını istese de Bakü, şimdilik ne ‘Evet’, ne ‘Hayır’ dedi. Bölge, belki de bir felakete yol açabileek bir krize gebeyken, kimin kiminle nasıl dans ettiğini izlemek dikkat gerektiriyor…

‘Boş ol, boş ol, boş ol…’

Her şey, üç yıl önce Malezya’da karısına kızan Şemseddin Latif yüzünden başladı. Annesini ziyarete giden karısına o kadar kızmıştı ki, dayanamayıp bir cep telefonu mesajı yazdı: “Annenin evinden çıkmazsan, şart olsun, boşarım seni.” Bayan Latif, korkusundan mı, kocasından bıktığından mı bilinmez, çıkmadı evden. Şemseddin, dayanamadı bir mesaj daha yazdı: “Boş ol, Boş ol, Boş ol.”

O günden beri İslam dünyası, ‘Cep mesajıyla karı boşamak mümkün müdür’ diye tartışıyor. Bu tartışma, Dubaili bir kadı olan Abdülselam Derviş’in geçen haftaki kararıyla alevlendi. Derviş, sms ile karı boşamaya standart getirmeye çalışmıştı oysa ki. Kadı dört ilke belirlemişti. İlk şart, sms’in gerçekten koca tarafından yazılması. Mesela, metres kocanın banyoda olmasından faydalanıp, rakibine, ‘Boş ol’ diye yazmayacak. İkincisi

koca, karıyı boşamaya niyetli olacak. Malum her şey niyet meselesi. Üçüncüsü cümleler net olacak. Yani, ‘Aklımdan seni boşamak geçiyor’ gibi cümleler olmayacak. Dördüncüsü de, kadın mutlaka mesajı alacak. Yani, boş olma kaygısı taşıyan kadın cep telefonu taşımazsa sorun yok!

Ama gelin görün ki, bunlar sadece ortalığı daha da karıştırdı. Kimi, bu ilkelerin hayata geçmesinin güçlüğünde, kimi de sms’li boşanma için cep telefonu kayıtlarının tescil edilmesi gereğinden söz ediyor. Onlara karşı çıkanlar da ‘Sadece tartışmalı boşamaların kayıtlarının mahkemeye verilmesi yeter’ diyor. Bazı erkeklerin kafasında da şu soru var: Chat ile de boşamak mümkün mü acaba?

Yorumlar kapatıldı.