İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

SOVYET ARŞİVLERİNİ İNCELEYEN MEHMET PERİNÇEK: Soykırım değil `karşılıklı kırım´

İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Araştırma Görevlisi Perinçek, Rus arşivlerinde 1915 Ermeni olaylarının ‘karşılıklı kırım’ olarak nitelendirildiğini belirtiyor

SOHBET ODASI

DERYA SAZAK

DERYA SAZAK: Rus Devlet Arşivleri’nde ‘Türk Sovyet İlişkileri’ ve Ermeni meselesi üzerinde çalışmalar yapıyorsunuz. Moskova genç bir akademisyen için kaynak cenneti olmalı?..

MEHMET PERİNÇEK: 1996’da AFS bursu alarak Rusya Federasyonu’nda lisede okudum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Yedi senedir Rus Devlet Arşivleri’nde araştırmalar yapıyorum. ‘Atatürk’ün Sovyetler’le Görüşmeleri’ adlı kitabım yayımlandı.

Moskova’da birkaç arşiv var: İlk çalıştığım arşiv eski adıyla Marksizm Leninizm Enstüitüsü’ydü. Sovyet dönemi parti arşivi. Çarlık dönemine ait arşivler var, Dışişleri’nin, Kızılordu’nun, Rusya Federasyonu’nun arşivi var. Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ilişkin kaynaklar çok zengin.

TKP için ayrı koleksiyon

Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarihi hakkında ilginç belgeler olmalı. İncelediniz mi?

TKP hakkında ayrı bir koleksiyon var. 1919 – 1941 arası açık. O koleksiyonda Ermeni meselesiyle ilgili belgeler de var. TKP arşivi, Bakü merkezli olan Mustafa Suphiler’in dönemine ait olduğu için Doğu cephesindeki Ermeni olaylarıyla ilgili raporlar var. Ermeni katliamları ve Taşnakların bölge halklarına karşı olumsuz rolüne ilişkin belgeler bulunuyor.

TKP koleksiyonunda neler var?

Mustafa Suphi’nin Atatürk ile yazışmaları var. Türkiye’ye Süleyman Sami diye bir adamını gönderiyor. Mustafa Kemal ile görüşüyor. TKP Türkiye’ye gelmek istiyor. Mustafa Kemal’in “Gelecekseniz örgütlü bir güç olarak gelmeyin, tek tek gelecekseniz buyrun gelin” şeklinde sözleri var. Fakat Süleyman Sami, İttihatçılar’ın ajanı çıkıyor ve Mustafa Suphi’nin öldürülmesinde önemli adamlardan biri oluyor. Suphi’nin Stalin’e gönderdiği raporlar da var.

O dönemde Mustafa Kemal’in Ankara’da kurdurduğu ‘resmi’ Komünist Partisi de faaliyet gösteriyor.

Tevfik Rüştü Aras başında. Ankara TKP’si 1920’de Komüntern’e katılmak için başvuruda bulunuyor. Ancak başvurusu reddediliyor. Aras anılarında “Stalin hâkim olsaydı bizi mutlaka alırdı” diye yazıyor.

Altınlar hastanede tartıldı

Türkiye’nin ulusal kurtuluş savaşına Sovyet desteğinden hep söz edilir. Vagonlarla altın gönderildiği anlatılır tarih kitaplarında.

Evet, Sovyet heyeti trenle geliyor, Kâzım Karabekir karşılıyor onları Erzurum’da, hastanenin kantarında tartıyorlar altınları. Altın ve cephane transferi asıl Karadeniz üzerinden yapılıyor. Yardımların önündeki en büyük engel Taşnak Ermenistan’ı. Topraklarımızdan geçemezsin diyorlar. Türk ordusuyla Kızılordu ortak harekât yaparak Taşnak Ermenistan’ını yıkması o sebeple.

Sovyetler’in Mustafa Kemal’e desteği 1930’lara kadar sürüyor.

Sovyet komünistleri, Mustafa Kemal’e olan tutumları nedeniyle Türk komünistleri eleştiriyor. Sovyet Büyükelçisi Aralof Ankara’da iken komünist milletvekili Nazım Bey onunla görüşüyor. Kurtuluş Savaşı’nda zafer henüz gelmemiş, Nazım Bey, “Desteklerseniz Mustafa Kemal’i indirebiliriz, başkanlığımda yönetim kurabiliriz” diyor. Moskova yanaşmıyor, “Asıl devrimci kuvvet Kemal ve arkadaşlarıdır, komünistler de onları desteklemelidir” şeklinde politika güdüyorlar.

Mustafa Kemal’in Lenin ile yazışmaları olmuş.

İlk resmi yazışma 24 Nisan 1920 tarihli. Meclis açıldıktan sonra Mustafa Kemal’in Meclis Başkanı imzasıyla Lenin’e gönderdiği mektuplar var. Kurtuluş Savaşı’na destek sağlanması, Kızılordu ile birlikte hareket edilerek Taşnak Ermenistanı’nın ortadan kaldırılması gibi isteklerin yer aldığı 5 – 6 yazışma bulunuyor. Sovyet arşivlerinden çıkan bir tanesi, Atatürk’ün Lenin’e bir mektubu sansürleniyor. Orijinalini buldum Rusya’da. Türkiye’de 1960’larda Ali Kemal Meram bunu basıyor. Arşivdeki belgelerle karşılaştırdım, gazete o mektubu yayımlarken Atatürk’ün bazı görüşleri atılmış.

Atatürk’e sansür!

Hangi bölümler?

Atatürk’ün kapitalizmi eleştirdiği yerler. Mesela diyor ki, “Bağımsızlığımızı kazandıktan sonra ekonomiyi tamamen özel sermayeye bırakırsak, onların tekelleşerek devletin üzerine çıkacağı ve halkı ezeceğinden kesinlikle şüphemiz yok. O yüzden biz Sovyetlere benzer bir ekonomik sistem kurmayı planlıyoruz.” Bu mektubu Sovyetler’de bir dergiden çevirenler kapitalizm eleştirisi içeren bölümleri sansürlemişler. Sovyet kelimesi geçen yerler de “halkçı rejim” yapılmış!

Tek parti rejiminde Türkiye’de komünistler tutuklanıyor. Moskova bunlara seyirci mi kalıyor?

Eleştiriyor. Moskova’nın talebi üzerine serbest bırakılanlar oluyor. Türkiye ile Sovyetler arasındaki ilişki, Montrö’ye kadar stratejik müttefiklik düzeyinde. 1936 – 38’lere dek çok güçlü. 2. Dünya Savaşı’yla ilişkiler kopuyor.

Lenin ve Stalin destekledi

Yüksek lisansınız tarih üzerine ve Moskova’da tez yazıyorsunuz. Hangi dönem?

Yoğunluklu olarak 1915 – 23 arası. ABD’deki yasa tasarılarında Avrupa’da alınan kararlarda “soykırım” tarihi 1915 olarak gösterilse de Kurtuluş savaşını da içine alacak şekilde 1923’e dek görülüyor suçlamalar. Düşüncem Ermeni meselesi vatan savunmasının güçlendirilmesidir. Osmanlı paylaşılırken Ermeniler kullanılıyor. Çarlık Rusya’sı ve Sovyet arşivlerinde Türkiye’nin meşru müdafaa hakkını kullandığını gösteren belgeler var. Ermenileri Osmanlı’ya karşı kullanan Çarlık Rusya’sı olduğu için Rus arşivleri zengin. Lenin’in Stalin’in “çok gizli” damgalı iç yazışmaları var.

Rus arşivlerine tarihçiler niye girmemiş?

Orayı açtırdığınız zaman Sovyetler’in Türkiye dostluğu ortaya çıkıyor. Lenin’in, Stalin’in Türkiye’yi Ermeni meselesinde tam olarak destekledikleri ortaya çıkıyor. Ama Türk devleti de bir taraftan da Soğuk Savaş’ın antikomünizm kalıntıları üzerinden siyaset yaptığı için uzun yıllar, “vatanseverlik mi yapacağız, anti komünizmi yapacağız” karar verememişler!

Devlet kurumları da uzak duruyor.

Bolşevikliğe bulaşmaktan ürküyorlar. Devlet Bahçeli başbakan yardımcısıyken ‘Fon ayrılsın, Rusya’daki belgeleri getirelim’ diye başvurduk. İstemedi. “Arşivler Genel Müdürlüğü yapacak” dediler, 5 sene geçti hâlâ anlaşma yapacağız diyorlar.

MHP getirtmedi

En milliyetçi geçinen MHP’nin iktidarında Ermeni arşivlerinin getirilmesini reddettiler. Ermeniler şimdi Moskova arşivlerinde çalışıyorlar. Sovyet Rusya’nın 1920’lere dek “Ermeni soykırımı”na iştirak ettiğini kanıtlamanın peşindeler.

Ermeni sürgünüyle ilgili kararlar nasıl alınmış?

Çarlık Rusyasının raporlarında, Talat Paşa’nın bu tehcirden önce Meclisi Mebusan’daki Ermeni milletvekillerini çağırıp uyardığına ilişkin belgeler var.

1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’ya karşı savaşmak üzere Ermeni gönüllü birlikleri oluşturmaya başlıyorlar. Çarlık Rusyası ordusuna katılmak isteyenler var.Türkiye’deki Ermeniler bunu reddediyor, transkafkasyadaki dinlemiyor. 10 bin kişilik Taşnak ordusu oluşturuluyor. Bunun Ermenilerin intiharı olacağını söyleyen Ermeni liderleri olmuştur. Sovyet Ermenistan’ının önemli devlet adamlarından Karinyan “Jön Türk hükümeti bunu önlemek için neredeyse yalvardı yakardı” diyor. Taşnakların başı dönmüştü, “Osmanlı parçalanacak ve Ermenistan’ı kuracağız” diye düşündüler. Rusların raporları var: “Cephe gerisinde zaafa uğramamak için Osmanlı buna mecbur kaldı” diye. Kurtuluş Savaşı’nda Yozgat isyanında örneğin Türklere karşı da tehcir uygulanmış. Ermenileri Anadolu’dan topluca sürme ve yok etme diye bir şey yok.

Hrant Dink’in uyarısı

Türkiye’nin bugün karşısına çıkarılan sorun nedir?

Ermeni meselesi Doğu’nun Batı tarafından paylaşılması meselesinin bir parçası. 90 yıl önce olduğu gibi Ermeni meselesi bugün de Türkiye’nin zaafa uğratılması ve Sevr’deki gibi parçalanmasının aracı olarak kullanılıyor.

Ermeni meselesiyle ilgili neyi savunacağımızı tespit ederken önce tehdidin nereden geldiğine bakmalıyız. Mesele Ermeniler Türkleri şu kadar öldürdü, Türkler Ermenileri şöyle kesti, mezar kazıp kafatası sayma hesabı değil. Türkiye “vatan savunması yaptık” diyebilmeli.

Osmanlı’nın bu yola çaresizlikten başvurduğu, mecbur kaldığı gözüküyor. Türklerle en çok kaynaşmış, yüzlerce yıldır kardeşçe yaşayan Osmanlı’daki adları “Milleti sadıka” olan Ermenileri Anadolu’dan kopardılar. Hrant Dink’in bir yazısı vardı, Güneydoğu’daki yurttaşlarımızın benzer tuzağa düşmemeleri konusunda uyarıyordu. Tarihten ders çıkarmalıyız.

Stalin: 12 Ada sizde kalsın

Stalin’in Boğazlar meselesi nasıl gündeme geliyor? Kars ve Ardahan’ın geri istenmesi… Arşivlerde resmi belge var mı?

Yok. O dönemde Moskova’da görev yapan diplomatların aktardıkları olaylar var. Tam tersi bir belge buldum. 1939’da Saracoğlu ile Stalin Moskova’da görüşüyor. Stalin şunu öneriyor: “Balkanlar üzerinden Türkiye’ye saldırı olursa askeri ittifak yapabiliriz.” Savaştan sonra 12 Ada sizde kalır diyor. Mayıs 1953’te tek bir nota var: “Kesinlikle bir toprak talebimiz yoktur. Boğazlarla ilgili talebimizi geri çekiyoruz” diyor Ruslar. “Sovyet Ermeni Cumhuriyeti tarafından ileri sürülen Türkiye alayhindeki tezleri de kabul etmiyoruz” diyorlar. Tevfik Rüştü Aras anılarında Stalin’in toprak talebiyle kesinlikle alakası olmadığını yazıyor.

Taşnaklar da katliam yaptı

Rus arşivlerinde 1915 Ermeni olaylarına ne ad verilmiş?

Karşılıklı kırım. Rusların işgalindeki bölgelerde Ermeni birliklerin, Taşnakların Müslümanlara yönelik katliam yaptıklarına ilişkin belgeler de var. Ermenistan’ın kurulması için çoğunluğu oluşturan Doğu Anadolu’daki Müslümanların temizlenmesi gerekiyordu.

Sonuçta Anadolu’dan sürülen Ermeniler olmuş. Talat Paşa’nın defterlerinde 900 bin kişiden söz ediliyor. Moskova kayıtlarında rakam nedir?

1 milyona yakın. Almanlar da tehciri destekliyor. Osmanlı’nın kaybı Almanlar için de savaşın kaybı anlamına geliyordu.

Perinçek kimdir?

Mehmet Perinçek 19 Eylül 1978 İstanbul doğumlu. Cağaloğlu Anadolu Lisesi ve Nijni Novgorot (Rusya Federasyonu) 35 No.lu Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Halen İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkilapları Enstitüsü’nde araştırma görevlisi. 7 yıl eski adı Marksizm Leninizm Enstitüsü Sovyetler Birliği Komünist Partisi dönemi merkez parti arşivi olan Rusya toplumsal siyasal tarih devlet arşivinde Türk – Sovyet ilişkileri üzerine araştırmalar yaptı. Bu konuda birçok makalesi ve “Atatürk’ün Sovyetlerle Görüşmeleri” adlı kitabı var. Ermeni meselesi ve güncel dış politikası üzerine çalışmalarını sürdürüyor.

Yorumlar kapatıldı.