Emre KIZILKAYA
Kitap ve makalelerinde sözde Ermeni soykırımı hakkında delil bulunmadığını iddia eden Prof. Guenther Lewy, bugünkü anma günü (24 Nisan) öncesinde Hürriyet’e konuştu. Lewy, resmi tezi savunan Türk tarihçilerin “akademik kalitelerini” eleştirdi ve “Ermeniler ise dış yardım olmadan da tezlerini dile getirebilmeli ve Türkleri dinlemeye katlanabilmeliler” dedi.
ABD’nin Massachusetts Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Guenter Lewy, emekliye ayrılmasının ardından geçen yıl kaleme aldığı “Osmanlı Türkiyesi’nde Ermeni Katliamları: Tartışmalı bir Soykırım” başlıklı kitap ve yıl sonunda yayınlanan “20’inci Yüzyılın İlk Soykırımı mı” başlıklı makalesiyle Türk tezlerine destek vererek, sözde Ermeni soykırımına dair herhangi bir delil bulunmadığını Batı kamuoyuna duyurdu. Lewy, elde yeterli kanıt olmadan, parlamentoların tarih yazıcılığına soyunarak Ermeni soykırımını inkar edenlere hapis cezası öngören yasalar çıkarmasını veya şehirlerde soykırım anıtları dikmesini eleştirdi.
Lewy, Hürriyet’in sorularını yanıtladı:
Geçen ay Frankfurt’ta bir konferansta, Türk tezlerini savunan Avusturyalı Prof. Erich Feigel’ın konuşması Ermeniler tarafından engellendi. ABD’de bir televizyon tartışmasında da Türk tezlerinin seslendirilmesine izin verilmedi. Sizse hala ısrarla “Ermeni soykırımı yalandır” diyorsunuz.
Birinci Dünya Savaşı sırasında hem Türkler, hem Ermeniler birbirlerine karşı birçok yanlış yaptılar. Ama “önce Türkler öldürdü” iddiası yalandır. Ermeniler’in soykırım kurbanı olduklarına inanmıyorum.
Ermeni engellemeleriyle karşılaşıyor musunuz?
Ermeni lobisi bugüne kadar dünyanın her yerinde son derece etkili olmuştur. Entelektüeller de genelde mazlumun yanında yer almak istediklerinden, Ermeniler kendilerini ezilen taraf olarak gösterip sempati topluyorlar. Türk tarafı davasını savunmakta beceriksiz kaldı. Bunun nedeni de resmi tezi savunan Türk tarihçilerin birer akademisyen olarak düşük kalitede olması, bu yüzden Türkiye dışında ciddiye alınmamalarıdır.
Orhan Pamuk’un sözleri ve yargılanması hakkındaki görüşünüz nedir?
Bizi, Osmanlı Türklerinin 1 milyon Ermeni, 30 bin de Kürt öldürdükleri iddiasına götürecek herhangi bir delil ortada yok. Ama Pamuk hakkındaki suç duyurusu da ifade özgürlüğünün ihlalidir. Demokratik toplum, kısıtlanmamış bir diyalog ortamı gerektirir. Bilgisizce, aptalca konuşmaların bile seslendirilmesine izin verilmelidir.
İsviçre’de Ermeni soykırımının inkarı suç kılındı. Fransa’da daha önce kabul edilen sözde soykırım yasasının ise geri çekilmesi gündemde…
Yasamanın görevi yasa yapmaktır, tartışmalı tarihi konularda hüküm vermek değil. Fransa parlamentosunun bu önemli gerçeği anlayacağını ve yasayı geri çekeceğini umuyorum. Her tür delille sabit bir gerçek olan Yahudi soykırımını inkar edenlere karşı çıkarılan yasa dahi, ancak savaş sonrasındaki birkaç yılda Almanya ve Avusturya için anlamlıydı. Bu yasalara artık hiçbir yerde ihtiyacımız yok. Ermeniler, görüşlerini yasal yardım olmadan da savunabilmeli.
Peki gelecekte ne yapılması gerekiyor?
Tek taraflı, dengesiz savunma pozisyonundan çıkmak, dönemi bütünüyle ele almak gerekir. Herşeyden önce hem Ermeniler, hem de Türkler, “Soykırım mıydı, değil miydi” tartışmasını bırakmalıdır. Tarihi, siyasi ve milliyetçi kampların polemiklerinden kurtarmak zor bir görev olsa da, ben bir gün bunun başarılacağına inanıyorum.
Yorumlar kapatıldı.