İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kirakossian: Türkiye sınırını tanımadığımızı kim söyledi?

Sözde soykırımın yıldönümü ilan edilen 24 Nisan’da Erivan hareketli. Ermenistan yönetimi, sözde soykırımın tanınması için çalıştığını; ancak Türkiye’den asla toprak talebinde bulunmadığını vurguluyor.

Bu açıklamaya rağmen Ermenistan’ın, anayasa ve bağımsızlık bildirgesinde Türkiye’nin doğu bölgesine ilişkin atıflar yer alıyor. Devlet sembolleri arasında da Ağrı Dağı var. Zaman’ın sorularını cevaplayan Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Arman Kirakossian da bu çelişkiyi sergiliyor. İki ülke arasındaki sınırı belirleyen 1921 tarihli Kars Anlaşması hatırlatılınca, “Kars Antlaşması’nı tanımadığımızı kim söyledi?’’ karşılığını veren Kirakossian, ofisindeki Ağrı Dağı tablosunun önünde poz vermeyi ise ihmal etmiyor. “Ermenistan’ın Türkiye topraklarına ilişkin talebi olmadığını söyleyebilir misiniz?” sorusunu ise şöyle cevaplıyor: “Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkiler kurmadan önce benim söylediklerimin hiçbir değeri olmaz. Karşılıklı anlaşmalarda birbirimizin toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu söyleyebiliriz.”

Türkiye’nin gündeme getirdiği “1915’teki olayları tarihçilerden oluşan komisyon ele alsın, sonuçlarına razı olalım’’ şeklindeki teklifinin hatırlatılması üzerine Ermeni yetkili, “Tarihimiz tartışılmaz bir gerçek.” diyerek, buna cevap olarak Ermeni Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın “Hükümetler arası komisyon kurulsun” teklifini hatırlatıyor. Kirakossian, geçmişe dönük şu eklemeyi de yapıyor: “Türkiye 1991’de bizimle diplomatik ilişki kursaydı şimdi biz başka bir düzeyde konuşabilirdik.” Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Arman Kirakossian, Zaman’ın sorularına şu cevapları verdi:

Türkiye’den Ermenistan sınırını açmasını istiyorsunuz? Bu 1921 tarihli Kars Antlaşması’nı kabul ettiğiniz, dolayısıyla açılmasını istediğiniz sınırı da tanıdığınız anlamına mı geliyor?

Kars Antlaşması’nı tanımadığımızı kim söyledi?

Türkiye’nin doğu bölgelerine resmi belgelerinizde atıflar var; ama…

Ermenistan Cumhuriyeti temsilcisi olarak resmen bir şey söylemek istiyorum. 1991’de Ermenistan’ın bağımsızlığından sonra Ermenistan, Türkiye ile önkoşulsuz ilişkiler kurmak istiyor. Şimdiye kadar Ermenistan Cumhuriyeti, Kars Antlaşması’nı tanımadığı ile ilgili olarak bir şey ilan etmedi. Bu sırada önkoşulları hep Türk tarafı koydu. Özellikle Dağlık Karabağ ve Ermeni soykırımı sorunlarında.

‘Ermenistan’ın Türkiye’nin doğu bölgeleriyle ilgili olarak hiçbir talebi, düşüncesi yok ve bunu resmi belgeleriyle de kabul ediyor’ diyebilir misiniz?

Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkiler kurmadan önce benim söylediklerimin hiçbir değeri olmaz. Diplomatik ilişkileri kurduktan sonra karşılıklı anlaşmalarda birbirimizin toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu söyleyebiliriz.

Ermenistan’ın soykırım iddialarıyla ilgili çabaları nedeniyle sınır açılmadığı için ülkeniz ekonomik sıkıntı içinde. Birçok Ermeni vatandaşı ülke dışına çıkıyor. Bunu ne kadar daha sürdürebilirsiniz?

Ermenistan’ın hiçbir ekonomik zorluğu yok. Erivan’daki trafiğe bakabilirsiniz. Ekonomimiz son 15 yıl içinde bu duruma alıştı. Tabii ki biz ekonomimizin daha güçlü ve gelişmiş olmasını istiyoruz. Sınırların açılmasının buna çok faydası olacak. Türkiye ile önkoşulsuz ilişki kurmaya hazır olduğumuzu söylemek istiyoruz. Türkiye razı olursa bir masa etrafına oturabiliriz ve problemleri konuşup tartışabiliriz. Bizim görüşmekte olduğumuzu gazeteniz yazıyor.

İran krizinin yaşandığı bir dönemde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Washington’da temaslarda bulunacak. Bu ziyaret sizi endişelendiriyor mu?

Endişelendirmiyor. Çünkü bizim ABD ile çok iyi ilişkilerimiz var. ‘Bin yılın projesi-Millenium Challenge Program’ çerçevesinde Amerika’dan bize 235 milyon dolar para ABD Başkanı Bush’un da desteği ile veriliyor. Ekonomimizin gelişmesi için kullanılacak bu para. Azerbaycan bu yardımı alamıyor. Çünkü programın koyduğu kriterlere uygun değil. Muhtemelen bu ziyaretten sonra cumhurbaşkanımız da Amerika’ya gidecek.

1915’te yaşanan olaylar için Ermenistan ve diasporanın yoğun çalışmaları var. Sadece bu amaçla açılmış 450 bin web sitesi bulunuyor. 90 yıl önceki bir olay için bu çalışmalar olurken, Ermenilerin işgal ettiği Azerbaycan topraklarından sürülen 800 bin mülteci olumsuz şartlarda yaşamaya çalışıyor. Onlara bir empati yapmayı düşündünüz mü?

Biz 800 bin rakamını kabul etmiyoruz. Fakat sayının önemi yok. Bizim de 300 bin mültecimiz var. Karabağ’dan ve Azerbaycan’dan. Azerbaycan’la diyalog devam ediyor. Bu konu da dahil.

Türkiye 1915 olayları ile ilgili iddiaları tarihçilere bırakmayı ve çıkacak sonuçları kabul etmeyi öneriyor. Bunu reddetme tavrınız sürecek mi?

Evet, Başbakan Erdoğan’ın böyle bir teklifi var. Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan ise hükümetler arası bir komisyonun kurulmasını teklif etti. Komisyon, değişik problemleri tartışacak. Politik, ekonomik, sınırlarla, anlaşmalarla ilgili… Bizim için tarihimiz tartışılamaz bir gerçek. Birinci Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı İmparatorluğu’nda 2 buçuk milyon Ermeni yaşamış. Şimdi sadece İstanbul’da 80 bin kadar Ermeni yaşıyor. Bu Ermeniler nerede? Niye atalarının topraklarını terk ettiler? Bugün Türkiye çok büyük bir ülke. 75 milyona yakın nüfusu var, geniş toprakları var. Ermenistan çok küçük bir ülke. 3 milyonluk bir nüfusumuz var. Büyük ülke küçükten mi korkmalı, küçük ülke büyükten mi?

Bizce 1915 olaylarının sorumlusu Türk halkı değildir. O zamanki Türk yönetimi suçlu. Alman hükümetinin attığı adım gibi Türkiye’den de bir adım bekliyoruz. Ermenistan, bütün komşularıyla ön şartsız, iyi ve dostane ilişkiler kurmak istiyor. Özellikle Türkiye ile. İki ülkenin geleceğini tarihçiler belirlemeyecek. İki ülkenin bahtını politikacılar belirleyecek. Eğer Türkiye 1991’de bizimle diplomatik ilişki kursaydı şimdi biz başka bir düzeyde konuşabilirdik.

24.04.2006

Selahattin Sevi
Erivan

Yorumlar kapatıldı.