İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yaşananlardan hem Türkler hem de Ermeniler sorumlu

Sefa KAPLAN

Kayseri’de Erciyes Üniversitesi tarafından düzenlenen “Osmanlı Toplumunda Birlikte Yaşama Sanatı: Türk-Ermeni İlişkileri Örneği” konulu sempozyumda konuşan Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, 19. yüzyılın sonunda Türk-Ermeni ilişkilerinin gerginleşmesinde yabancı ülkelerin etkili olduğunu söyledi.

TÜRKİYE Ermenileri patriği Mesrob II, Erciyes Üniversitesi’nde düzenlenen “Osmanlı Toplumunda Birlikte Yaşama Sanatı: Türk-Ermeni İlişkileri Örneği” Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, 19. yüzyıldaki Ermeni siyasi partilerinin ve Ermeni patriklerinin de sorunun ortaya çıkmasından sorumlu olduğunu vurguladı. “Yaşananlardan hem Türkler, hem Ermeniler sorumludur” diyen Mesrob II şunları söyledi:

“Fransız Devrimi’nin yol açtığı milliyetçilik akımı, zamanla tüm diğer devletler gibi, Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı tüm halkları da etkisi altına aldı. Özellikle, 19. yüzyılın sonlarına doğru ilişkilerin gerginleşmeye başlamasında gerek Osmanlı Devleti’nin, gerek Alman, Amerikan, Fransız, İngiliz ve Rus devletlerinin, gerek Ermeni siyasi partilerinin, gerekse, o dönemde görevlerini Türkiye Ermenilerinin sivillerden oluşan Cismani Meclisi’nin güdümünde ifa eden İstanbul Ermeni Patriklerinin de sorumluluğu bulunmaktadır. Varılan acı sonuçta, tarafların sorumlulukları eşit olmasa bile, adı geçen taraflardan herhangi birinin çıkıp da olayların gelişmesinde kendi sorumluluğunu reddetmesi veya tamamen diğer taraflara yüklemesi ahlaken doğru bir yaklaşım değildir.”

YENİ BİR BAKIŞ AÇISI

Türklerle Ermenilerin tarihsel beraberliklerini gösteren nostaljik ifadeler yerine, “birlikte yaşama olgusunu somut örneklerle sunan tarihi ve bilimsel çalışmalara ivme kazandırılmasını” isteyen Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, şöyle devam etti:

“Artık herkesin ezberlemiş olduğu Türk ve Ermeni tezlerini değişik şekillerle sunan kitaplar yayınlamak ve bu alanda boşuna para ve zaman harcamak yerine, Türk-Ermeni ilişkileri tarihine çok önemli katkılar yapabilecek Ermenice eserlerin Türkçe ve İngilizce çevirileri ivedilikle gerçekleştirilip akademisyenlerin ve kamuoyunun değerlendirmesine sunulmalıdır. ”

Yorumlar kapatıldı.