İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Sempozyumu

Erciyes Üniversitesi tarafından düzenlenen ´1.Uluslararası Sosyal Araştırmalar Sempozyumu´nda ilk olarak ´Osmanlı Toplumunda Birlikte Yaşama Sanatı, Türk-Ermeni İlişkileri Örneği´ konulu sempozyum gerçekleştirilecek.

——————————————————————————–

Erciyes Üniversitesi Yerleşkesi’nde, 20-22 Nisan tarihleri arasında yapılacak sempozyuma, yurtdışından akademisyenler, Türkiye’nin 45 değişik kurumundan, sahasında uzman 125 tebliğli akademisyen ve Ermeni Patriği Mutfayan da katılacak. Sempozyuma, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un da katılması bekleniyor.

Akademisyenler arasında bilgi alışverişini, işbirliğini ve dayanışmayı artırmayı hedefleyen Erciyes Üniversitesi’nin sempozyumlar serisinin ilkini teşkil edeceğini ve bu yılki konusunun “Osmanlı Toplumunda Birlikte Yaşama Sanatı, Türk-Ermeni İlişkileri Örneği” olduğunu kaydeden Sempozyum Tertip Heyeti Başkanı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Metin Hülagü, sempozyumun 2 gün süreceğini ve herkese açık olacağını söyledi.

Türk-Ermeni ilişkilerinin, Osmanlı Devleti’nin olduğu kadar modern Türkiye’nin de öncelikli konuları arasında yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Hülagü, “Sempozyuma Türkiye çapından yoğun bir talep söz konusu olmuştur. Bütün üniversitelerden katılımcı iştirak edecektir. Hindistan’dan, Azerbeycan’dan, Nahçıvan’dan, Tataristan’dan katılımcılar gelecektir. Dolayısıyla 125 akademisyenin tebliğli olarak bu sempozyuma iştiraklerini bekliyoruz. Zengin bir sunum olacağına inanıyoruz. Çünkü, birbirinden değişik, birbirinden farklı konular var. Türk ve Ermeni toplumlarının bir arada nasıl yaşadıklarını, nasıl dayanışma sergilediklerini, hayli zor bir ortamda hayatlarını paylaştıklarını, bu sempozyumda duyma, dinleme fırsatını yakalayacağız. Bu yönüyle sempozyum bildiğim kadarıyla, Türkiye’de ve dünyada ilk olacaktır. Ermeni diyalogunu dile getiren, Türkiye ve Ermeni birlikteliğinin geçmişteki yansımasını bu şekilde ifade eden, ilk sempozyum olacağını söyleyebilirim. Bu sempozyum, diğer sempozyumlardan da farklıdır. Çünkü aynı mahallede, aynı semtte, aynı şehirde oturan insanların, birbirlerini en ilginç teferruatıyla, en farklı yönleriyle ortaya koymaya çalışacağız. Umuyoruz ki bu sempozyum, Erivan ile Ankara arasında barış köprüsü olur. 2 toplumun geleceği için yeni bir başlangıç oluşturur. Bu anlamda tertip heyeti olarak, Türk ve Ermeni ilişkilerinin geleceğine katkıda bulunabilirsek tabiri caizse çorbada bir tuzumuz olursa, bundan da mutluluk duyacağız” dedi.

Yorumlar kapatıldı.