İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Metsamor Santralı

Fikret Ertan

Türkiye, enerji amaçlı nükleer santrala sahip değil; ama bazı komşuları yıllardır sahip. Bulgaristan, Karadeniz komşusu Ukrayna ve Ermenistan bunlar. Ayrıca doğu komşumuz İran da önümüzdeki yıl bir nükleer santrala kavuşacak.

Bugün Bulgaristan’da Kozloduy’da 4 nükleer reaktör yıllardır çalışıyor, elektrik üretiyor; Ukrayna’da ise Çernobil’deki 4 No’lu reaktörün 1986’da patlayıp bir felakete yol açmasına rağmen bugün 15 reaktör faal durumda; Ermenistan ise Amerika ve Avrupa Birliği’nin bütün taleplerine rağmen tehlikeli addedilen Metsamor Nükleer Santralı’nı işletmeye devam ediyor.

Kars-Iğdır sınırlarımıza sadece 40-50 kilometre mesafedeki Metsamor, Sovyetler Birliği döneminde 1970’lerde inşa edilen VVER-440-V230 tip hafif suyla çalışan antika bir santral şüphesiz. Metsamor, Ermenistan’ın kuzeybatısında 1988 yılında meydana gelen büyük deprem sonrası güvenlik endişeleri sebebiyle kapatılmış, 7 yıl çalıştırılmamış; ancak 1995 yılında yeniden çalıştırılmaya başlanılmıştı. Bugün de çalışıyor, Ermenistan’ın elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’ını sağlıyor.

Ermenistan, Metsamor’ı Amerika ve Avrupa Birliği’nin yıllardır karşı çıkmalarına rağmen büyük bir kararlılık göstererek çalıştırıyor. Amerika ve Avrupa Birliği’nin karşı çıkmalarının sebebi santralı çok eski ve güvenilir bulmamalarından dolayı elbette. Avrupa Birliği’ne göre Metsamor, Sovyetler döneminde yapılan 66 hafif sulu reaktörden en eskisi ve en az güvenli olanı.

Amerika ve Avrupa Birliği’nin Metsamor’un kapatılıp tasfiyesini sağlayamayınca santralın daha güvenli hale getirilmesi için Ermenistan’a yıllar içinde mecburen milyonlarca dolarlık yardım yaptığını da burada ayrıca hatırlatmadan geçmeyelim.

Bölge için tehlike kaynağı olarak görülen Metsamor Santralı yıllardır Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından her bakımdan denetleniyor. IAEA uzmanları, özellikle santralın güvenliğine çok önem veriyorlar. IAEA Başkanı Muhammed Baradey’in geçen yıl temmuz ayında santralı bizzat ziyaret ederek gözlemde bulunduğu, bu ziyaret sırasında Ermeni yetkililerin kendisine Metsamor’u en az 10 yıl daha çalıştırmakta kararlı olduklarını söylediğini ben bugün hatırlıyorum.

Nitekim, daha sonraları Ermeni yetkililer santralın faaliyetine 2016 yılında son verileceğini açıkça beyan ettiler de. Kısacası, Metsamor bir 10 yıl daha çalışacak, çevresini bir 10 yıl daha endişelendirecek; ama bu, Ermenistan’ın nükleer santraldan vazgeçeceği anlamına da gelmeyecek; çünkü Ermeni hükümeti bugünden Metsamor’un yerine yeni bir nükleer santral inşa edeceğini açıklamış bulunuyor.

Metsamor’u ikame edecek bu yeni nükleer santral şüphesiz en yeni, en modern, en güvenli teknolojilerle yapılacak. Bu yeni santralı devlet değil özel sektör yapacak. İşte bu yüzden Ermeni hükümeti bugünden iç veya dış özel sektöre inşaat için çağrı yapmış, Avrupa Birliği’ne de bu konuda bilgi vermiş bulunuyor. Enerji Bakan Yardımcısı Arek Galtsiyan, bu konuda, ‘Avrupa Birliği’ne sadece gereken bilgiyi sunduk, o kadar; konuyu tartışmadık.’ derken bundan sonra da tartışmayacaklarını ima ediyor; yani Ermeni hükümeti ‘biz kararımızı verdik, kim ne derse desin santralı yapacağız’ demeye getiriyor şüphesiz.

Yeni santral yaklaşık 1 milyar dolara mal olacak ve tabii ki bu muhakkak yabancı sermaye ve teknoloji katılımıyla gerçekleşecek. Bu nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirilecek, bugünden söylemesi elbette zor. Belki Amerika, belki Fransa, belki de Rusya bu santralın yapımına iştirak edecek. Zaten Rusya, Metsamor’un finans bölümünü 2003 yılından bu yana tam olarak kontrol ediyor. Bu da Ermenistan’ın Rusya’ya olan 40 milyon dolarlık nükleer yakıt borcunu silmesine karşılık sağlanan bir imtiyazdı.

Geçmiş yıllarda bizi de çok endişelendiren, burnumuzun dibindeki Metsamor Santralı’na bir 10 yıl daha tahammül edeceğimizi belirtirken Ermeni hükümetinin bütün milletlerarası baskıya, kendi içindeki çevreci tepkilere rağmen nükleer enerjide ne kadar kararlı hareket ettiğini de doğrusu gıptayla izlemeden edemiyorum özetle…

Yorumlar kapatıldı.