İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeniler telaşta…

Oktay Ekşi

YENİ bir nisan ayına dün girdik. Bir başka deyişle “Ermeni soykırımı” iddialarının mevsimi geldi.

Ama son bir yıl içinde bu konuyla ilgili bazı gelişmeler oldu.

Gelişme deyince aklınıza Dışişleri Bakanlığımızın bu konuda yeni bir şeyler yaptığı gelmesin.

Bireysel olarak çaba gösteren bir avuç diplomatımızı hariç tutarak söyleyelim. Oradan bir şey beklemek beyhudedir.

Dediğimiz gelişme, herkesin görebileceği kadar açık ve basit:

Türkiye’deki üniversitelerden bilimsel tarafsızlığını kaybetmemiş olanlar biliyorsunuz son aylarda “Ermeni soykırımı” konusunu ele alan uluslararası sempozyumlar düzenlediler. Buna İstanbul Teknik Üniversitesi öncülük etti. İstanbul Üniversitesi onu izledi. Bu konferanslara Ermeni tezinin en önde gelen Türk ve Ermeni savunucuları ile başka uluslara mensup bilim adamları da çağrıldılar.

İlginçtir… Ermeni tezinin ne Türk savunucuları bu toplantılara katıldı, ne de Ermeni diasporasının veya Ermenistan’ın önde gelen militanları gelip de “Biz şu kanıtlara dayanarak sizin (veya atalarınızın) o suçu işlediğinizi söylüyoruz” diyebildiler.

Çünkü kanıt diye ortaya neyi çıkarsalar, onun çürütüldüğünü ve çürütüleceğini artık biliyorlar. Bunu da birkaç üniversitemizin inisiyatifine ve birkaç sivil toplum örgütünün işbirliğine borçluyuz.

Dediğimizin son örnekleri dünkü Hürriyet’te vardı.

Hürriyet’in New York Temsilcisi Doğan Uluç’un bildirdiğine göre Birleşmiş Milletler’de düzenlenen “Soykırım” konulu bir toplantıda Ermeni fanatizminin temsilcileri, iddialarını ispatlamak için bazı kanıtlardan söz edince müdahale eden Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, “Dediğiniz gizli belgeleri görenler olduğunu söylüyorsunuz. Kim görmüş bunları? Nerede belgeler?” diye sorunca balonları patlamış. Çareyi Ataöv’ü susturmakta bulmuşlar.

Benzeri bir olay İstanbul Üniversitesi’nin düzenlediği sempozyumda da yaşanmış, İngilizlerin Osmanlı’yı suçlayan meşhur Mavi Kitap’ını 2001 yılında yeniden yayınlayan Ara Sarafyan, kitaptaki örneklerin propaganda amaçlı yalanlarla dolu olduğunu gerekçeleriyle anlatan E.Büyükelçi Şükrü Elekdağ’ı yanıtlayamamıştı.

Biliyorsunuz Başbakan Tayyip Erdoğan, Ermenistan’a, “Gelin sizin ve bizim tarihçiler tüm belgeleri incelesin, gerçeği ortaya çıkartsın” önerisinde bulununca da cesaret edip, “Biz varız” diyemediler.

Geçenlerde iki emekli Büyükelçimiz Gündüz Aktan ile Ömer Lütem’in Los Angeles’ta Türk tezini anlatmak amacıyla konuşmalarına bile, oradaki Ermeniler engel oldular. Toplantıyı yaptırmadılar.

Bu nisan ayında Amerika’daki PBS isimli kanalda “Soykırım” konulu bir belgeselin ardından iki tezin savunucularının 25 dakikalık bir programda konuşmasına da, ifade özgürlüğü deyince mangalda kül bırakmayan Amerikalılar ve Ermeniler engel oldular.

Görüldüğü gibi, sağlam bilgi, güçlü kanıt sonuç almaya yetiyor.

Demek ki bizim yıllardır üstümüze çöken uyuşukluğu terk edip, gerçeklere dayanan ama savaş mantığıyla olaya giren aydınlara ihtiyacımız var.

Yorumlar kapatıldı.