İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermenistan’ın nükleer inadı

Sırrı Yüksel Cebeci

KARS’IN Selim İlçesi’ne bağlı Benliahmet Köyü’nde geçtiğimiz günlerde 6 ayaklı bir buzağı dünyaya geldi.

Kars, Iğdır ve çevresinde hayvanlar bir süredir ölü veya sakat doğuyor. Bugün hayvan sağlığını tehdit eden tehlike, yarın insan sağlığını da tehdit etmeye başlayacak.

Yâni, göz göre göre yeni bir Çernobil faciasına davetiye çıkarılıyor.

Kim yapıyor bunu? Doğu komşumuz Ermenistan…

Türkiye sınırına 16 kilometre, Ermenistan’ın başkenti Erivan’a 40 kilometre uzaklıktaki Metsamor Nükleer Santrali, patlamaya hazır bir bomba gibi…

Dünyada bilinen en eski nükleer santral teknolojisi ile inşa edilen bu santralin ilk ünitesi 1976, ikinci ünitesi 1979’da tamamlanarak işletmeye açıldı.

Ancak santral, hem çok eski teknolojiyle inşa edildiği, hem de aktif fay hattı üzerinde bulunduğu için ciddi tehlike oluşturuyor. Santralin ne nükleer sızıntıyı önleyecek kubbesi var, ne yeterli soğutma suyu ve ne de kaza önleme sistemi…

Santralde bugüne kadar 5 büyük, 150’den fazla kaza meydana gelmiş. 1982 yılında meydana gelen ilk büyük kazada birinci bloktaki jeneratör patlamış ve ardından da bağlantı kabloları yanmış.

Ermenistan’da 1988 yılında merkezi Spitak bölgesi olan depremde 25 bin kişi ölmüş, Metsamor da kullanılmayacak duruma geldiği için kapatılmıştı.

ABD neden görmüyor?

SOVYETLER Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını elde eden Ermenistan, bölgede çıban başı oldu ve âdeta dünyaya meydan okumaya başladı. 1995 yılında da -bütün uyarılara rağmen- Metsamor’un ikinci ünitesini tekrar çalışmaya soktu. Dönemin Başbakanı Grant Begratyan, santralin tekrar çalışmaya başlaması nedeniyle yaptığı konuşmada, “Nükleer güç Ermenistan’ı bölgedeki diğer ülkelerden üstün kılacaktır” diyordu.

Gerçekten de ülke elektriğinin yüzde 40’ını bu santralden karşılayan Ermenistan, Gürcistan ve İran’a elektrik ihraç etmekle kalmıyor, İran’ın nükleer silah üretme programına da katkıda bulunuyor. Nükleer programı nedeniyle İran’ı vurmakla tehdit eden ABD, Ermenistan’ın İran’ın nükleer silah üretme çabalarına katkısını nedense görmezden geliyor.

Ermenistan, 1995 yılında 500 milyon dolar yardım alarak tekrar işletmeye açtığı Metsamor Nükleer Santrali’ni 2004 yılında kapatacağını AB ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na taahhüt ettiği halde, sözünü tutmadı ve santrali kapatma tarihini önce 2014’e, sonra da 2031’e erteledi.

Belediye Başkanı diyor ki…

KARS Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, önceki gün yaptığı basın toplantısında, Ermenistan’ın Metsamor santralini yeniden açmak için aldığı 500 milyon dolar yardımı Dağlık Karabağ’a saldırmak amacıyla silahlanmaya ayırdığını hatırlatarak şunları söylüyordu:

– En ufak bir sızıntıda bölgeyi büyük tehlikelerin beklediğini vurgulamak istiyorum. Bunun için acilen sınır ötesi bölgesel işbirliğinin gündeme gelmesi gerekmektedir. Yâni buradaki ilerde oluşabilecek bir katliamda, deyim yerindeyse bir faciada sorumlu kim olacak? Bu anlamda bu olaya hiç kimse seyirci kalamaz. Hiç kimsenin de buna hakkı yok. Özellikle Kars, Erzurum, Ağrı, Ardahan, Iğdır bütün bu bölge insanının birinci derecede tehlikeden etkileneceği ortada. Çok kötü tehlikeler içindeyiz, sıkıntıdayız, bu sıkıntıları bire bir yaşıyoruz.

Doğu’dan yükselen Metsamor’dan sızacak radyasyonun taa Ankara ve İstanbul’a kadar gidebileceğine ilişkin bu haklı feryada ve çağrıya mutlaka kulak verilmesi gerekiyor.

Yorumlar kapatıldı.