İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sempozyumda mutlu son

‘Ermeni Konferansı’ sona erdi. Habib Afram: Anavatanımdayım. Anılarım intikam peşinde değil. Boğos Zekiyan: Soykırım var. Keğam Karabetyan: Tehcir mecburiydi. Ne mutlu Türk’üm diyene!

İSMAİL SAYMAZ

İSTANBUL – İstanbul Üniversitesi’nce düzenlenen ‘Türk-Ermeni İlişkilerinde Yeni Yaklaşımlar’ başlıklı üç günlük konferans, dün sona erdi. Konferanstaki konuşmacılar şu görüşleri savundu: Habib Afram (Lübnan’daki Süryani Birliği Başkanı): Burada, Türkiye’deyim, anavatanım ve beni yerimden eden ülkeden. Tarih haksızlık ve soykırımlarla dolu. Kitaplarımız, sanatımız, fotoğraflarımız, hatıralarımız tarihi yaşatıyor. Anılarımız var. Fakat bunlar intikam peşinden koşmuyor. Biz Türkiye’ye karşı değiliz. Bu ülkede yaşayan, devlete sadık insanlarımız var. Barış komisyonu oluşturmaya çağırıyoruz.

Dünya buna gözlerini kapatamaz ve yokmuş gibi davranamaz. Türkiye’nin yeni bir sayfa açmasını istiyoruz. İnsanlara dillerini, kiliselerini ve mülklerini koruma garantisi verilmesini, Türkiye’nin etnik ve kültürel özellikleri desteklemesini istiyoruz.

Prof. Boğos Levon Zekiyan (Venedik Üniversitesi Ermeni Çalışmaları Bölüm Başkanı): Bu memlekette Ermenilere çok zulüm edildi. Ama eminim ki bir gün yeniden beraberce yaşayabilecekler. ‘1915’te ne olmuştur?’ diye tartışmaya gerek yok. Tehcir bile deseniz, bir nüfusun sosyal ve kültürel yapısını oluşturan 2 bin okul, dernek, kilise yapılarından çok az bir şey kaldı geriye.

Söz konusu ‘silinme’ İttihat ve Terakki’nin tebaasına karşı örgütlediği bir faaliyetti. Travma yalnız Ermenilerde değil, Türklerde de var. Türkiye’ye karşı uluslarası düzeyde bir komplo gibi bir izlenim var. Ermeni bilinçaltında Türk’e güvenilmezlik, Türklerde de Ermeni nankörlüğü algısı var. Türkiye Ermenistan’a el uzatmalı. Ermeni devleti, defalarca toprak sorunu olmadığını söyledi.

Keğam Karabetyan (Avukat): Tehcir, Osmanlı’nın iç ve dış güvenliği için çıkarmak zorunda kaldığı bir yasaydı. Yasanın çıkmasında bizim 1000 yıllık birlikteliğimizi bozmak isteyen dış güçlerin etkisi var. Yasanın çıkmasına neden olanlar, Osmanlı’ yı işgal edenlerdi, yani Fransızlar, İngilizler ve Ruslar. Yüz binlerce Ermeni öldü. Bir Türk olarak diyorum ki, bunun tazminatını işgalciler ödemeli. Kimse Ermenileri basamak, maşa yapmasın. Bizi sahaya sürüp tribünden seyrediyorlar. Ayyıldızlı bayrak ve bu vatan bizim! Ermeni toplumundan geliyorum, Kastamonuluyum. Ne mutlu Türk’üm diyene!

Gündüz Aktan (Emekli büyükelçi): Ermeniler politik bir grup. Anadolu’da yüzde 17’yi geçen bir nüfusla kendi devletlerini kurmaya yönelik bir mücadele vermişler. Soykırım politik grupları kapsamaz. Bu nedenle Osmanlı’nın yaptığı meşru. Osmanlı’da Ermenileri aşağı gören bir yaklaşım yoktu. Bu şartlarda soykırım yapılması fiilen mümkün değildi. Tam tersi oldu. Ermenilerin duygularını anlıyorum. Ama benim ailem de Balkan Savaşı’nda beşte dördünü kaybetti. Bu ülkenin yüzde 40’ı bu durumda.

Yorumlar kapatıldı.