İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni yayıncıyla araştırma uzlaşması

Ermeni sempozyumunda “Soykırım yapıldı” diyen Ara Sarafian ile “Soykırım yok” diyen Prof. Yusuf Halaçoğlu, ne olduğunun araştırılması için ortak proje yapma kararı aldı

ÖMER ERBİL, SERHAT OĞUZ İstanbul

İstanbul Üniversitesi’nin düzenlediği, “Türk Ermeni İlişkilerinde Yeni Yaklaşımlar” adlı sempozyumun ikinci günü, Ermeni soykırımı iddialarına kaynak gösterilen Mavi Kitap’ın yayıncısı Ara Sarafian ile Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu arasında ilginç bir uzlaşmaya sahne oldu. Halaçoğlu’nun, “Bir proje yapalım ve nerelerde Ermenilere katliam yapıldı, nerelerde toplu mezar var, beraber araştırmaya gidelim. Bu sırada Türklerin yaşadığı katliamları da araştıralım” teklifini Sarafian kabul etti. Mavi Kitap’la ilgili Sarafian ve Şükrü Elekdağ arasında da tartışma yaşandı.

İsyan raporları

Bu arada sempozyuma paralel olarak Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nce açılan sergide de bazı tarihi belgeler ilk kez kamuoyuna tanıtıldı. Sergideki belgelerden bazıları şöyle:

Doğu Anadolu’da çıkan isyanlar konusunda görevlendirilen komisyonun hazırlayıp Yıldız Sarayı’na sunduğu 16 Kasım 1896 tarihli rapor. Bu raporda Van, Bitlis, Erzurum, Diyarbakır, Sivas vilayetlerinde Ermenilerin isyan çıkardıklarının tespit edildiği yazıyor.

Beyoğlu Sorgu Hâkimi Zirak Ohannes Torosyan’ın başında bulunduğu komisyon raporunda şu ifadelere yer veriliyor: “Ermeni ihtilal komiteleri isyanlar çıkardı ve bu yaptıklarını Müslümanlara atfettiler.”

Af mektubu

1895 yılında başlayan Anadolu’daki isyanların başında bulunan Ermeni Komite reisleri, yaptıklarından pişman olduklarını belirten af dileyen bir mektubu Sultan II. Abdülhamid’e 27 Nisan 1898’de gönderiyor.

10 Aralık 1889’da II. Abdülhamid’e gönderilen bir mektupta da, başta Maliye Nazırı Agop olmak üzere dönemin önde gelen Ermenileri Doğu Anadolu’da çıkan olayları tasvip etmediklerini, bu olayların dış güçlerin eliyle yapıldığını ve tüm Ermeni cemaatine mal edilmemesi gerektiğini ortak bir imzayla bildiriyorlar.

Bugün soykırım tartışmalarına neden olan 31 Mayıs 1915 tarihli tehcir kararı da sergilenen belgeler arasında bulunuyor.

Ara Sarafian (Mavi Kitap’ın yayıncısı):

Mavi Kitap’a göre katliam, sistematik

Mavi Kitap’ın tamamen uydurma olduğunu söyleyenler var. 1916’da İngiltere’de yayımlandı. Mavi Kitap, ‘Sistematik olarak Ermeni katliamı yapıldı’ diyor. O dönemde Osmanlılar Ermenileri hedef olarak görüyor ve toplu olarak katlediyordu. Bunu tehcir sırasında yaptılar. Dönemin Amerikan Konsolosu, Hazar Denizi kıyısında Ermenilerin topluca öldürüldüğü yerleri görüyor. Kamplardaki durumun çok kötü olduğunu belirtiyor. İaşenin yetersiz olduğunu, kılavuzların dayak attığını, güzel kızları cariye olarak aldıklarını söylüyor.

Şükrü Elekdağ (CHP Milletvekili):

Belgeleri, Amerikalı misyonerler hazırladı

Mavi Kitap’ın düzmece olduğunu Justin McCarthy gösterdi. McCarthy, Mavi Kitap’ın maskesini düşürdü. Kitaptaki 150 belgenin doğru olduğu yazılıyordu. 59 belge ve rapor Amerikalı misyonerler tarafından yazıldı. 52 belge ve rapor Ermeni militanlarca, 7 belge ve rapor da Taşnak Partisi tarafından yazıldı. 32 belgede geçen kod adları ise tamamen uydurma. Mesela 11. belge için “Bükreş’ten gelen bir bilgi” deniliyor. Bunun bir Taşnak temsilcisi olduğu anlaşılıyor. Kitabın yazarı Toynbee, 1922’de kitabın bir savaş propagandası olduğunu itiraf etti.

Dr. Bilal N. Şimşir (Emekli Büyükelçi):

34 Türk diplomatını Ermeniler öldürdü

Türk diplomatlarına yönelik silahlı, bombalı Ermeni saldırıları oldu. 1973 yılında başlayan bu suikastlar dizisi yaklaşık 20 yıl devam etti. Ermeni teröristler yıllarca 4 kıtada sistematik olarak saldırılar düzenledi. Bu saldırılarda 34 Türk diplomatı ve aile yakınları şehit oldu. Birçok Türk diplomatı da yaralandı, sakat kalanlar oldu. Dünya diplomasi tarihinde bir eşi bulunmayan bu trajik olaylar, dünyanın değişik yerlerinde yaşanmıştır. Görev aşkıyla elinde bavulla giden arkadaşlarımız evlerine tabutlarla döndü.

Justin McCarthy (Louisville Üniversitesi):

Ermeniler Rusların bilinçli casuslarıydı

Ordunun Rusya’yla savaşması için bütün yollar Sivas, Şebinkarahisar, Erzurum ve Erzincan’dan geçiyordu. Ermeniler burada isyan çıkardı. Çünkü Osmanlı’nın yollarını kesmek istiyorlardı. Ermeniler, Ruslar için önem teşkil eden stratejik yerlerden saldırdı. Halbuki saldırdıkları yerler Ermeniler için önemli bölgeler değildi. Hatta hiç Ermeni olmayan yerlerden bile saldırdılar.

Bu bölgeler, eğer Ruslara yardım etmek istiyorsanız son derece uygun yerler. Buralarda önemli sayıda masum Müslümanlar öldürüldü. Birinci Dünya Savaşı’ndaki en önemli muharebelerden biri Dilbaz muharebesidir. Enver Paşa aslında bir kovboydu biliyorsunuz. Osmanlıların Orta Asya’ya gitmesini planlıyordu. Ama maalesef ilerleyişleri Dilman’da durdu. Ruslar son derece güçlü bir savunma yaptı ve Türkleri yendi. 3 bin asker daha olsaydı, Osmanlılar kazanabilirdi. Ama 3 bin asker Van’a Ermeni isyanını bastırmaya gitmişti. Bundan dolayı bütün savaşın kaderi değişti. Ermeniler, Rusların bilinçli casuslarıydı. Daha savaş başlamadan Ruslarla temas ettiklerini ve silah aldıklarını biliyoruz.

Yorumlar kapatıldı.