İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Berlin’e uçaklar

Mim Kemal Öke

ÇOK yerinde bir teşebbüs. Desteklenmesi gerekir. Talat Paşa’nın Ermeni komitacı S. Tehleryan tarafından Berlin’de öldürülmesinin yıldönümünde uçaklarla gidilip, gösteri yapılması projesinden bahsediyorum.

Bu mesajı verip, burada kesmeli mi diye kendimi yiyorum.

Gerisini yazmamak için benliğimle çok boğuştum. Acaba nefis mi kattı… derler diye.

Ama, ibrettir, tarihe kayıt düşülmesinin ötesinde, düşüncesiyle 80’lerde yaşayıp da sırladığım anılarımdan azıcık bir kapak açıvereyim.

Yine de herkese hakkımı helal ettim.

(Kimseyi küçük düşürmeye de niyetim yok.)

1980’lerde Ermeni soykırımı iddiaları ASALA terörüyle dünya gündeminde oturtulunca Türkiye popüler iletişim mecralarında cevap vermek istedi.

Bize sorduklarında Talat Paşa’nın suikastıyla o günlerde başlayan terör arasında ilinti kurulabileceği için üzerine gidilmesini tavsiye ettim. Arşivlerde çalışmış ve ilk kez Talat Paşa’nın uluslararası bir komployla nasıl öldürülüşünün planlandığını belgelerle çıkarmıştır.

İşte, buna dayanan bir öykü, dramatik olabilirdi. Kaldı ki, Talat Paşa’nın mahkemesinde katil değil, maktul yargılanmıştı. O davayı yeniden sorgulamak Türk tezine diplomatik fırsatlar doğurabilirdi.

Duvardaki kan

UzatmayayIm. İşte Duvardaki Kan 25 sene önce böyle doğduydu. (Ne ilginçtir ki onca yıl sonra bile Türkiye’nin elinde onu tek bölüme indirgeyerek sinema filmi boyutunda DVD yapmasından başka bir şey yoktu.)

Film yapıldı. TRT’ye gösterildi.

İyiydi, kötüydü, o ayrı.

Ama, bir furya başlamıştı ki, tam bir linç!

Soldan, bu genç ne yapıyor, Türk-Ermeni halklarını birbirine düşman ediyor. Bu bir halk düşmanı diye afişe edilmeler, hedef göstermeler.

Sağdan ise Vay ittihatçılığı uyandırıyor!

Hiç unutmuyorum; bir gün milliyetçi- mukaddesatçı dinleyicilerin katıldığı bir konferanstan sonra yanıma kerli ferli bir bey geldi. Gözümün içine bakarak, aynen şunları söylemişti:

Talat Paşa’yı Ermeniler öldürdüyse iyi de etmiş. Ama keşke öldürmeselerdi de biz onu yakalayarak bacağından assaydık.

Talat Paşa ülkeye ihanet etmiş gözüyle bakılıyordu.

Bu sözler karşısında kanım donmuştu.

Seksenlerde şehit diplomatlarımızın katillerinin yargılandığı sözde mahkemelere ve Türk tezinin anlatılması gereken akademik forumlara gidecek adam bulunamıyordu, M . K. ÖKE ile T. ATAÖV’den başka!

Bugün uçaklar dolusu vatanperver bu çizgiye gelmişse düşünmek ve dünü hatırlamak lâzımdır. Bu sahip çıkış dün gerçekleşebilmiş olsaydı, belki olaylar bu kadar Türkiye’nin aleyhine tırmanmazdı desem, haksız mı çıkarım?

Yorumlar kapatıldı.