İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Halil Berktay nihayet konuştu!

Ruhat Mengi

Amerikan PBS televizyonu, Amerika’da yaşayan Ermeniler’in hazırlattığı “Ermeni Soykırımı” belgeselini 17 Nisan’da yayınlama kararı almıştı. Aynı programda emekli Büyükelçi Gündüz Aktan ile Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun konuşacağını duyan Ermeniler kendi finanse ettikleri programda soykırımın olmadığını bilimsel olarak ortaya koyacak iki Türk’ün de konuşacağını duyunca fena halde bozuldular. Ve içinde Halil Berktay’ın, (tanımadığını iddia ettiği) Stephen Feinstein’ın ve Ermeni diasporasından isimlerin olduğu internet grubu içinde hummalı bir faaliyete giriştiler.

“Halaçoğlu ve Aktan’ın konuşmaları nasıl engellenebilir?”… Sorun (!) önemliydi. Ve bu konuda Halil Berktay, Stephen Feinstein ve Gerard Libaridian’la yazışmalar yaptı.

Son nokta

Benim bu konuda yazdığım üç yazıda “Son Nokta” internet haber sitesindeki bilgilerden yararlandığım doğrudur. Ama elimdeki bilgiler, elbette sitede görebileceğinizden çok daha fazlasını içeriyordu.

Prof. Halil Berktay, dün yaptığı basın açıklamasında bu site ile benim köşemde yer alan bilgilerin yalan olduğunu, Minnesota Üniversitesi Soykırım Merkezi Başkanı Feinstein’ın “Halaçoğlu ile Aktan’ın programa katılmalarının engellenmesini eleştiren” bir yazı yazması üzerine kendisinin de özel haberleşme niteliğindeki bu web sayfasına “Herkesin görüşünü savunmaya yerden göğe hakkı vardır” diyen bir mektup yazdığını, mail yazmadığını söylüyor.

Stephen Feinstein’ın Yahudi bir tarihçi olduğunu, soykırımı savunmadığını da ekleyerek…

Aynı açıklamada Minnesota Üniversitesi’nde hiç konuşma yapmadığını (bunu söyleyen olmadı zaten, Minnesota Üniversitesi’nde Türkiye’nin soykırım yaptığını kanıtlamaya çalışan bir gayret olduğunu, tek yanlı konferanslar yapıldığı ve bizden aynı görüşteki grubun da buralarda konuştuğu yazıldı) söylüyor ve benim “Tehcir kararı bile soykırım demektir” sözünü hatırlatmama karşılık “Benim konuya bakışım ‘1915 Ermeni tehciri soykırım mı değil mi’ye indirgenecek kadar basit değildir” diyor.

“Ciddi tazminat davası açacağı” da aynı basın açıklamasında yer almakta…

5N 1K

Tabii bu cevapta “Son Sayfa” sitesi ile benim “normal gazeteci dikkati, şüphesi, titizliği olmaksızın, gazeteciliğin kuralı olan 5N 1K ihtiyaç ve zorunluluklarını da hiçe sayarak, meçhul birilerinin ima ettiği paragrafları yazmış olduğumuzu” söylemesi üzücü… Son Sayfa’nın Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Özışık “Haberimin doğruluğu benim çocuğumun namusu gibidir” diyor, bunu da not edelim ama benim titizliğimi, dikkatimi, hele hele şüpheciliğimi anlatmaya bile gerek yoktur, 20 yıldır bilen biliyor.

Bu olayda 5N 1K’nın en çok “Neden, neden, neden…” kısmı ile ilgilendim, onu da Prof. Berktay’a söyleyeyim.

Açıklamada yer alan her cümleyi tek tek yalanlamak mümkün neredeyse, bir tek “Ben konuşmaların engellenmesine karşı çıktım” hariç… Ama onun bile maalesef “farklı” bir nedeni var kendi ifadesine göre…

– Önce Feinstein’dan başlayalım; Amerikalı bir Yahudi olduğu doğru ama “soykırım iddiasına karşı” olduğu yanlış. Feinstein soykırım iddiasını, hem de diasporayla sıkı ittifak halinde destekliyor ve “şahsen tanışmadığını” söylemesine rağmen (ki karşılıklı gelmemiş olabilirler, şart değil) Berktay onu gayet iyi tanıyor.

– Maile paragraf eklenmemiş, orijinal metinde o paragraf duruyor ve bu ortaya çıkarılabilir.

Halil Berktay “Tehcir kararı bile soykırımdır” sözünü 7 Mart 2005, Pazartesi günü Milliyet’te Derya Sazak’ın röportajında söylemişti.

Bu açıklamaya “mail” in orijinali ve Feinstein hakkındaki bilgilerle devam edeceğim. Bu arada siz de www.tallarmani-antale.com/CHGS-univ-Minnesota.htm adresinden Talkvater isimli Amerikalı’nın Minnesota Üniversitesi yönetimine yazdığı mektubu bulup okuyabilirsiniz.

Yararı olacak.

Yorumlar kapatıldı.