İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tarih dersi ezber olmaktan çıkıyor



2008 yılında öğrenciler inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersinde Sivas Kongresi’ni drama çalışmasıyla, Ermeni sorununu filmle öğrenecek



Umay Aktaş


İSTANBUL – İlköğretim sekizinci sınıfta okutulan inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi 2008-2009 eğitim-öğretim yılında yenilenmiş haliyle işlenecek. Yeni programa göre artık konular anlatılıp geçilmeyecek. Tarihi öğrenciler için sadece ezber dersi olmaktan çıkaracak programda yakın tarih de yer alıyor. Öğrenciler Sivas Kongresi anlatılırken drama çalışması yapacak, Türk cumhuriyetlerinin SSCB dağıldıktan sonraki durumu ve Türkiye ile ilişkileri hakkında rehber hazırlayacak, Körfez Savaşı’nın Türkiye’ye etkileriyle ilgili basın bülteni hazırlayacak, Ermeni sorunu ile ilgili film izleyecek ve AB ilişkileriyle ilgili bir uzmanla söyleşi yapacak.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yeni ilköğretim müfredatı ilköğretimin 1. sınıftan altıncı sınıfa kadar olan birinci kademesinde uygulanıyor. İkinci kademede yeni müfredata ise aşama aşama geçilecek. MEB bu kapsamda çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalar kapsamında 2008-2009 eğitim öğretim yılında inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi de baştan aşağı değişmiş hali ile işlenecek. MEB, uygulanacak yeni program ile ilgili çalışmaları tamamladı ve derste anlatılacak konuların öğrenci etkinliklerini de belirledi.



Tarih artık sıkıcı değil

Monoton geçen inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi artık hareketlenecek. Şimdiki programda öğrenciler sadece öğretmeni dinliyor, öğrendiklerini de sınav öncesinde ezberleyerek aklında tutmaya çalışıyor. Oysa 2008’de uygulanmaya başlanacak yeni programla öğrenciler araştırmaya, tartışmaya yönlendiriliyor. Yeni ders programına göre ‘Bir Kahraman Doğuyor’ başlıklı 1. ünitede Atatürk’ün askeri hayatı incelenirken, etkinlik olarak Atatürk’ün çeşitli cephelerde ve özellikle Çanakkale’deki askeri başarılarıyla ilgili film veya belgesel izlenecek. Atatürk’ün 1919’a kadar üstlendiği görevler ve gerçekleştirdiği faaliyetlerden yola çıkarak, lider olmasını anlatan bir senaryo yazılacak. ‘Milli Uyanış: Yurdumuzun İşgaline Tepkiler’ isimli 2. ünitede ise ‘Ben Bir Gazeteciyim’ adlı etkinlikle milli birlik yolunda yurdun işgaline karşı gösterilen tepkilerle ilgili gazete hazırlama çalışması yapılacak. Sivas Kongresi işlenirken de drama çalışması yapılacak.





Sınıfta radyo programı

‘Çağdaş Türkiye Yolunda Adımlar’ ünitesinde gençler 1923-1924 yıllarının toplumsal ve siyasal olaylarını radyo programı hazırlayarak incelecek ve sınıfta canlandıracak. Lozan Barış Antlaşması ise konuyla ilgili haber hazırlanarak öğrenilecek.

Öte yandan yeni programla yakın tarih de kitaba girdi. ‘İkinci Dünya Savaşı ve Sonrası’ adlı ünitede Körfez Savaşı’ndan SSCB’nin dağılmasına, Ermeni sorunundan AB’ye kadar yakın tarih ve gündemdeki konular yer alıyor. Bir Türk cumhuriyeti seçilerek SSCB’nin dağılmasından sonraki durumu ve Türkiye ile ilişkileri konusunda turizm rehberi hazırlanacak. Ermeni sorunu bir film ya belgesel eşliğinde öğrenilecek. 1945 sonrası Türkiye ve dünyada meydana gelen toplumsal, kültürel ve ekonomik gelişmeleri gösteren eşzamanlı tarih şeridi hazırlanacak. Öğrenciler Körfez Savaşı’nın Türkiye’ye etkilerini görsel ve yazılı basından yararlarak hazırlayacakları bültenle öğrenirken, Türkiye ve AB ilişkileri hakkında bir takvim hazırlanacak ve sınıfta bir AB uzmanı ile sobet edilecek.







——————————————————————————–





Eğitimciler Çelik’ten memnun değil

İSTANBUL – Türk Eğitim-Sen’nin 5 bin 585 eğitim çalışanı üzerinde uyguladığı anket, eğitim çalışanlarının Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in icraatlarından memnun olmadığını ortaya çıkardı. 5 bin 585 kişi üzerinde yapılan ankete göre eğitim çalışanlarının 4 bin 20’si, yani yüzde 71.98’i Hüseyin Çelik dönemini ‘çok kötü’ olarak değerlendiriyor, yüzde 79’u siyasi kayırma yapıldığına inanıyor.

Türk Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın icraatlarını değerlendirmek amacıyla eğitim çalışanları üzerinde bir anket gerçekleştirdi. İnternet üzerinden yapılan ankette, MEB’in icraatlarından eğitimde yapılan değişikliklere kadar pek çok şey değerlendirildi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan’nın açıkladığı araştırma sonuçları şöyle:





Özele destek zararlı





Milli Eğitim Bakanlığı’nın siyasi kadrolaşma yaptığını düşünenlerin oranı yüzde 79.06.

‘Yapmıyor’ diyenlerin oranı ise sadece 13.86. ‘Az yapıyor’ diyenlerin oranı da yüzde 7.08.



‘Hüseyin Çelik’in demokratikliği hakkında ne düşünüyorsunuz’ sorusuna eğitim çalışanlarının sadece yüzde 11.24’ü ‘Demokratiktir’ cevabını verirken, yüzde 25.69’u demokratik olmadığını düşünüyor. Yüzde 63.07’den oluşan çoğunluk ise ‘Ne olduğu belli değildir’ görüşünde.



Öğretmenlerin yüzde 55.91’i hükümetin özel okullara verdiği desteği zararlı bulurken, yüzde 30.88’i ‘Faydalı’, yüzde 13’ü ‘Katkı sağlamayacak’ cevabını veriyor.



Yeni müfredatı Türk milli eğitiminin yapısına uygun bulanların oranı yüzde 20.44 iken bulmayanların oranı yüzde 68. 38. ‘Fikrim yok, bu müfredatı hâlâ anlayamadım’ şeklinde cevap verenler de yüzde 11.18.

Yorumlar kapatıldı.