İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Torpili devletten


‘Gizli’ genelgede Dabağyan’ın eserleri, adresi ve telefonu da yer alıyor.

İçişleri Bakanlığı gizli genelgeyle bir dönem MHP’den milletvekili adayı olmuş Ermeni asıllı Levon P. Dabağyan’ın kitaplarının kütüphanelere alınmasını istedi

MAHMUT HAMSİCİ

İSTANBUL – Ermeni sorunu tartışmasının objektif olarak yürütülmesinin koşullarını sağlaması gereken devlet, taraf tutuyor.

İçişleri Bakanlığı, valiliklere gönderdiği gizli genelgeyle milliyetçi görüşleriyle tanınan, bir dönem MHP’den milletvekili adayı olan Ermeni asıllı yazar Levon Panos Dabağyan’ın eserlerinin okullar ve kütüphaneler için satın alınmasını istedi. 81 ilin valiliklerine gönderilen ve üzerinde gizli ibaresi bulunan 25 Ekim 2005 tarihli genelgede alım işlemlerinin ardından İller İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bilgi verilmesi istendi.

Genelgede şu ifadelere yer ve- rildi: “1. Dünya Savaşı’nda Ermenilerce başlatılan ve bazı üçüncü ülkelerce de desteklenen, devlete karşı ayaklanma hareketleri ve müteakiben Osmanlı Devleti’nin güvenlik saiki ile uygulamaya koyduğu tehcir politikası neticesinde Ermeni asıllı vatandaşlarımızla birlikte bütün milletimizin maruz kaldığı üzücü hadiseler tarihi bir vakıadır. Bu üzücü olayların tarihçiler tarafından arşivlerde yapılacak inceleme ve araştırmalarla ortaya konması ve bu çalışmanın her iki tarafa da huzur ve barış getirmesi dileği, devletimizin kuruluşundan beri izlediği ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ politikasının sonucudur. Ülkemizin barışçı, adil ve objektif görüşlerini içeren bilimsel araştırmalar yapılması ve yazılı eserler ortaya konması; üstelik, bu çalışmaların yabancılar tarafından yahut bir ve berebar yaşadığımız Ermeni asıllı vatandaşlarımızca yapılmış olması büyük bir önem arz etmektedir.

Ülkemizin tezlerini güçlendiren Levon Panos Dabağyan’ın eserlerinin valiliklerimiz ve kaymakamlarımızca belediye başkanları da bilgilendirilerek, okullarımız ve kütüphanelerimizde, akademisyenler, tarih öğretmenleri ve öğrencilerimizin inceleme ve araştırmalarında kullanılmak üzere satın alınmasını ve 30 Kasım 2005 tarihi mesai bitimine kadar İller İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bilgi verilmesini rica ederim”.

Genelgede yazarın eserleri, adresi ve irtibat telefonu bulunuyor. Yazarın eserleri şöyle sıralanmış: ‘Türkiye Ermenileri Tarihi’, ‘Çağ Açan Hükümdar’, ‘Fatih ve Fetih Olayı’, ‘Pearl Harbour’dan Hiroşima’ya’, ‘Osmanlı’da Şer Hareketleri ve Abdülhamit Han’, ‘Paylaşılamayan Belde Konstantiniyye’.

Duran: Resmi reklam

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz isimler genelgenin hukuka aykırı olduğunu ve arkasından toplumu tek tipleştirme politikasının yattığını belirtti. ‘Gizlilik’ kavramının ne olduğunun cevabını vermeden demokrasi ve hukuk devletinden bahsetmenin imkânsız olduğunu söyleyen avukat Fikret İlkiz’e göre Türkiye’de gizlilikle ilgili birkaç yaşayı saymazsak yasalarda bir düzenleme yok. Bu yüzden de gizlilik duvarı arkasına bırakılan sırlar yüzünden yasal düzenlemelerde bilerek bırakılan boşluklar herkesin başına dert oldu. Gizliliğin demokrasi ve çoğulculuğa aykırı olduğunu söyleyen İlkiz bu anlayışın bizi ırkçı bir düzene götürebileceği görüşünde: “Üzerinde ‘gizli’ damgalı genelgelerle yaratılmak istenen ‘düzen’; ayrımcılığa ve giderek ırkçılığa dayalı düzenin ayak sesleridir. Karşı çıkılmazsa düzene uygun yetiştirilmiş kafaların egemen olduğu tek tip toplumla karşı karşıya kalırız.”

Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Metin Celal de işlemin gizli yapılmasının garip ve anti-demokratik olduğunu söyledi: “Birisinin politik göruşlerini beğeniyoruz diyerek gizli genelge ile kitap satın aldırılması, ‘bunu sonra gelip kontrol edeceğim’ denmesi demokratik toplumda yaşadığımıza göre olacak iş değil.” Celal, kütüphanelerine konulması gereken birçok temel eser bulunan okulların politik uğraşlara alet edilmesine de tepkili: “Okulların kütüphanelerine konulması gereken birçok temel eser var. Acaba bir taşla iki kuş vurmak, hem yazarı desteklemek hem de uygun gördükleri görüşleri ögrencilere okutmak mı istiyorlar. Öyleyse bu kitapları bir ihale yolu ile satın alıp açık açık dağıtsalardı. Okulların olmayan parasını bu işe niye harcattılar!”

Galatasaray Üniversitesi’nden Ragıp Duran’a göre ise ortada propaganda var: “Belge Yayınları’nın Ermeni meselesini irdeleyen kitapları mahkemelerde süründürülüyor, MHP’li bir yazarın kitabına resmi reklam yapılıyor. Kitap tavsiye etmek bir devlet kurumu olarak İçişleri Bakanlığı’nın görevi olmasa gerek. Gerçekten barışçı ve demokrat bir devletin-hakem devletin- yayın kurumu ise Ermeni meselesiyle ilgili farklı, hatta zıt tezleri içeren kitapların yayın, dağıtım ve okunmasını eşit bir şekilde teşvik edebilir. Gizli ibaresi ortada yasal bir durum olmadığını gösteriyor. Bu kitap propagandası, devlet sırrı olamayacağına göre, işlemin yasalara tam olarak uyuşmadığı izlenimi doğuyor.”

Dabağyan kimdir?

Levon Panos Dabağyan, 1933 yılında İstanbul’da doğdu. 1967’de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne girdi. 1969’da partinin MHP’ye dönüşmesi sırasında parti amblemi seçilirken “Biz İslam milletiyiz hilal isteriz” diye görüş bildirdi. 1969 genel seçimlerinde MHP İstanbul Millet-vekili adayı oldu. 1970’li yıllarda, Alparslan Türkeş’in isteğiyle Ortadoğu gazetesinde yazmaya başladı. Yeni İstanbul, Babıâli’de Sabah, Bugün, Hakikat, Yeşil Belde ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı.

Halen Önce Vatan gazetesinde yazarlığa devam ediyor. Geçen yıl eylül ayında Ankara’da Türk Metal-İş Sendikası ve Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ‘Her Yönüyle Ermeni Sorunu ve Tarihi Gerçekler’ konferansında “Bugün bir Türk-Ermeni savaşı çıksa, kesinlikle Türk cephesinde yer alır ve Ermenilere kurşun atardım. Ermeni meselesinin ve toprak taleplerinin arkasında, aslında bir Ermeni devleti kurmak değil, büyük İsrail’i gerçekleştirmek emeli yatmaktadır” diye konuşmuştu.

Yorumlar kapatıldı.