İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yeni Çağ: Türklük Dink’e batıyor

Hirant Dink, şimdi de İstiklal Marşımızı diline doladı. Dink “Bu mu bütünleştirici ulusal marş! ‘Kahraman ırkıma bir gül’ denirken ırkçı gönderme yapılıyor, bölücülük bu” dedi.

Zehirli kan!..

Dink, bir yazısında “Türk’ten boşalacak zehirli kan…” ifadesi nedeniyle hakim karşısına çıktı.

ERMENİ YAZAR HRANT DİNK YİNE MİLLİ DEĞERLERE DİL UZATTI

Türklük kanına dokunuyor

Akdeniz Üniversitesi’ndeki panele katılan Dink, İstiklal Marşı’nın ‘Kahraman ırkıma bir gül’ bölümünün bütünleştirici değil bölücülük içerdiğini savundu .

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, yine Türk milletinin kutsal değerlerine dil uzattı. Daha önce Türklüğü aşağılamak suçundan hakim karşısına çıkarak 6 ay ceza alan Dink, İstiklal Marşı’nda ‘ırkçılık’ içeren cümleler bulunduğunu savundu. Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlenen “301.Madde ve Düşünce Özgürlüğü” konulu panelde konuşan Hırant Dink, şimdiye kadar hiçbir kimliği aşağılamadığını belirterek “Türkleri aşağılamam, Ermenileri de aşağılatmam” dedi. Oturum Başkanı Rektörlük Danışmanı Prof.Dr.Çetin Yetkin, Dink’e İstiklal Marşı sırasında “Kahraman ırkıma bir gül” sözlerini söylemeyişiyle ilgili yazısını hatırlattı.

Bölücülük bu!

Dink, bunun üzerine İstiklal Marşı’nın ‘Kahraman ırkıma bir gül’bölümündeki ifadeleri tasvip etmediğini ve bu nedenle eleştirdiğini söyledi. İstiklal Marşı’nın ‘Kahraman ırkıma bir gül’bölümüne geldiğinde sustuğunu ifade eden Dink şunları söyledi: “Allahınızı severseniz, bu mu bütünleştirici ulusal marş. Herkes kendi ırkına gönderme yapıyor. Bölücülük bu. Ben düşünüyorum ki, kahraman ırkım yerine çalışkan yurttaşım kelimesi ne olur. Ulusal marşın bütün mısralarını söylüyorum sizinle, oraya gelince susuyorum. Ondan sonra devam ediyorum. Ulusal marşı reddetmiyorum. Türklüğü aşağılamak ne münasebet. Ama hissiyatım bu. Ben kendi ulusal marşımda ırkçılığa gönderme yapmak istemem.”

301.madde gerekli

Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Kemal Gözler de düşünce ve ifade özgürlüğü kavramlarının birbiriyle karıştırıldığını belirterek, Türkiye’nin kırmızı çizgisinin Türklük ve Türk Bayrağı olduğunu ifade etti. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan 301.maddeyi savunan ve doğru bulduğunu ifade eden Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Gözler, “301 ülkemiz için gereklidir. Otoritenin olmadığı yerde anarşi çıkar” dedi. Emekli Albay Hüseyin Mümtaz Bayazıtoğlu ise “alt kimlik-üst kimlik” tartışmalarına değinerek, “Atatürk (Ne mutlu Türk’üm diyene) demiştir, (Ne mutlu Türkiyeliyim diyene) dememiştir” diye konuştu.

Kerinçsiz: Büyük oyunlar mevcut

Panelde söz alan Avukat Kemal Kerinçsiz, Hırant Dink’in kendi işlediği suça konu olan beyanlarına takiye yapmak suretiyle değiştirme gayretinde olduğunu söyledi. Olaylara sadece 301.madde açısından bakılması durumunda oynanan oyunların görülemeyeceğine işaret eden Kerinçsiz, şunları kaydetti: “Ortada oynanan büyük bir oyun mevcut. Adeta bir pazıl var. 301.madde bu pazılın parçalarından biri. Bu maddenin kalkması veya uygulanmasının imkansız hale getirilmesi ile Türk milletine karşı açılmış psikolojik savaş kazanılmış olacaktır. Bir devlet kendi ordusuna, yargısına, meclisine, milletine küfredilmesini sineye çektiği takdirde, devlet olma vasfı yitirilmiş demektir. Türk devleti şimdi bu tercihe zorlanmaktadır. 1 Mart’ta aynı Bilgi Üniversitesinde şimdi de Kürt konferansı toplanmaktadır. Bu konferansta merak etmeyin Federasyon dayatmaları en yüksek sesle dile getirilecektir.”

Amaç ulus devletleri yıkmak

Akdeniz Üniversitesi’nde yapılan paneli izleyen Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş da soru sormak üzere kürsüye geldi. Kendisinin de oturuma konuşmacı olarak çağırıldığını, ancak bir konuşmacının ricası üzerine davetin iptal edildiğini söyleyen Savaş, Dink’e, Ermenilerin Bağımsızlık Bildirgesi’nde Doğu Anadolu topraklarının bir gün yeniden Ermenistan topraklarına katılacağına ilişkin madde bulunduğunu hatırlattı. Sözde Ermeni sokrımının Türkiye tarafından kabul edilmesi için dışardan baskıların olduğunu ifade eden Savaş, bazı Türk vatandaşlarının da bu baskılara destek verdiğini söyledi. Savaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düşünce özgürlüğü ile ilgili hükümlerine göre düşünce özgürlüğü aynı zamanda sorumluluk da gerektiriyor. Ulusal güvenlik ülke bütünlüğü ve kamu düzeni için buna sınırlamalar getirebilir.” Dünyada iki çeşit insan hakkı olduğunu ifade eden Savaş, “Biri mazlum devletlerin insan hakkı, diğeri de emperyalist güçlerin. Ulus devletleri içten yıkmak için yapılan eylemlemleri destekleyen terörist diye anılmıyor, ama bunların insan hakları savunuculuğu yapılıyor” dedi.

‘Kilise kurşunlandı’ yalan!

Kayseri Valisi Osman Güneş, Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’ne yapıldığı iddia edilen ve Türkiye Ermenileri Patrikliği tarafından kınanan saldırı olayıyla ilgili olarak, “Mesrob II’nin yanlış bilgilendirildiği için böyle bir açıklama yaptığını düşünüyorum. Kötü niyetli olduğuna inanmıyorum” dedi. Vali Güneş, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyelerini kabulünde yaptığı açıklamada, Caferbey Mahallesi’ndeki Ermeni Kilisesi’ne zarar verici olay yaşanmadığını ifade etti. Vali Güneş, yapılan açıklamada belirtildiği gibi kurşunlama, kilise karşıtı slogan ve eylemin asla olmadığını vurguladı.

Kardeşçe yaşıyoruz

Kilisenin kapısının tamamen değiştirilmesinin söz konusu olmadığını, küçük metal parçalarının değiştirildiğini vurgulayan Güneş, kendisinin de değişmiş halini gördüğünü belirterek, “Geçmişte de herhangi bir olumsuzluk yaşanmamış. Huzur içerisinde kardeşçe yaşıyoruz. İsteyen kiliseye, isteyen camiye gidiyor. Kimse, kimseye karışmıyor” diye konuştu. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, önceki gün yaptığı açıklamada, Kayseri’deki Ermeni kilisesine silahlı saldırı yapıldığını, tekbir getirilerek Hıristiyanlık karşıtı sloganlar atıldığını iddia etmiş, Vali Güneş ise aynı gün yazılı açıklama ile iddiaları yalanlamıştı.

Yorumlar kapatıldı.