İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dink: Türklerden özür dilerim

Vahide YANIK/ANTALYA, (DHA)

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, daha önce kullandığı ‘Türk’ten boşalacak zehirli kan’ ifadesi ile Türkleri aşağılamadığını söyleyerek, “Türkleri aşağılamadım, aranızda hala aşağılandığına dair kanaati olan varsa ondan özür diliyorum” dedi.

Akdeniz Üniversitesi ‘Orhan Pamuk ve Hrant Dink Davaları Işığı’nda Düşünce Özgürlüğü Nedir, Ne Değildir?’ başlıklı açık oturum düzenledi. Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleşen ve Rektörlük Danışmanı Prof. Dr. Çetin Yetkin’in başkanlığını yaptığı açık oturuma, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Oral Çalışlar, Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kemal Gözler, emekli Albay Hüseyin Mümtaz Bayazıtoğlu katıldı. Oturumu ellerinde Türk bayrakları ile izleyen çok sayıda öğrenci, zaman zaman Dink’e sözlü sataşmalarda bulundu.

Hrank Dink, Çetin Yetkin’in ‘Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur’ ifadesini anımsatması üzerine, “Benim burada söylemek istediğimin bir ön cümlesi var. Orada, ‘Ermenilerin Türklere duyduğu öfke ve kin sizin kimliğinizi zehirliyor. Bu zehiri dışarı atmalısınız’ bölümü var. Ben Türkleri aşağılamadım, aranızda hala aşağılandığına dair kanaati olan varsa ondan özür diliyorum. Bunu yargı da tespit ederse ben artık sizin aranızda yaşamam. Onurlu duruş sizin aranızdan uzaklaşmamı gerektirir” diye konuştu.
Türkiye’de düşünceye özgürlük isteyen Dink, “Düşünce özgürlüğünün bir tek sınırı vardır. İnsanların farklılıklarını, etnik, cinsel, dinsel farlılıklarını aşağılamaktır bu sınır. Bunlar ihlal ediliyorsa TCK’da karşılığını bulmalıdır” dedi. Dink, yeni TCK’nın Türklüğe hakaret suçunu düzenleyen 301 ile milli yararı tanımlayan 305’inci maddelerine eleştiride bulundu, sadece Türklerin değil, bütün farklılıklara hakaretin sözkonusu maddelerde yer alması gerektiğini söyledi.

İSTİKLAL MARŞI’NA ELEŞTİRİ

Hiçbir kimliği de aşağılamasının mümkün olmadığını belirten Dink, bu kez İstiklal Marşı’nı bölücü bulduğunu söyledi. İstiklal Marşı’nın ‘Kahraman ırkıma bir gül’ bölümüne geldiğinde sustuğunu anlatan Dink, “Allah’ınızı severseniz, bu mu bütünleştirici ulusal marş? Herkes kendi ırkına gönderme yapıyor. Bölücülük bu. Ben düşünüyorum ki, kahraman ırkım yerine çalışkan yurttaşım kelimesi ne olur? Ulusal marşın bütün mısralarını söylüyorum sizinle, oraya gelince susuyorum. Ondan sonra devam ediyorum. Ulusal marşı reddetmiyorum. Türklüğü aşağılamak ne münasebet. Ama hissiyatım bu. Ben kendi ulusal marşımda ırkçılığa gönderme yapmak istemem” diye konuştu.

KIRMIZI NOKTAMIZ TÜRKLÜK

Doç. Dr. Kemal Gözler, dünyada düşünce özgürlüğü diye bir tartışmanın olmadığını, ifade özgürlüğünün tartışıldığını belirterek, “Düşünceyi açıklama hürriyeti bal gibi suç olabilir” dedi. İfade özgürlüğünün en geniş yaşandığı iddia edilen Almanya’nın bile kır ızı noktaları olduğunu söyleyen Gözler, “Almanya’da bile ifade özgürlüğü yüzde 100 değildir. Almanya’nın kırmızı noktaları vardır. Örneğin Almanya’da soykırım olmadığını söylemek hapis cezası gerektirir. Almanya’nın kırmızı noktası soykırım olmadığını ifade etmektir. Türkiye’nin kırmızı noktası ise Türklük ve Türk bayrağıdır” dedi.

YENİ TCK’YA ELEŞTİRİ

Gazeteci Yazar Oral Çalışlar, yeni TCK’nın Türklüğe hakaret suçunu düzenleyen 301 ile milli yararı tanımlayan 305’inci maddelerine eleştiride bulundu. Orhan Pamuk’un da yargılandığı 301’inci maddede sadece Türklüğe hakaret edilmemesinin yasaklandığının altını çizen Çalışlar, diğer din, ırk, mezhepte olanlara hakaret edilebileceği gibi bir anlamın çıktığını söyledi. 305’inci maddede ise milli temel değerlerin muğlak kaldığını ifade eden Çalışlar, “Bu kişiyi hakim ve savcının inisiyatifine bırakan bir maddedir” dedi. Çalışlar, ‘Dışardan gelen kötüdür, yerli olan iyidir’ anlayışının artık terkedilmesi gerektiğini söyledi.

Konuşmacılardan emekli Albay Hüseyi Mümtaz Bayazıtoğlu ise Türklerin bu ülkenin asli unsuru olduğunu belirterek, “Mustafa Kemal Atatürk ‘Bu ülkenin asli unsurları Türklerdir’ demiştir” dedi.

AÇIK OTURUMDA İSTENMEMİŞ

Açık oturuma dinleyici olarak katılan Yargıtay Cumhuriyet eski Başsavcısı Vural Savaş, “Açık oturuma önce konuşmacı olarak davet edilmeme karşın bir arkadaş benimli aynı açık oturumda yer almayacağını söyleyerek beni veto etmiştir” dedi. Savaş, Hrant Dink’e yönelik olarak 27 olayda 40 Türk diplomatının katledilmesini soykırım olarak değerlendirip değerlendirmediği ile Asala, PKK gibi örgütlerin insan hakları işgalcisi olup olmadığı sorusunu yöneletti.

Bunun üzerine söz alan Dink, Asala tarafından işlenmiş cinayetlerde kendisinin bir sorumluluğunun bulunmadığını kaydetti, “Ama kendi adıma özür diliyorum” dedi. Dink, ikinci soruya yönelik olarak da, “Kan döken, insan öldüren insanı toprağından, kökünden eden kim, ne varsa teröristtir” diye konuştu.

Dink, Ermenistan Anayasası’nda Türkiye’den toprak talebi gibi bir maddenin bulunmadığını da söyledi.

Yorumlar kapatıldı.