İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Donmuş´ sorun…

Sami Kohen

GÖZLER hep “sıcak tehlikeler” bölgesi Ortadoğu’ya çevrili bulunduğu için, nispeten sakin görünen, ama gene de tehlike potansiyeli yüksek olan diğer diyarlarda olup bitenler dikkatleri fazla çekmiyor. Örneğin Kafkasya…

Bu hassas bölgede Gürcistan’a dahil olan Güney Osetya ve Abhazya’dan, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Yukarı Karabağ’a kadar, çeşitli çıban başları zaman zaman kendilerini belli ediyor.

Yukarı Karabağ için “donmuş sorun” diyorlar. 1992-1994 yıllarında Azerbaycan ve Ermenistan’ı savaşmaya iten ve 35 bin kişinin ölümüne, bir milyon insanın da mülteci durumuna düşmesine neden olan bu sorun, bir süredir “buzlukta” duruyor. Ancak dünya basınına pek yansımamakla beraber, buralarda arada bir, çatışmalar olmuyor değil…

Geçen hafta sonu, Karabağ sorununun, nihayet “buzluk”tan çıkarılıp masaya yatırılması, bir umut yarattı. Ama ne yazık ki bu umut kısa ömürlü oldu. Sorun gene “donmuş” şekliyle buzluğa kondu…

* * *

YUKARI Karabağ’ın 1990’larda Ermeni güçleri tarafından işgal edilmesi ve Azerbaycan’ın topraklarının yüzde 15’ini kaybetmesiyle sonuçlanan savaştan sonra, ateş kesildi, ancak barış kurulamadı. Ermenistan, Yukarı Karabağ’da yarattığı fiili durumu kendi açısından bir çözüm olarak gördü; ama Azerbaycan bu toprakların kendisine ait olduğu ve işgalin asla kabul edilmeyeceği görüşü üzerinde ısrar etti.

Bölge istikrarını tehlikeye düşüren bu meselenin çözümüne yardımcı olmak üzere, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’e, bağlı “Minsk Grubu” 2004 yılından itibaren bir dizi girişimde bulundu, iki tarafın liderlerini bir araya getirip bir diyalog süreci başlattı.

ABD, Rusya ve Fransa’dan oluşan Mins Grubu, bu amaçla bir çözüm taslığı da sundu. Buna göre, Ermeni askerleri Yukarı Karabağ’dan çekilecek, Azerbaycan da bu bölgede bir referandum yapılmasına razı olacak. Bu arada (15 yıla kadar uzanabilecek bir süreçte) bölge AGİT’in denetiminde kalacak…

Geçen hafta sonu, Minsk Grubu adına Fransa iki ülkenin liderlerine tarihi Rambouillet Şatosu’nda ev sahipliği yaptı. Ancak İlham Aliyev de, Robert Koçaryan da, öteden beri savundukları pozisyonlarını korudular. Toplantı anlaşmasız sonuçlandı. Tek mutabık kalınan husus, “süreç”in ileride yapılacak toplantılarla devam etmesinden ibaret…

* * *

KAFKASYA şu sırada dünya aktüalitesinde geri planda kalmakla beraber, aslında sakin ve istikrarlı bir bölge olması, son derece önemli.

Zengin petrol ve doğalgaz yatakları nedeniyle, Güney Kafkasya ekonomik olduğu kadar stratejik, büyük bir öneme sahip. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin, Türkiye ve İran gibi etkin bölgesel devletlerin Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’ı kapsayan bu coğrafya ile yakından ilgilenmelerinin nedeni de bu. Bur bakıma Kafkasya halen “sessiz ve derinden” oynanan bir “Büyük Oyun”a sahne oluyor…

Minsk Grubu çerçevesinde ABD ile Rusya bu oyunda “birlikte” görünüyorlar, ama esasta seçtikleri yerel “partnerler” farklı: ABD’ninki Azerbaycan ve Gürcistan, Rusya’nınki ise Ermenistan… Türkiye’nin doğal yandaşı Azerbaycan, İran’ın favorisi ise Ermenistan…

Öylesine karmaşık bir güç dengesi var Kafkasya’da…

Bugün için “donmuş” görünen sorunlar birdenbire kızışırsa, bu dengeler tehlikeli “dengesizlikler”e dönüşebilir ve gerginlikler bölgenin dışına taşıyıp bütün dünyayı alevlendirebilir…

Yorumlar kapatıldı.