İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gâvurluk her yerde

Batı’dan bir çifte standart daha… Ermeni Konferansı lehinde yazılar yazan gazetecilerin duruşmasını izleyen Avrupa heyeti, aynı duruşma salonunda yargılanan yazarımız Abdurrahman Dilipak’ın dâvâsını umursamadı bile!

Batı’dan bir çifte standart daha… Ermeni Konferansı lehinde yazılar yazan gazetecilerin duruşmasını izleyen Avrupa heyeti, aynı duruşma salonunda yargılanan yazarımız Abdurrahman Dilipak’ın dâvâsını umursamadı bile!

Kartel gazetelerinde yazan 5 gazeteci, Ermeni Konferansı’nı irdeleyen yazılar yazdıkları gerekçesiyle, dün Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı… Duruşmayı izlemek için gelenler arasında, çok sayıda yabancı basın mensubu ve Türkiye-AB Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk de vardı… Lagendijk, duruşmaya katılmak için Avrupa’dan gelmişti.

Ancak aynı Lagendijk ve diğer Avrupalılar, aynı mahkemede yargılanan yazarımız Abdurrahman Dilipak’ın duruşmasına katılmadılar!.. Bu tavır da, Batılıların nasıl bir “ikiyüzlülük” ve “çifte standart’ içerisinde olduğunu gözler önüne serdi. Duruşmada, 5 gazeteciyi Turgut Kazan savundu… Kazan, dâvâya “müşteki” ve “müdahil” olarak katılacak olanları “muhbir” olarak ilân edeceğini açıklayınca, arbede çıktı. Aynı Turgut Kazan ,”Sivas” dâvâsında, ilgisiz derneklerin “müdahil” olması için yoğun çaba sarfetmişti.

GENİŞ TEDBİRLER ALINDI

“İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları” konulu konferansı erteleyen mahkemenin kararına ilişkin yazıları nedeniyle haklarında dava açılan gazeteciler Hasan Kaya Cemal, Mehmet İsmet Berkan, Mehmet Murat Kadri Belge, Haluk Şahin ve Erol Katırcıoğlu, ilk duruşmaya katılmak üzere Bağcılar Adliyesi’ne geldi.

Davanın görüleceği Bağcılar Adliyesi ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alan polis, adliyenin bulunduğu sokağı araç ve vatandaşların geçişine kapattı.

Davayı izlemek üzere çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubunun geldiği adliyeye, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Joost Lagendijk, davanın müştekisi Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu üyesi avukat Kemal Kerinçsiz ile Uluslararası Pen Yazarlar Derneği’nden çok sayıda üye de giriş yaptı.

Bu arada, polisin güvenlik kordonu arkasında toplanan bir grup, “Atama, vatanıma, bayrağıma sövdürtmem”, “Adalete uzanan eller kırılsın”, “Dün Ali Kemal, bugün Hasan Cemal” ve “Brüksel vokalistleri” yazılı pankartlar açtı. Davanın sanıkları olan gazeteciler Hasan Kaya Cemal, Mehmet İsmet Berkan, Mehmet Murat Kadri Belge, Haluk Şahin ve Erol Katırcıoğlu da, ilk duruşmaya katılmak üzere saat 11.20’de adliyeye geldi.

MAHKEME SALONUNDA ARBEDE ÇIKTI

“İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları” konulu konferansı erteleyen mahkemenin kararına ilişkin yazıları nedeniyle 5 gazetecinin yargılanmaya başladığı duruşmada, hakimin bir müşteki avukatının dışarı çıkartılması talimatını verdiği polislerle avukatlar arasında arbede yaşandı. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Muhterem Bulut, salonun çok kalabalık olması nedeniyle duruşma düzeninin bozulması halinde gerekli önlemleri alacağı konusunda tarafları uyardı. Hakim Bulut, ardından da duruşmaya katılan şüphelilerin kimlik tespitlerini yaparak, iddianameyi okudu.

Bulut, bu sırada şüpheli avukatlarından Turgut Kazan’ın, “Şikayet nedir? Şikayetçi kimdir” diye konuşmaya başlaması üzerine daha sonra bu konuda söz vereceğini bildirdi.

Kazan ise davaya bir katılma talebi olduğunu, bu konuda karar verilmesi gerektiğini belirterek, “Şikayetçi olarak birileri orada duruyor” dedi. Duruşmaya müşteki avukatı olarak katılan Hanifi Aktaş ise salondaki yabancı izleyicileri işaret ederek, “Birileri orada duruyor” deyip tepki gösterdi. Müşteki tarafta bulunan yaklaşık 30 kadar avukat da bu tepkiye katıldı.

Bunun üzerine hakim Bulut, “Duruşma düzenini bozanı dışarı çıkartacağımı söyledim. Benim sözüm hiç mi dinlenmiyor? Beni istemediğim tedbirlere zorlamayın” dedi.

Bulut, taraflar arasındaki karşılıklı itirazların sürmesi üzerine “Ben usulü uyguluyorum” diye konuştu. Müşteki taraftaki avukatların “Bize hakaret mi etsinler?” sözlerine hakim Bulut, “Burası Meclis oturumu da değil, mahkeme salonu” diye tepki gösterdi. Hakim Bulut, bazı şeyler söylemek istediğini belirten sanık avukatlarından Bahri Belen’e de söz vermedi.

Belen’in “Size kolaylık sağlayacak” demesi üzerine hakim Muhterem Bulut, “Ben kolaylık istemiyorum” dedi. Aynı anda müşteki taraftaki avukatların bir şeyler söylemeye çalışması üzerine hakim Bulut, avukatlardan Hanifi Aktaş’ın salondan çıkartılmasını istedi.

Aktaş’ın salondan çıkartılmasını sağlamak üzere içeri giren polisler ile müşteki avukatlar arasında arbede yaşandı. Bu durumu tutanağa yazdıran hakim Bulut, olayların yatışması ve Hanifi Aktaş’ın dışarı çıkartılması için duruşmaya 5 dakika ara verdi.

Yorumlar kapatıldı.