İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yılın adamı!

Erdal Safak

Orhan Pamuk, Hrant Dink, Ermeni Konferansı davalarının ve nice suç duyurusunun “kahramanı” avukat Kemal Kerinçsiz aydınların, yazarların ve hükümetin korkulu rüyası haline geldi. Ama biz öyle düşünmüyoruz. Türkiye, TCK’nın 301’inci maddesi ayıbından onun “çabaları” sayesinde kurtulacak!.

Rastlantıya bakın; İngilizler’in etkin gazetesi “Financial Times”te Ümit Boyner’in “Geceyarısı Ekspresi filminin verdiği zarar şaşırtıcı” açıklamasının yayınlandığı gün, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, TCK’nın 301’inci maddesinden açılan davaların “Geceyarısı Ekspresi kadar zarar verdiğini” söyledi.

Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Cem Boyner’in eşi Ümit Boyner, TÜSİAD’ın Türkiye’nin Avrupa’daki imajını değiştirmek için hazırladığı 10 yıllık tanıtım kampanyasının başında. “Financial Times”e demecinde, “İnsanlar onca yıl sonra hâlâ Geceyarısı Ekspresi’ni hatırlıyorlar” dedi, sonra sözü Orhan Pamuk davasına getirerek ekledi: “Bugün Türkiye’de görüşleri nedeniyle birinin yargılanması çok zararlı.”

Gül de dün NTV’ye demecinde, “Geceyarısı Ekspresi kadar zarar veriyorlar” derken, tam da derleyebildiğimiz kadarıyla sayısı 22’ye ulaşan, kimilerine göre soruşturması sürenlerle 70’i aşan o davaları kastetti.

Sözkonusu davalarda süreci başlatan suç duyurularının epeycesinin altında Hukukçular Birliği yöneticilerinden avukat Kemal Kerinçsiz’in imzası var.

Hrant Dink’in Türkiye’yi terketmesini (öyle ya; “Ya sev ya terk et!”) isteyen Kerinçsiz’in.

Orhan Pamuk ve AB temsilcilerinin Şişli Adliyesi önünde yumurta yağmuruna tutulmalarını “Modern protesto eylemi” diye niteleyen Kerinçsiz’in.

“Köşe yazarlarından siyasetçilere kadar herkesi hizaya getirdik” diyen Kerinçsiz’in.

Sanık kuyrukları doğuyor

Bize göre bu 301 avcısı en büyük hizmeti açtırdığı her davanın bir dizi yeni davaya ebelik etmesini sağlayarak veriyor. Birkaçını hatırlatalım: İstanbul 4’üncü İdare Mahkemesi’ne başvurup Ermeni Konferansı’nı durdurttu. Mahkeme kararını eleştiren 9 gazeteci ve yazar hakkında “Yargıyı etkilemek” ve “Devletin yargı organlarını aşağılamak” iddiasıyla dava açıldı.

Hrant Dink hakkında “Türklüğü aşağıladığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. O dava da yeni zanlılar için soruşturma kapısını araladı.

Orhan Pamuk hakkında “Türklüğü aşağıladığı” iddiasıyla “dava açtırdı. O sayede kervana başta Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk olmak üzere birçok yeni isim katıldı.

Şimdi sırada yine Pamuk hakkında “Orduyu aşağıladığı” iddiasıyla yaptığı suç duyurusu soncu açılan dava var. Bakın Türkiye’den ve Avrupa’dan ne yeni sanıklar çıkacak!

Kerinçsiz aynen devam etmeli diyecektik ama o bizden tez davrandı: NTV’ye “Lagendijk’e takipsizlik verilirse, ağır ceza mahkemesinde itiraz edeceğini” açıkladı. (“O davada Orhan Pamuk değil, Türkiye yargılanıyor” diyerek devlete ve anayasal kurumlarına dil uzatan AB Komisyonu genişleme komiseri Olli Rehn için suç duyurusunu unutmasın.) Kerinçsiz aynen devam etmeli ki, 301 davaları Mahatma Gandhi’nin “Sivil itaatsizlik” eylemine dönüşsün! (Gandhi, Güney Afrika’da avukatlık yaptığı yıllarda İngiliz sömürge yönetiminin Hint işçilere karşı ayrımcılığıyla mücadele için binlerce kişilik eylemler düzenledi. İngilizler önce hepsini hapse attı. Ancak kısa sürede cezaevlerinde yer kalmayınca, çaresiz politikalarını değiştirmek zorunda kaldı.)

Şöyle birkaç esaslı 301 davası daha açılsın, bakın peşinden nasıl bir sanıklar ordusu doğacak. İşin çığırından çıkmakta olduğunu (şimdiden çıkmadıysa) gören iktidar da Türkiye’yi 301 ayıbından kurtarmak zorunda kalacak. Eli mahkûm!

Kerinçsiz “yılın adamı”, yöneticisi olduğu Hukukçular Birliği de “Yılın sivil toplum örgütü” seçilmeyi hak etmiyor mu?

Yorumlar kapatıldı.