İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Kemal Kerinçsiz`in son kurbanı benim`

Hukukçular Birliği Başkanı Kerinçsiz Türkiye’nin AB ilişkilerini sabote etmek istiyor. Hırant Dink, Orhan Pamuk, şimdi de ben. 301 sistematik olarak kötü kullanılıyorsa, bunu kaldırmak Hükümet’in görevi

Avrupa Birliği Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk hakkında, Hukukçular Birliği’nin avukatı Kemal Kerinçsiz tarafından suç duyurusunda bulunulmuş, İstanbul Beyoğlu Başsavcısı suç duyurusunu işleme koymuştu. Lagendijk sorularımızı yanıtladı…

* Hakkınızda başlatılan soruşturma için ne diyorsunuz?

Bir hafta kadar önceydi. Anadolu Ajansı’nı okuyan Hollandalı bir gazeteci tanıdığım haberdar etti. Çok şaşırdım önce ama Kemal Kerinçsiz adını biliyordum. Gülümsedim. Kemal Kerinçsiz’in son kurbanı benim. Bu davranış çok açık bir siyasi provokasyon. Milliyetçi bir kışkırtma AB’ye karşı. Kemal Kerinçsiz akıllı bir oyun oynuyor. AB’ye karşı provokasyon için etkili yöntemler kullanıyor.

* Neden akıllı bir oyun?

Pamuk olayında gördünüz. Şimdi bir de, AB Parlamenteri olarak bana da dava açılırsa, bunun Avrupa’da yaratacağı tepkileri düşünün. Müzakereleri durdurmak ve Türkiye AB ilişkilerini sabote etmek için daha iyi bir yol olamaz.

* Müzakereler durur mu?

Bu da bir parçasıdır. Hrant Dink, Orhan Pamuk, gazeteciler, şimdi de ben. Türkiye bunu durduracak önlemleri almak zorunda. Madem 301 bazı kişilerce sistematik olarak kötüye kullanılıyor, o zaman 301. maddeyi kaldırmak Hükümet’in görevi. Normalde, yeni bir kanun oluştuktan sonra maddelerin nasıl uygulandığı biriki sene izlenir. Uygulamada problem varsa Anayasa mahkemeleri maddenin kalkmasına karar verir. Bu Avrupa’da böyledir. Ama bu durumda, Türkiye’nin bu vakti yok. 301. madde sistematik olarak kötüye kullanılıyor. İfade özgürlüğü AB’nin çok temel bir değeridir. 301. madde Türkiye ile AB ilişkilerinde büyük sorun yaratır.

* Sizin için, “Müfettiş mi, iç işlerimize karışıyor” deniyor.

Bu lafa alışkınım. Yeni üye olan tüm ülkelerde bu laflar bize karşı kullanıldı. Ama AB böyle işliyor. Bazı kurallar var. Bu çerçevede gidiliyor, bakılıyor, inceleniyor, görüş belirtiliyor. Bu kurallara uyup, uymamak ülkelere kalmış.

* İsviçre’de iki Türk hakkında “Ermeni soykırımı yoktur” dedikleri için soruşturma açıldı. Belçika 3 kişiyi öldürmekten sanık Fehriye Erdal’ı yargılamadı. Çifte standart uygulandığı kanaati var.

İsviçre’nin yaptığı yanlıştır. Ama İsviçre AB üyesi değil ve AB üyeliğini istemiyor. Fransa’da benzer bir olay oldu. Amerikalı tarihçi Bernard Lewis “Ermeni soykırımı yoktur” dediği için para cezası aldı. Bunu da doğru bulmuyorum. Ancak AB’nin üye ülkelerde yaptırım mekanizması yok. Türkiye üyelik sürecinde olduğu için uyarılıyor.

* Şimdi ne yapacaksınız?

İnşallah savcı provokasyona gelmez, bu oyuna son verir. Benim Avrupa Parlamenteri olarak tüm AB ülkelerinde dokunulmazlığım var. Bu durum henüz AB üyesi olmayan Türkiye’de de geçerli mi, bunu araştırmam lazım.

Ve 301’likler…

* Orhan Pamuk: “Bu topraklarda 1 milyon Ermeni ve 30 bin kürt öldürüldü” sözleri nedeniyle 301. maddeden sanık olmuştu. Pamuk hakkında “Türklüğü alenen aşağıladı” iddiasıyla açılan dava 7 Şubat 2006’ya ertelendi.

* Yazara 5 ay hapis: Yazar Zülfü Kışanak ve Gazeteci Aziz Özer (Yeni Dünya Dergisi) 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.

* Hırant Dink: Agos gazetesinde çıkan yazıları nedeniyle 301. maddeden hakkında dava açıldı. Yargıtay’da temyiz kararını bekliyor.

* Ve Lagendijk: 17 Aralık’taki “Ordu provokasyona geçti. PKK, buna silahla cevap verdi. Ordu PKK ile çatışmayı seviyor” sözleri yüzünden 301’lik oldu. Lagendijk hakkında “Türk Ordusu’nu aşağılamak, devletin yargı organlarını aşağılamak” gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.

Yorumlar kapatıldı.