İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yargıçları etkilemek kolay mıdır?

Fikret Bila

Bir süredir yargıyı, yargıçları etkilemeyi tartışıyoruz.

Yargıçları etkilemek, etkilemeye çalışmak Türk Ceza Kanunu’na göre ciddi bir suç. Cezası da ağır. 4 yıla kadar hapis öngörülüyor.

Yargı görevi yapanı etkileme başlığını taşıyan Türk Ceza Kanunu’nun 277. maddesindeki hüküm şöyle:

“Bir davanın taraflarından birinin veya birkaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhine, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilir. Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza 6 aydan 2 yıla kadardır.”

Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, başlığını taşıyan 288. madde ise şöyle diyor:

“Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

3-4 yıla kadar hapis cezası öngören bu hükümler, hem çok geniş bir kaplama alanına sahip hem de yoruma çok açık…

O kadar ki, bir dava kesin hükme bağlanıncaya kadar kimsenin ağzını açmaması gerekiyor. Bir söz, bir yazı yargıyı etkilemeye çalışmak olarak yorumlanabilir ve ceza alabilirsiniz.

Kolay mı?

Peki, yargıçları etkilemek kolay mı?

Eğer kolaysa, yargı sistemi ve yargıçlarda çok ciddi sorun var demektir.

Yargıçlık çok özel bir meslektir. Yargıçlar vicdanlarıyla yaşayan ve öyle kolay kolay etki altında kalmayan kişilerdir. Aksi halde bu mesleği zaten yapamazlar.

Yasalara, içtihatlara ve vicdanlarına göre karar verirler.

Yargıçların Anayasa ile güvence altına alınmalarının amacı da budur. Bu güvence nedeniyledir ki, yargıçlar vicdanlarına göre karar verebilirler.

Bir yargıcı etkilemek, alacağı kararı yönlendirmek o kadar kolay bir iş değildir.

Bir sözle, bir demeçle, bir yazıyla etkilenmezler.

Kararlarına gölge düşmesin diye yaşam alanları, hal ve hareketleri, temas kuracakları kişiler, çevreleri sınırlıdır. Yaşamlarının hem yazılı hem de yazılı olmayan kuralları vardır. Vicdanları böylece koruma altına alınmıştır.

Yargıcın çevresi geniş olmaz. Her tip insanla oturup kalkmaz, tanışmaz, dostluk kurmaz. Her yere gidemez. Her şeyle ilgilenemez. Dar bir çevrede, vicdanında yaşar.

Çevre genişleten, genişletmeye çalışan yargıç meslekte muteber sayılmaz. Takdir toplamaz. Aksine kendini ve dolayısıyla vicdanını koruyan yargıç takdir edilir. Daha muteberdir.

Bu nedenle herkes yargıç olamaz. Olsa bile bu kurallara uymayı başaramayanlar meslekte kalamaz.

Nasıl etkilenir?

Bir yargıç “ben etkilendim” demedikçe, etkilenip etkilenmediğini saptayamazsınız. Eğer etkilendiğini düşünüyorsa, zaten davadan çekilir.

Zaten yargıçların davayla ilgi dereceleri o davaya bakıp bakamayacakları konusunda ölçüdür. Yargıç veya akrabaları davayla ilgiliyse, o yargıç o davaya bakamaz.

Peki yargıç nasıl etkilenir?

“Ben etkilendim” deyip davadan çekilmedikçe, yargıç yasal olmayan yollardan etkilenmiş demektir.

Bu durumda, kendisinin veya ailesinin ciddi şekilde tehdit edilmesi, kendisine veya ailesine zarar verilmesi, bürokratik ödül veya ceza veya rüşvet akla gelir ki bu zaten yargıç açısından suç oluşturur.

Yorumlar kapatıldı.