İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

O söylerse suç değil!

Emin Çölaşan

BAŞBAKAN, Rektör Yücel Aşkın’a haksızlık yapıldığını söyleyen TÜSİAD’a kızmış. Araları bozulmuş! TÜSİAD kim? En büyük patronların kulübü. Onlar hükümetin, hükümet onların sürekli desteğine muhtaç.

Siz bu kavgalara hiç aldırmayın.

Bunun adına kayıkçı kavgası derler. Bugün bozuşurlar, yarın birbirlerine övgü düzerler.

Burada benim değinmek istediğim konu başka. Başbakan eline almış Anayasa’yı, her saat başı ilgili maddeyi okuyor:

“Yargıya hiçbir makam, merci ve kişi tavsiye ve telkinde bulunamaz.”

Bu sözlerin hemen ardından Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Yücel Aşkın davasında yargıyı etkiledikleri iddiasıyla bazı kişi ve kurumlar hakkında soruşturma başlatıyor.

Şimdi biraz yakın geçmişe dönelim. İstanbul’da birkaç ay önce bizim entel takımın örgütlediği Ermeni konferansı toplanacaktı. Bu toplantıda konuşmalar yapılacak, bildiriler yayınlanacaktı:

Türkler Ermeni soykırımı yapmıştır, yüz binlerce Ermeni öldürülmüştür.

Kamuoyu ayaklandı. İstanbul İdare Mahkemesi’nde bu toplantının durdurulması amacıyla dava açıldı. Mahkeme konferansın yapılmamasına, ertelenmesine karar verdi.

Bunun üzerine Recep Tayyip Erdoğan şöyle konuştu:

“Bu kararı tasvip etmiyorum. Daha ileri bir demokrasinin konuşulduğu bir dönemde yapılan bu engelleme özgürlükle bağdaşmaz.”

Niçin böyle konuşmak zorunda kaldı?.. Çünkü bu mahkeme kararını AB de beğenmemişti. Avrupa Komisyonu Sözcüsü Kristina Magy, mahkemenin bu kararının “provokasyon-kışkırtma” olduğunu söylemişti.

Tayyip Erdoğan mantığından gidersek, kendisinin bu mahkeme kararıyla ilgili sözleri “yargıyı etki altına almak” değil midir?

Mahkeme bir karar vermiş, Beyefendi “tasvip etmiyorum, engelleme” diyor!

Başkaları konuşursa yargıya müdahale! Tayyip Bey aynı doğrultuda konuşursa değil!

Nalıncı keseri bile böylesine tek taraflı çalışmaz.

(Kısaltıldı)

Yorumlar kapatıldı.