İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Çiçek´ten Pamuk´a eleştiri

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ”karşılaşılan her sorunda yasa değiştirilirse, yargıda istikrar kalmaz” dedi.

Doğan Yayın Holding’in Eskişehir toplantısında konuşan Çiçek, Orhan Pamuk davasında, yazarın da zamanında yapacağı bir açıklamayla olayın bu boyuta gelmesine engel olabileceğini belirtti.

Konunun basın tarafından gündeme geldiğinde yazar Pamuk’un ‘derli toplu’ bir açıklama yapmadığını belirten Bakan Çiçek, “deseydi ki ben bu sözleri söylemedim. Tercüme hatası olmuştur” diye konuştu.

“Bu tartışmalı konuda, yargının aynı olayla ilgili verdiği iki tane takipsizlik kararı var” diyen Çiçek, “takipsizlik kararlarının birinde Orhan Pamuk, ‘ben böyle birşey söylemedim’ diyor. Hatta bunu hazirandan sonra verdiği ifade de diyor” dedi.

Bakan Çiçek, zamanında yapılacak bir açıklamanın bu davaların açılmasına da engel olabileceğini savundu ve “şimdi herkes görevini tam yapmış da yargı yapmamış gibi bir sonuçla yargıyı yargılamaya kalktığımızda, o zaman Türkiye’deki kurumların yıpranması gibi bir sonuç çıkar” ifadesini kullandı.

“Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi”

301’inci maddenin AB’nin bilgisi dahilinde olan bir madde olduğunu belirten Çiçek, ”AB veya bazı çevreler işine geldiği zaman yargıya siyasi müdahaleye davetiye çıkarıyor. Ben yargıya müdahale edilmesini doğru bulmuyorum. Bu Anayasa’ya aykırıdır” dedi.

”3 yıldır reform yapmak için anamdan emdiğim süt burnumdan geldi” diyen Çiçek, ”Adalet Bakanı olarak da her doğruyu söylemek gibi bir cambazlığı maalesef yapamıyorum statüm sebebiyle. Olmamam gereken bir zamanda Adalet Bakanlığı yapıyorum” ifadesini kullandı.

Çiçek, Başmüzakereci Ali Babacan’ın ‘TCK’nın 301’inci maddesi değişmeli’ sözü için de, ”Türkiye özgürlükler noktasında önemli adımlar attı. Bu adımların sonuçlarının beklenmesi gerekiyor. Biraz demokratik sabıra ihtiyaç var. Bir gecede hiçbir şey değişmiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Karamsar bir tablo çizmeye gerek olmadığını söyleyen Bakan Çiçek, “Türkiye’de kurumlar işlevlerini yerine getirmeye çalışıyor. Onları zan altında bırakarak Türkiye’deki bu süreci yönetemeyiz. Herkesin bu sürecin işlemesine olumlu katkı vermesi lazım. Bu sürecin iyi noktaya geleceğine inanıyorum” diye konuştu.

Dün de Bakanlar Kurulu’nda bu konuları değerlendirdiklerini anımsan Çiçek, Kurul toplantısı sonrası yaptığı açıklamaların hükümetin düşüncesi olduğunu, kişisel görüşü olmadığının altını çizdi.

“Yargılamada VIP olamaz”

Adalet Bakanı Çiçek, Türkiye’nin ayrıcalıklar ülkesi olduğunu belirterek, “yargılama işleminde VIP olamaz” dedi. Farkında olmadan bazı kişiler için VIP muamelesi istendiğini vurgulayan Çiçek, savcıların birçok soruşturmayı belli yerlere kadar götürebildiğini söyledi.

Çiçek, “herkesin şatoları, kaleleri var. Oradan içeri girmek mümkün değil. Ancak bu durum değişmeli” şeklinde konuştu.

Babacan: “Türkiye kaybetti”

Dün CNN TÜRK’te yayınlanan Manşet programına konuşan Başmüzakereci Ali Babacan, Pamuk davasında yaşananların Türkiye açısından üzücü olduğunu belirterek, “geçtiğimiz hafta Türkiye’nin algılama boyutu açısından birşeyler kaybettiği bir hafta oldu” demişti.

Yaşananların Türkiye’nin imajına zarar verdiğini vurgulayan Babacan, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine başladığı bu dönemde ‘iç gündemi’ diye birşeyin olamayacağını söylemiş ve “Türkiye’de olan biten artık AB’nin de gündemi olacak” şeklinde konuşmuştu.

AB’den yeni TCK’nın 301’inci maddesinin muğlak ifadeler içerdiğine dair gelen eleştirileri de yorumlayan Babacan, “bu maddeyle ilgili açıkçası bazı tedbirler alındı. Ancak uygulamada problem olursa bakılır, halledilir” ifadesini kullanmıştı.

Duruşma 7 şubat 2006’ya ertelendi

‘Türklüğü alenen aşağılamak’ suçlamasıyla yargılanan ve 16 aralıkta ilk duruşması yapılan yazar Orhan Pamuk davası Adalet Bakanlığı’ndan beklenen yazı gelmediği için 7 şubat 2006 tarihine ertelenmişti.

Duruşmanın ertelenmesi kararına AB yetkililerinden tepki gelmiş, yetkililer birbiri ardına eleştirilerde bulunmuştu.

Dava günü Şişli Adliyesi önündeki Pamuk ve yabancı yetkililere yönelik protesto gösterileri de, Türkiye ve dünya basınında önemli yer tutmuştu.

AB – Türkiye Karma Parlamento Eş Başkanı Joost Lagendijk, ”hükümet, parlamentoya değişiklik yasası getirebilir. Yapılacak şey budur. Türkiye’nin imajına büyük bir zarar vermiştir. Avrupa’da kötü bir imaj doğmuştur. Ünlü bir yazar hakkında dava açarsanız, dışarıda milliyetçiler bu yazarı dövmek için arabasına saldırırsa, burada ciddi bir sorun vardır” demişti.

AP Türkiye Raportörü Camiel Eurlings de, hükümetin yazar Orhan Pamuk davasını düşürmesi gerektiğini belirterek, ”hükümet reform taahhüdüne sadık kalmalı” şeklinde konuşmuştu.

Orhan Pamuk’un tartışmalı sözleri

Pamuk, bir İsviçre gazetesine, “bu topraklarda 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü. Benden başka kimse bundan bahsetmeye cesaret edemedi” açıklamasında bulunmuş, bunun üzerine Pamuk hakkında ‘Türklüğe hakaret’ davası açılmıştı.

Üç yıla kadar hapsi istenen Pamuk savcılık ifadesinde, “ben Türküm ve bununla da gurur duyuyorum” demişti.

Geçtiğimiz ekim ayında Almanya’nın Frankfurt kentinde Alman Yazarlar Birliği’nin ‘Barış Ödülü’nü alan Pamuk, burada yaptığı konuşmada da “açık ve net bir şekilde tekrarlıyorum. ‘1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü’ dedim. Bu sözlerimin arkasındayım” ifadesini kullanmıştı.

Yorumlar kapatıldı.