İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tarihe tel örgü

Güneri Cıvaoğlu

Yazar için savunulan özgürlük, tarihten de esirgenemez.

Orhan Pamuk’un duruşması, özgürlükler adına “ilgi çekim merkezi” oluşturdu.

Küresel medyanın yanı sıra AB parlamenterleri de mahkemeye geldiler. Pamuk’un düşünce ve ifade özgürlüğünden yana tavır koydular.

Görüşlerini değil ama Pamuk’a verilen desteği ifade özgürlüğü adına paylaşıyorum.

Bu bağlamda AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in “Bu davada, aslında Türkiye yargılanıyor” söylemi “abartılı” görünse de “temelsiz” değil.

Simgesel olarak “Türkiye’de düşünce özgürlüğü” yargılanıyor diye algılanabilir bu söylem.

……………….

Ya “tarihe” özgürlük?

Fransa’da 19 saygın tarihçi bildiri yayımlayarak “tarihe özgürlük” istediler.

Fransız parlamentosunun duyarlı tarihi olaylar için yasa çıkararak farklı görüşlerin dile getirilmesine, yazılmasına engel koymasını protesto ettiler.

Böyle “yasakçı” yasaların iptalini istediler. Bilim adamlarının onurlu bir tavrıdır bu. “Doğru” olan duruştur.

Fransa’da yürürlükte olan ve “tarihe yasak bölgeler çizen” yasalara bakınız…

– 13 Temmuz 1990 tarihli “ırk ayrımı ve Yahudi karşıtlığı” başlıklı yasa.

– 21 Mayıs 2001 tarihli “kölelik” kanunu.

– 29 Ocak 2001 tarihli “Ermeni soykırımı” yasası.

– 23 Şubat 2005 tarihli “sömürgeciliğin olumlu yanlarının okullarda öğrencilere öğretilmesi” başlıklı yasa.

……………….

Özellikle 2. yasanın anlaşılır ve savunulur tarafı yok. Kölelik insanlık lekesinin tartışılmasını yasaklamanın ötesinde, okullarda, öğrencilere övünmesini de emrediyor. Utanç verici bir yasa… Fransa gibi insan hakları için ihtilal yapmış bir ülkede “Ermeni soykırımı olmadı” demek, bunu irdelemek “yasak.”

Hatta “suç…”

Nerede “bilimsel özgürlük?”

Nerede “ifade özgürlüğü?”

……………….

Tarihçiler bu rezalete bildiri yayımlayarak tepki koyuyorlar:

“Tarih, dogma kabul etmez.

Tarih, din değildir.

Tarih, ahlak da değildir.

Tarih, yasağı ve tabuyu kabul etmez.

Tarihçinin kınama ve yüceltme rolü yoktur.

Tarih, güncelin kölesi değildir.”

Özgür bir ülkede, ne parlamento, ne de adli merciler, gerçek tarihi kanıtlayabilir.

Bu nedenlerle uygarlığa da, demokratik rejime de yakışmayan bu yasaların iptalini istiyoruz.

…………………

“Cesur” diye tanımlanan bu 19 tarihçiden bazıları, “Ermeni soykırımı” iddialarını güçlendiren çalışmalara imza atmış da olabilirler… Fark etmez. Çünkü… Bilim özgürlüğünü savunan saftalar. Kendileri gibi düşünmeyenlerin de özgürlüğünden yanalar.

“Parlamento ve yargı gerçek tarihi tanımlayamaz” satırının altına imza atmışlardır. Türkiye, bu bildiriyle küresel ölçekte bir “bilirkişi” kurulu raporu kazanmış sayılabilir.

İyi kullanılmalıdır.

………………….

Fransa, 2001 tarihli “Ermeni soykırımı” yasasıyla bilim iğfalinin tecavüzcü ülkeler listesinde ilk sırayı almıştı.

19 bilim adamının bildirisiyle de tarihin onuru için direnişle Fransa öne çıkmakta.

Sonucun alınmasını dilerim.

………………….

Ya diğerleri?..

Belçika, Almanya?

Kongre eşiğine “Ermeni soykırımı yasası” dayanmış/dayatılmış olan ABD.

Belçika, Almanya, ABD’deki tarihçiler, Fransız tarihçilerin başlattığı onurlu yürüyüşün neresindeler?

………………….

Orhan Pamuk davasında düşünce özgürlüğü adına İstanbul’a gelen ve aralarında Fransız, Alman milletvekillerinin de olduğu AB parlamenterleri, ülkelerindeki “tarihe yasak koyan yasalar” için susmayı sürdürecekler mi?

Onlarla röportaj yapan muhabir arkadaşlar, keşke şu soruyu sorabilseler:

“Ülkenizde -Ermeni soykırımı olmamıştır- diye yazmak yasak.

Kalemlere ve ağızlara uygulanan bu sansür yasalarını kaldırmak için parlamentolarınıza yasa tasarıları neden sunmuyorsunuz?”

Yorumlar kapatıldı.