Arslan Tekin
37 sivil örgüt bir araya getiren Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka kampusünde, bugün “Türk Ermeni İlişkilerinde Tarihi Gerçekler” konulu bir konferans düzenliyor. . Yarın da devam edecek. … Birliğin başkanı Prof. Dr. Aysel Ekşi…
Sivil örgütler şu ölüm kalım zamanında asgarî müştereklerde.birlikte hareket etmelidirler. Teferruatla uğraşılmamalıdır.
“Ulusalcılar” dediklerine, her şeyden önce “inanç” noktasında çok farklı olmakla beraber, ülke bütünlüğü için her faaliyetlerine destek verdim.
(İnanç meselesinde son derece hassasım, bu hassasiyetim dindarlıktan başka bir şey… “İnanç” Türk”ün temel kıymetidir. İnanç üzerinden “ilericilik”, “çağdaşlık” gibi tartışmalara girmek kimseyi bir noktaya getirmez. Getirdiğini bilen var mı?! Bir insan ne gericidir, ne çağ dışıdır. Kavramların içi boş… Bu ayrı… Ülke bütünlüğünü savunmanın “inanç”la alâkası olmadığını da bilirim! Alnı secdeden kalkmayan bir çok insan Türkiye”yi pazarlayan ateistlerle beraber… Kimi muhafazakâr gazete yöneticileri sayfalarını bu tiplere açmış “inançlı” milliyetçilere küfrettiriyorlar!)
Bu konferansın çok önemli bir özelliği var… Türk”e küfredeni de çağırmışlar, Türk”ü seveni de… Sadece “ilim” diyeni de… “Türkler Ermenileri kesmiştir” tezini savunanların hiçbiri konferansa katılmayı kabul etmemişler. Erivan Devlet Üniversitesi Rektörü Profesör Radik Martirosyan”ın katılmama bahanesi adamın aklında zoru var dedirtecek türden:
“Davetinizde soykırım yerine ”savaş trajedisi” demeniz bir gerçeğin inkârıdır. Bu gerçek pek çok parlamento tarafından resmen tanınmıştır. Bazı ülkelerde ”Soykırım yoktur demek” suçtur. Toplantınıza katılamayacağım.”
Ve Taşnakçı zihniyetteki daha bir birçok Ermeni de gelmiyor. Onlar gelmez ama bizdekilere ne oluyor!… “Taşnakçı reisler” de kaçıyorlar.
Erivan tezlerini savunmak için göğüslerini siper eden Prof. Dr. Murat Belge, Doç. Dr. Halil Berktay, Prof. Dr. Selim Deringil, Prof. Dr. Mete Tunçay da konferansa katılmayı reddetmişler. (Bu isimler Boğaziçi, Bilgi ve Sabancı üniversitelerinin rektörlerini parmaklarında oynatmakta, istedikleri gibi yönlendirmektedirler.)
Acı olan şu: Bu memleketin suyunu içen, ekmeğini yiyen bu adamlar ve gibileri, Ermeni tezlerini destekleyen yurt içi ve yurt dışı konferanslar olunca hiçbir mazeret üretmeden koşa koşa gidiyorlar.
Gel işte, sana bir fırsat! Haklıysan haklılığını haykır… Sen korkundan tezini desteklemeyeni çağırmadın…
(Aynı zamanda ülkenin güvenliğini ilgilendiren bir mevzuda Türkleri katil göstermek için konferans düzenleyerek Taşnakçı tezlerin propagandasını yapmak, karşı fikri konuşturmamak hakikaten suç mu, değil mi? Hukukçular bunun üzerinde düşünmelidirler.)
Ermeni tezlerinin çığırtkanlarının seslerinin kısılması gerekiyor… Onun için 37 sivil örgütün çabasını önemsiyorum.
Yorumlar kapatıldı.